Bu çağrım, İnegöl’de yaşayan, İnegöl’ün suyunu içen, İnegöl’ün toprağına ayağını basan, kendisini sözde değil, özde İnegöllü hisseden herkesedir…
Bu çağrım, sorumluluk duygusunu iliklerine kadar hisseden, yarınını ve çocuklarının geleceğini düşünen insanlaradır…
Bu çağrım, yaşadığı yerin kalkınması için samimi gayret gösteren insanlaradır…
Ve bu çağrım, tüm sivil toplum örgütlerine, tüm derneklere, işçi köylü, esnaf, tüccar ve de siyasi parti temsilcilerinedir…
Atın üzerinizdeki ölü toprağını lütfen…
Gelin hep birlikte gür bir sesle “İl Olmak İstiyoruz” diye öyle bir haykıralım ki, yer gök inlesin, sesimizi duymayan kalmasın…
Gözümüzün içine baka baka, hiç çekinmeden İnegöl’ü Bursa Büyükşehir Belediyesi sınırları içine dahil etme konusunda ahkam kesenlere meydanı bırakmayalım…
Geçtiğimiz Mart ayının başlarında AK Parti Bursa Milletvekili Bedrettin Yıldırım yaptığı açıklamada, İnegöl’ün Nisan veya Mayıs ayında TBMM’de yapılacak bir görüşme ile Bursa Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisine dahil edileceğini dile getirdi. Yıldırım’ın bu açıklamasını gazetemizde “Yıldırım’dan Kara Haber” başlığı altında manşet haber olarak duyurduk.
Sabırla bekledim…
Aradan bunca zaman geçmesine rağmen hiç kimseden ses yok…
Basiretimiz mi bağlandı?... Nedir bu sessizliğin sebebi?...
Bizim gibi il olmayı bekleyen Alanya, Haymana, Bandırma, Ergani gibi ilçelerin yerel yöneticileri tüm mesailerini bu işe verirken, biz her şeyden ümidimizi kestik de, “Nereden ince ise, oradan kopsun”, “Battı balık yan gider” mi diyoruz…
“Olamaz böyle bir şey, İnegöl bütün kriterleriyle İl Olmayı çoktan hak etmiştir. Bursa Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisine alınmasına, Bursa’nın bir mahallesi olmasına asla izin vermeyiz” diyenler nerede? Dillerini mi yuttular?...
Eğer İnegöl’ü yürekten seviyorsak, mutlaka İL OLMASINI istiyorsak, üzerimizdeki ölü toprağını atıp, sesimizi yükseltmeliyiz…
Bu son çağrıdır, belki de son fırsattır.
Önemli olan, bir şeyi kaybetmeden onun kıymetini bilmektir. Kaybettikten sonra “Ah, vah” etmenin bir anlamı yoktur.
Eğer yeteri kadar sesimizi çıkarmazsak, “İL OLMAK İSTİYORUZ” haykırışlarımızı hep bir ağızdan Ankara’ya duyuramazsak, bu yüzden İnegöl Bursa Büyükşehir sınırları içerisine dahil edilirse, artık ömür boyu Bursa’nın bir mahallesi olarak kalmaya mahkumuz demektir… Bunu tercih ediyorsanız, susmaya ve bu konudaki gelişmelere seyirci kalmaya devam edin…
Eğer, “İNEGÖL MUTLAKA İL OLMALIDIR” ve bunun için “Gerekli mücadeleyi vermeliyiz” diyorsanız, haydi hep birlikte bu SON ÇAĞRIYI, bu SON FIRSATI değerlendirelim… Yasal mücadele çerçevesinde tüm yolları zorlayalım.
Her zaman söylüyorum, yapacak iş çok kolay…
“İl Olmak İstiyoruz” adı altında bir komite oluşturup, sağlanacak randevuda Başbakana durumu yüz yüze arz edip, İnegöl halkının beklentisini iletmeliyiz.
İnegöl’deki tüm sivil toplum örgütleri, tüm dernekler, memur, işçi, köylü, esnaf, tüccar, sanayici ve de siyasi parti temsilcilerinin yer alacağı komiteyi hemen oluşturup, Başbakanımızla görüşmenin yollarını arayalım…
Hayal kırıklığı yaşamamıza, suskun kalmamıza gerek yok…
Çünkü, henüz her şey bitmiş değil…