29.01.2021 23:15:00

YEŞİL KADAR İNSAN, İNSAN KADAR YEŞİLSİN!

Biyolojik sistemimize uyumlu Dünya gezegeninde yaşayan Ademoğlu / Havva kızı olarak çocukluğunda mutlaka mırıldandığın, kulaklarında ezgisi az sonra çınlayacak şu dizeleri hatırlar mısın?

Biyolojik sistemimize uyumlu Dünya gezegeninde yaşayan Ademoğlu / Havva kızı olarak çocukluğunda mutlaka mırıldandığın, kulaklarında ezgisi az sonra çınlayacak şu dizeleri hatırlar mısın?

Dağlar taşlar ağaç olacak.

Yaz gelecek, kış gelecek,

Ülkemiz cennet kalacak.

Kazmalar elimizde çukur açalım,

Kürekler elimizde toprak atalım.

Yaz demeden, kış demeden ağaç dikelim, hey!

Yaz demeden, kış demeden ağaç dikelim.

Dilinde ağaç türküsü, elinde kalem, kağıt; düş yola. Üşenme hadi şimdi evinin bulunduğu sokak ya da caddedeki ağaçları tek tek say. Ardından çevrendeki beton blokları ve bu kutularda yaşayan insan sayısını tahmin et. Çok da uzağa gitmene gerek yok, yerleşkendeki yeşil alanı metrekare cinsinden tahmin et. Son olarak da kişi başına düşen yeşil alan miktarı ve ağaç sayısı, 1 metrekarelik yeşil alana düşen kişi sayısı ya da ağaç başına düşen kişi sayısını bulmak adına mini bir işlemle mutlu sona ulaş. İşin altından kalkamadıysan, ara Park ve Bahçeler Müdürlüğünü, dört işlemin tamamını kullanmayı bile gerektirmeyecek türden matematik problemini bırak yetkili birim çözsün.

 

Oysa ki soru basit: Kim kime hizmette? Cevap bir o kadar daha basit.

İnsan : ‘Benim de canım var, yeşilin de’. Yeşil:’ İnsanın da canı var, benim de’.

İnsan /(bölü) yeşil ya da yeşil /(bölü) insan = ? Gelin, sonucun yüksek çıkmasını sağlamak adına ağaç ve yeşil alan hesabından vazgeçip , kişi başına düşen yeşil -hadi kuru da olsun ki rakamlar yüksek çıksın- yaprak sayısına ulaşmak için dallardaki tüm yaprakları saymayı göze alarak, yine toplama ve bölmeden oluşan 2 işlemli soruyu baştan çözelim. Gönüllü var mı aramızda?

Sesi çıkanlar vesile oldu doğruya ya da güzeli isteyenlerin hep çıktı sesi. Vergilerini düzenli olarak ödeyen bir birey olarak ağaç istiyorum, park istiyorum, orman istiyorum. Ya sen?

Hem gözü hem de doğayı üzen çarpık kentleşme tablosunu her gün seyir halindeyim ben. Ya sen?

Gelecek nesillere bırakabileceğimiz mirasın canlı yeşil olmasını istiyorum. Ya sen?

Sessiz çoğunluk olmak istemiyorum, sesi olmak istiyorum kesilen ağacın, dili olmak istiyorum ekilmeyen fidanın. Ya sen?

Sağlıklı olmanın ekstra önem kazandığı şu günlerde, hayatta kalmayı başarabilmek için oksijene dolayısıyla da yeşile mecbur olduğumuz tartışmasız bir gerçek. Bizler; eğitimci olarak, çocuklarımıza ve gençlerimize, aslında yaş kesenin baş kestiğini; insanıyla, hayvanıyla, bitkisiyle doğa ananın hayatımızda olmazsa olmazlarını anlatmaya devam ederken, iste(me)yerek de olsa içine düştüğümüz çıkmazdan ‘bir insan, bir fidan’ sloganıyla bilinçli farkındalıklar oluşturmaya devam edeceğiz.

 

Ne duruyorsun, haydi kopar kıyametini, elindeki fidanın toprakla vuslatına vesile ol çok geç olmadan! Hasret kalma sen, hasret gitme sen, hasret ölme sen YEŞİL’ e!

Dikilecek ne çok ağaç, ekilecek ne çok tohum, yetiştirilecek ne çok çiçek en önemlisi de yeşili sevdirecek ne çok kalp var.

Ne dersin, hep birlikte söyleyip, söyletelim mi ağaç türkümüzü?’

Bu can, bu bilek, bu yürek bizim

Bu ülke bizim, bu ekmek bizim

Biz çalışır, biz yoktan yaparız.

 

 


Mustafa N. Erdoğan
30.01.2021 12:57:25
Aylın geldiğimiz bu nokta da bile umut eden yureklerin varolması ne mutlu. Umutlar hep çiçek açsın.. Ağaçlar filizlensin.. Sevgiler..

Ayşe Özek
30.01.2021 15:20:58
Çok beğendiğim bir yazı olmuş. Eline, kalemine sağlık