Bayramlar Olmasaydı?
Milli ve manevi değerlerimiz arasında yer alan bayramlarımız biyolojik, fizyolojik ve psikolojik huzur, itminan ve inşirahımız adına ne önemli fonksiyonlar icra ediyor.
Zamanlar bayramlaşır
Bayramlar olmasaydı arefeden veya haftalar öncesinden hasret dolu sıla / ziyaret / bayramlaşma hazırlıkları başlamazdı. Temizlikler, alışveriş heyecanlarıyla bayram gibi tatlı telaşlar hayatımızda olmazdı. Ticaret, beşeri münasebetler bereketlere kapı aralamazdı. ‘Bayramlık’lar hazırlanmaz.. Ümit, umut, özlem beklentili bayramlar çok erkenden kapımızı çalmaz, gönüllerimiz neşeyle doldurmaya, heyecanlandırmaya başlamazdı.
Bayramlar olmasaydı özlemli yolculuklar başlamazdı, kavuşma sevinçleri bu denli yaşanmazdı.
Ramazanlarda davul, davulcu nostaljisi yaşanmaz, seher, sahur bereketi canlı tutulmaz, Kurbanlarda kurbanlık arayışıyla başlayan ve paylaşıma kadar giden vakitler bizi kuşatmazdı.
Evler bayramla coşar
Bayramlar olmasaydı eş dost akraba ile kavuşma, buluşma, sarılma, sevme ve sevilmeler yaşanmaz, tebrikleşmeler bu kadar candan yapılmaz, akrabalık bağları bu kadar kuvvetlenmezdi.
Bayramlar olmasaydı büyükler tarafından yollar gözlenmez, merak edilmez, onlara saygı ve sevgiler izhar edilmez, sevinçler yaşanmazdı. Sevmek, sevilmek ve sevinmek anlamını tam bulamazdı.
Camilerden bayram sevinci taşar
Bayramlar olmasaydı Bayram sabahları güne şükürle başlanmaz, sabahın nuruyla, abdest, namaz, tekbir ve dualarla bereketlenmez, birlik, dirlik yolları ve vasıtaları bu kadar aranmazdı.
Bayramlar olmasaydı güler yüzlerin, tebessümlerin, tebriklerin bu kadar çoğaldığı günler yaşanmaz, etrafı gül yüzlüler kuşatmaz, güven, itimat ve umutlar bu denli yeşermezdi.
En güzel bayramlara çocuklar koşar
Miras alınan bayramlara ait değerlerin yaşatılması olmasaydı Çocuklar bayram neşesiyle dolmaz, gün onların olmaz, bizi biz yapan kültür ve medeniyetimizin güzellikleri tattırılmaz, bereketli zamanlar, hayır dolu mekanlar bilinci aşılanmaz, geleceğe umutla bakılamazdı. Çocuklar harçlıklar, hediyelerle dolu tatlı hatıralar biriktiremezdi.
Toplum bayramla kaynaşır
Konu komşu, fakir fukara, yetim gureba gözetilir. Onların hanelerinde bayram sevinci yaşanmazsa yaşatma, dertlilere derman olma neşesi bizlere bayram kadar sürur kaynağı olur. Sevinince, sevindirince, duasını alınca sevinmek en önemli hasletlerimizdendir. Bilir ve inanırız ki komşumuz açken tok yatılmaz. Mutluluklar paylaşıldıkça çoğalır; dertler, sıkıntılar paylaşıldıkça azalır, bizde. İnfak ruhuyla dirilir sosyal hayat. Bayramlar olmasa toplum katmanlarını bu kadar kaynaştırma, dayanışma,paylaşma kültürü yaşatılamazdı.
Kabristanlar bayram yaşar
Bayramlar olmasaydı geçmişler yad edilmez, vefalar canlı tutulmazdı. Mezar, ziyaret edilen mekan manasındaki kabir ziyaretleri de unutulmaz. Adeta rahmete kavuşanlar ve bizim de bir gün ulaşacağımız kabristanlar da bayram yaşar. Manevi hediyeler ve ziyaretlerden paylarını alırlar.
Kalpler de doyar, itminana ulaşır; bayramla hemhal olur
Bayramlar olmasaydı sevgileri, ilgileri artıran koyulaştıran hediyeleşme canlı tutulmaz. Bayramlar olmasaydı dostluk ve muhabbeti koyulaştıran gönülden sunulan ikram sofraları kurulmazdı.
Sıla-i rahim, ziyaret, tebrik ve ikramlarla bir toplumun en önemli yapısı aile, muhabbet, huzur ve sürurla dolar. Komşular ve akrabalarla genişleyerek yayılan bayram havası mutluluğumuzun devamına ortam hazırlar, enerji sunar.
Dini ve milli bayramlarımız iyi ki varlar. Ruhumuzu doyuran bayramların hazzıyla hayatlanır, kadrini bildiğimiz bayramlarla yeniden canlanırız. Kültürümüzdeki dejenerasyona rağmen tatile bin basan bayram sevincimiz kaim, huzurumuz ahiretimizi de kuşatacak şekilde daim olsun.