24 TEMMUZ

24 Temmuz, basından sansürün kaldırılışının 113. Yıldönümü.

Bir yanda anlı şanlı devlet erkanı, basın kuruluşlarına bugün hiç de öyle olmadığını bile bile, sansürün kaldırılış yıldönümü ile ilgili kutlama mesajı gönderecek.

Öte yanda haysiyeti ve onuru aldığı maaş kadar olan, kalemini menfaat karşılığı birilerine kiraya vermiş Pavlov un köpekleri, arlanmadan utanmadan sansürün devam ettiğinden dem vuracak.

Birincisi ne kadar komedi ise, ikincisi bir o kadar dram ve utanç verici.

1980 li yıllarda Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen, Anadolu Basınını Özendirme Yarışmasında, Fıkra ve makale dalında birincilik ödülü aldığım kıssa, sanırım her şeyi anlatır.

Eşekler bulundukları yerin semercisinden şikayetçi imişler.

Adam öyle kötü semer yaparmış ki, eşeklerin canı burunlarından gelirmiş.

Bir gün toplanıp şu dilekçeyi yazmışlar.

“Yüce Allah ım bizi bu semerciden kurtar.”

Yüce Allah eşeklerin duasını kabul edip semercinin canını almış.

Gelelim semercinin yerine çırağı gelince, öyle semerler yapmış ki eşeklerin analarından emdiği süt burunlarından gelmiş.

Eşekler aralarında toplanıp konuşmuşlar ve bir karara varamamışlar.

Bir ara yaşlı eşek şöyle demiş.

“Biz yüce Allah a istidayı yanlış verdik. Bizi semerciden kurtar yerine, bizi eşeklikten kurtar diyecektik.”

Fazla söze hacet var mı?