ALPER TABAN TEKLİFİMİ REDDETTİ
ALPER TABAN İRADESİYLE Mİ HAREKET EDİYOR?
Çok samimi olarak soruyorum.
Alper Taban iradesiyle mi hareket ediyor?
Kanaatimi söyleyecek olursam, ya yönetiliyor ya da sözünün eri değil.
Aylar önce kendisine radyo Güneş te bir söyleşi programı yapmak isteğimi iletmiş, kendisi de neden olmasın demişti. Söyleşi günü yaklaşınca birkaç kez not yazdım cevap alamadım.
Nihayetinde anlı şanlı ve de çok becerikli!, İnegöl’ü karış karış bilen!, sorunları ile yakından ilgilenen! Bilmediğimiz ve göremediğimiz maharetleri nedeniyle cenaze işlerinde görevli iken, birden bire özel kaleme zıplayan, herkese tepeden bakan, kendisini bulunmaz Hint kumaşı zanneden Mehmet ismindeki zat, telefon açarak başkanın radyo Güneşte program yapamayacağını iletti.
Sebebini sorduğumda, bizlerin aleyhinde haber yapıyorlar dedi.
Bu tutumlarının son derece yanlış olduğunu anlatmama rağmen havanda su dövdüm, Mehmet denen kişiyi inadından vazgeçiremedim.
Dolayısıyla da sanırım kılavuz etkili olmuş Başkan tabanı söyleşiyi yapmaması yönünde ikna etmişti.
Aradan aylar geçti, eylül ayının ilk günlerinde başkan Taban’ı ziyaret ettim. İnegöl hakkında ki görüşlerimi aktardım, bazı endişelerimi dile getirdim.
Bu konuları enine boyuna konuşmak ve geçmiş bir yılın değerlendirmesini yapmamız için eylül ayının sonuna kadar kendilerinin belirleyeceği bir gün makamında söyleşi yapmak isteğimi ilettim.
Kendisi de bu teklifimi kabul etti. Ve hatta unutmaması için de telefonuna kaydetti.
Eylül ayının sonlarına doğru başkan Taban’a mesaj attım, cevap vermedi, bir daha mesaj attım yine cevap vermedi.
Sanırım İnegöl halkı başkanı dış görüşüne göre değerlendirerek, kendilerini nazik, kibar, duyarlı ve yazılan her konuya cevap verecek olgunlukta olduğunu sanır.
Dürüstlüğüne de toz kondurmaz.
Demek ki benimle frekansları uymamış veya özel kalemden farklı bir telkin almış olmalı ki benim mesajlarım cevapsız kaldı.
Aradan birkaç gün geçti, özel kalemden alnının teri ile bu makamı hak etmiş! Mehmet denen kişi beni aradı.
Ve soru yağmuru başladı.
Ne için randevu talep ediyorsunuz?
Ne soracaksınız?
İçerik ne?
Nerede yapmayı planlıyorsunuz gibi abuk subuk sorular sormaya başladı.
Sabrımı deniyordu. Kendisine, bana bak dedim.
Sözümü bitirmeden, önümüzdeki hafta bir randevu ayarlayayım dedi.
Sanki bana bir şey bahşediyormuş gibi.
Ya sabır dedim beklemeye başladım. Aradan birkaç gün geçti cevap gelmeyince o zatı aradım.
Kendisine, randevu talebim ne oldu? Diye sordum.
Kem küm etmeye başladı.
Sinirlendim, sizden her ay para alan hatta gazeteci geçinen birinin de ismini vererek bunlardan biri olsam tereddütsüz randevu verirdiniz.
Bu saatten sonra randevu talebimi geri çekiyorum dedim.
Kendisi de bu sözüm üzerine, son derece saygısız ve ukela bir tavırla “kime randevu vereceğimi sana mı soracağım” dedi.
Haksızda değildi. Çingeneye beylik vermişler önce babasını asmış.
Böyle bir insanla daha fazla konuşmanın anlamı olmadığı düşüncesiyle telefonu kapattım.
Aramızdaki bu konuşmayı Başkan Taban’a mesaj atarak ilettim.
Başkan Taban bu mesajıma da cevap vermedi.
Neden benimle söyleşi yapmaktan imtina etti?
Ve neden mesajlarıma bir satır dahi olsa cevap verme lütfunda bulunmadı?
Paralı askerlerinden olmadığım için mi?
