24 Temmuz 1908 tarihinde basından sansürün kaldırılışı nedeniyle kutlanan Basın Bayramının 104. yıl dönümü nedeniyle Salı akşamı, Belediye Başkanı Alinur Aktaş, İnegöl’deki basın mensuplarına bir iftar yemeği verdi.
Yaptığı bir kısım yanlış, eksik, hatalı, israfa yönelik yap-boz hizmetleri eleştirdiğimiz, vatandaşların bu doğrultudaki şikayetlerini, çözüme kavuşturulması amacıyla kendisine ilettiğimiz için, gazetemize karşı sansür uygulamış, gazetemizin Belediye birimlerine girmesini yasaklamış, Belediyenin düzenlediği toplantı, etkinlik, açılış ve diğer organizasyonlarla ilgili gazetemize bilgi verilmesini engellemişti. Belediye Başkanı Alinur Aktaş şimdi ise, “Basında Sansürün Kaldırılışı” nedeniyle gazetecilerin Basın Bayramını kutlamak için düzenlediği iftar yemeğine, İnegöl’deki diğer basın kuruluşlarının sahiplerini, çalışanlarını, muhabirlerini, köşe yazarlarını davet ederken, Gazetemizden tek kişiyi bile davet etmeyerek, yeni bir sansür faciasına daha imza atmıştır…
Başkan Aktaş bu davranışıyla, adalet ilkelerini rafa kaldırdığını, kin ve nefretle hareket ettiğini, basında sansürün kaldırılışının 104. yıldönümünde de açıkça ortaya koymuştur.
Sansürcü Başkanın bu tutumu hem mensubu olduğu Adalet ve Kalkınma Partisinin, isminin başında yer alan Adalet ilkesine ters düşmekte, hem de bulunduğu Belediye Makamına yakışmamaktadır.
Bulunduğu makam, adil olmasını, herkese eşit yaklaşmasını, ayırımcılık yapmamasını gerektiren bir makamdır. Belediye kimsenin çiftliği değildir..
Sürekli övgü bekleyen, en ufak bir eleştiriye karşı tahammülü olmayan Başkan Aktaş, gazetemize karşı bu kinci tutumu ile İnegöl’ün en eski, en etkili gazetesi olan Yıldırım Gazetesinin değerli okurlarına, çalışanlarına, muhabirlerine, köşe yazarlarına da sansür uygulamakta, büyük haksızlık etmektedir.
Adalet ilkelerinden uzak, insaf ve vicdan ölçülerine sığmayan haksız tutumundan dolayı Başkan Aktaş’ı kınıyoruz…
Basından sansürün kaldırılmış olduğuna inanmadığımı, basının üzerindeki maddi manevi sansürün devam ettiğini defalarca söylemiştim. Başkan Aktaş, sergilediği tutumuyla, benim ne kadar haklı olduğumu ispatlamış oldu… Beni doğruladığı için kendisine teşekkür ediyorum…
Cenab-ı Allah insanı şaşırtır ya, Başkan Aktaş, bu sansürcü davranışıyla başka bir gerçeği daha gözler önüne serdi.
İftar yemeğine davet ettiği basın mensuplarına birer adet kol saati ve birer adet tablo hediye eden Başkan Alinur Aktaş bu hareketiyle, “Benim çalışmalarımı överseniz, hizmetlerimden hep övgüyle bahseder, kamuoyuna etlisine sütlüsüne karışmadan aktarırsanız, işte böyle ödüllendirilirsiniz” demek istiyor…
Aslında Belediye Başkanı Aktaş, bize nispet yapayım derken fena yakalandı…
Eleştiriye karşı tahammülsüzlüğünü, övgüye karşı cömertliğini açıkça göstermiş oldu.
Övün beni, alın kol saatini…
Bu tavır bizim umurumuzda olmaz.
Hak bildiğimiz davada, yanlız dahi kalsak, yolumuza devam edeceğiz.