10 Haziran
Mitokondri nedir bilmezdim, daha doğrusu mitokondri diye bir şeyin var olduğunu bilmezdim. Şikago'da yaşayan genetikçi, akademisyen, mucit Hande Özdinler'in annesinin vefatı sonrasında yazdığı yazı ile öğrendim.
Özdinler'in yazısından mitokondri:
"Hücreye enerji veren, canlı olmasının temelini sağlayan organeldir ve babadan değil, anneden gelir. Anne her çocuğuna enerjisini verir, enerji üretme mekanizmasını verir. Harcanan her enerji annenin çocuğuna verdiği mitokondriden gelir."
Bu yüzden kim nereden gelmiş, kim kimin atası diye insanlık tarihi araştırması yapıldığında; erkeğe değil kadına bakılırmış.
Enerji kaynağımın annem olduğunu öğrendiğim günden beridir, kendimde onu arar oldum. Aslında aramama gerek yok, hücrelerimde annemin mitokondrisi varmış.
Ergen zamanlarımın isyan oklarının ilk hedefiydi. Ben çok fena haklı, o çok fena kararlı, benim günler süren küsmelerim, inatlaşmalarım... Derken yıllar geçti, büyüdüm, biraz sakinleşmiş de olabilirim:) Arkadaş olmaya, birbirimizi anlamaya başlamıştık ve hâlâ mitokondri nedir bilmiyordum.
Yokluğuna alışmakta zorlanacağımı bilerek, hastane günlerimizde beni bu duruma hazırladığını anladığımda "O" gitmişti artık, ardında mitokondrisini verdiği dört insan bırakarak.
Fotoğraflarda, anılarda yaşattığımı sanırdım ama artık biliyorum; benim içimde yaşıyor. Onun gibi şen kahkahalar atıyorum, kalbim onun gibi seviyor, karaciğerim fabrika gibi çalışırken enerjisini ondan sağlıyor, düşüncelerimde onun izlerini buluyorum.
Vücudumun enerji santrali annem, mitokondrilerinle seni anmak için sözleştik bugün, çünkü; bugün 10 haziran.
Gülsema
...
"Herkesin anası bir defa ölür;
ölür kınaları, yemek tarifleri ve türküleri.
Herkesin anası bir defa ölür;
ölür sevgileri, kokuları ve öpüşleri…
Herkesin anası bir defa ölür:
Bir
hançer
birden
böler
ikiye
yüreklerimizi…"
Yılmaz Odabaşı.