BİLMEM AĞLASAM MI AĞLAMASAM MI?
Bilmem ağlasam mı, ağlamasam mı?
İnternette dolaşımda olan, bir öğrencinin öğretmenine saygısız davranışının video kaydını görünce ilk düşündüğüm, bu görüntülerin izlenmesinin öğretmeni çok üzeceği oldu.
Sosyal medya hayatımıza girdiğinden beri transparan yaşar olduk. Transparanın kelime anlamı ışığı geçiren, arkasını gösteren, saydam olarak açıklanır. Dilimizde şeffaf olarak karşılık bulan transparanlık hallerini paylaşmakta kendi yaşamımız ile ilgili özgür olabiliriz ama başkaları için değiliz...
Öğretmenimiz zarif davranarak özeleştiri yaptı, demekki yeterli olamamışım dedi, özür dileyen çocuğu ve ailesini affetti.
Değerli öğretmenin yaptığı gibi, özeleştiri yapmadan, o genci suçlama kolaycılığına itirazım var, bizim zamanımızda böyle miydi denmesine itirazım var, gençlere güvenilmemesine vs. itirazım var.
Gençliğimde, yaşını başını almış kişilerin 'bizim zamanımızda' diye başlayan eleştirel konuşmalarına çok kızardım, "sizin zamanınız ile benim zamanımın şartları farklı" derdim. Bugün yaşını başını almış bir kişi olarak bu tarz konuşmalara hâlâ kızıyorum.
Şimdinin çocukları, gençleri gözlerini açtıklarından bu yana ne gördüler ki ülkelerinde, iyiden, doğrudan yana...
Tevhid-i tedrisatın (öğretim birliği) un ufak edilmesi, eğitimin ticarileşmesi, MEB'in sorumlu olduğu okulları nitelikli/niteliksiz diye ayırması, okulların ödenek sorunları, öğretmenin idealist ve bilgili olması/olmaması... Ve daha birçok neden sıralayabiliriz eğitimde varılan vahim sonuca, gençlerdeki umutsuzluğa... Bu kadar olumsuz, umutsuz bileşen varken, öğrenci hizmet satın alan müşteri yapılırken, çocuklarımızın geleceği çalınırken, biz ne yaptık ki onlara kusur bulalım.
İnsan daha çok; görerek, duyarak, yaşayarak öğrenir der konunun uzmanları. Her çocuk, sevgi ile başı okşanarak, örselenmeden büyüsün, iyi, vicdanlı insan olsun isterim.
Vicdanı kısaca; doğruyu ve iyiyi yapma yükümünü yükleyen içsel güç olarak tanımlayalım. Ekşi sözlükte, 'cennetle cehennemi kalbinde taşımaktır, tüm inançlardan bağımsız.' diye yazmış birisi. Benim için vicdan kendi iç mahkememdir.
Çocuğun vicdanlı insan olarak yetiştirilmesi çok mu zor aileler için?
Bu olayın ardından, bir yarışma programında başkentimizle ilgili soruyu bilemeyen tıp fakültesi öğrencisini ve bilgilerine başvurduğu izleyicilerin yarısının bile soruyu doğru yanıtlamadığını gördük. Görmez olsaydık. Doktor adayı yarışmacı ve izleyicilerin ilköğretim bilgisinin yeterli olduğu bir soruyu bilmemeleri oldukça vahim. Eğitimin ama doğru eğitimin önemini hatırlatan ve hüzün veren içler acısı bir durum...