30.01.2024 16:23:00

6536

BİR BAŞKA KUDÜS FATİHİMİZ DAHA VARMIŞ

BİR BAŞKA KUDÜS FATİHİMİZ DAHA VARMIŞ

Bir Başka Kudüs Fatihimiz daha varmış

Kudüs’ün İslam tarihinde ilk fatihinin 2. halife Hz.Ömer olduğunu hemen hemen hepimiz biliyoruz. İkinci fatihinin 1.Haçlı seferi (1099) sonrasında 1187’de haçlılardan geri alan Selahaddin- Eyyubi olduğunu da. Bir de Yavuz Sultan Selim’in 1517’deki bölgeyi Osmanlı hakimiyetine sokan fethi zihnimizde. Meğer unuttuğumuz başka bir fatihimiz de varmış. Hem de bir Türk.

Atsız Bey’i ne kadarımız duydu?

Kısa bir dönem de olsa hem de bir Selçuklu türkü Atsız b. Uvak (Uvak oğlu Atsız, ö. 471/1079) Kudüs fatihi anılan simalardan biri. Kendisinin Alparslan’ın emirlerinden birisi olduğu söyleniyor. Ufak, küçük manasına geldiği söylenen eski bir Türk ismi Uvak oğlu Atsız’ı Atsız bey, Emir Atsız gibi isimlerle de anılan bu büyük Türk komutanı kim ne kadar tanıyordu, bilemiyorum ama ben bu son Filistin okumalarım esnasında öğrendim. Hakkında birkaç makale okudum, kısa özetini sunmak isterim:

Selçuklu emîri

Diyanet İslam Ansiklopedisinde (DİA, madde müellifi Ali Sevim) Atsız bey hakkında şöyle deniliyor: ‘Mısır Fâtımî halifeliğinin sınırları içinde bulunan Filistin’de Büyük Selçuklu Devleti’ne tâbi bir Türkmen beyliği kuran (1069-1070) Kurlu Bey’in 463’te (1071) ölümü üzerine beyliğin başına geçen Emîr Atsız Kudüs’ü fethedip Bağdat Abbâsî halifeliği ve Selçuklu sultanlığı adlarına hutbe okuttu.…Daha sonra da Suriye ve Filistin şehirlerinin fethine devam etti, bilhassa Dımaşk’ı fethetmek için büyük gayret gösterdi. Emîr Atsız Kudüs, Remle, Taberiye, Trablusşam, Sûr, Akkâ, Humus ve Refeniye gibi Suriye ve Filistin’in önemli şehir ve kalelerini ele geçirmek suretiyle hâkimiyet sahasını genişletti; daha sonra hâlâ Fâtımî idaresinde bulunan Dımaşk’ı ele geçirip beyliğin merkezini Kudüs’ten buraya nakletti.’

Oğuzların Kınık Boyundan

‘Suriye ve Filistin’in büyük bir kısmını fethederek Selçuklu sınırları içine alan ve kendisine “el-melikü’l-muazzam” lakabı verilen Atsız, Selçuklu hânedanı gibi Oğuzlar’ın Kınık boyuna mensuptu. Emirliği sırasında halka daima âdil davranmış, ağır vergileri azaltmış veya tamamen kaldırmıştır.’(DİA)

Anadolu’nun Türklere açıldığı yıl

Fethinin Anadolu’nun Malazgirt zaferiyle İslama ve Müslümanlara açılışı zamanına denk gelmesi de ilginç bir tevafuk. 1071'de Kudüs'ü Fâtımî Halifeliği'nden ele geçirip ve bölgede ayrı bir Selçuklu varlığı olup Güney Suriye'de Navakiye Türkmen Beyliği'ni kuran Türk komutan olduğu için Atsız b. Uvak’a Türklüğüne nisbetle Atsız b. Uvak et-Türki diye de anılan bu Fatih, kısa zamanda iki kere fetih yaşamış.

İlk fetih ve bölgenin ihyası

‘Kudüs halkının canlarını bağışlamakla kalmayan Atsız, askerlerine de çevreye zarar vermemelerini ve hiçbir şeyi yağmalamamalarını emretti. Kudüs fatihinin, Hz. Muhammed’in miraca yükseldiği ve Müslümanların ilk kıblegâhı olan bu şehrin en küçük bir zarara uğramasına gönlü razı olmamıştı. Bununla da yetinmeyen Atsız, kiliselerin ve camilerin korunması için muhafızlar dahi tayin etmeyi ihmal etmedi. Türklerden, Sudanlılardan ve Berberilerden oluşan Fatımî garnizonunun şehirde kalmasına müsaade edildi, bir müddet sonra da Fatımîlere paralı asker olarak hizmet sunan Türkler, Selçuklu saflarına katıldılar…Diğer yandan Atsız’a gerçekleştirdiği bu önemli fetihlerden dolayı Alparslan tarafından “el-Melik'ül-muazzam” unvanı verildi.’

‘Malazgirt Zaferi öncesi Suriye ve Filistin’e giren Nâvekiye Türkmenleri, başbuğları Kurlu ve onun ölümünden sonra da Atsız Bey ile önemli işler yapmışlar, burada bir devlet kurmuşlardı. Remle’nin ele geçirilmesini 1071’de Kudüs’ün fethi takip etmiş, Atsız şehirde tam bir barış ortamı kurmuş, halkın refahını artırdıkları gibi ticareti devam ettirip Sünnî eğitimi de şehirde yeniden hâkim kılmıştı. Buraya gelen Gazzâlî, Turtûşî ve Ebû Bekir İbnü’l-Arabî gibi âlimler Kudüs’te dersler vermişler, Nizamiye medreselerinin şubeleri mukaddes şehri de aydınlatmaya başlamıştı.’
‘Sultan Alparslan’ın da emeli olan İslâm birliğinin önündeki en büyük engel olan Fatımîlerin hüküm sürdüğü Mısır üzerine bir sefer gerçekleştirmişti. Ancak Atsız’ın yaşadığı talihsizlikler ve ihanetler yüzünden Türkmenler mağlup olmuşlardı.’
(Doç.Dr.Nadir Karakuş, Hitit Üni.İlahiyat Fak “Kudüs Fatihi Atsız b. Uvak Et-Türkî” Diyanet İlmî Dergi-cilt:58, sayı:3 (2022): 1207-1230),

Mağlubiyet sonrası yeniden fetih

Taht kavgasında güç kaybına uğraması Mısır seferinin başarısızlıkla neticelenmesine ve şehrin yeniden Fatımî hâkimiyetine girmesine sebep olmuş ‘ancak Atsız daha sonra yeniden bir ordu teçhiz ederek başta Kudüs olmak üzere itaatten çıkan bütün şehir ve kaleleri tekrar hâkimiyeti altına aldı.’ (1077, DİA) Fakat, Atsız’ın bu sefer ilk ele geçirişinde olduğu gibi müsamahakar davranmadığı, yenilgi sonrası Şii Fatimîlerin sünni Türklere yaptıklarını cezasız bırakmayarak olaylarla ilgisi bulunan üç bin civarında kişiyi öldürttüğü belirtiliyor. (a.g.m)

Akıbeti mahzun

‘Fatımîlerle bir iki iktidar değişimi oldu. Öte yandan Atsız’ın Mısır seferinde mağlûp olduğunu, hatta öldüğü şayiasını duyan Sultan Melikşah (1.Melikşah), onun yerine kardeşi Gence Valisi Tâcüddevle Tutuş’u Suriye ve Filistin Selçuklu melikliğine getirdi... Fâtımî ordusuna karşı koyamayacağını anlayan Atsız Tutuş’u yardıma çağırmak zorunda kaldı. Halep kuşatmasını terkederek Dımaşk’a gelen Tutuş, Fâtımîler’i geri çekilmek zorunda bıraktı ve şehre girdi. Emîr Atsız itaat arzettiyse de Tutuş kendisini karşılamakta geç kaldığını ve kardeşiyle birlikte bir komplo hazırladığını bahane ederek Atsız’ı yayının kirişiyle boğdurdu. Böylece Dımaşk’ı ele geçirerek burada Suriye ve Filistin Selçuklu Devleti’ni kurdu (1079, DİA) 
Atsız, 1079’da Tutuş b. Alparslan tarafından öldürülse de Kudüs’teki düzen ve refah, Haçlıların bölgeye gelmesine kadar devam etmişti.’ (a.g.m)
Öteyandan Selçuklu dönem dizileri etkisiyle olmalı bu değerimize ait yayın dünyamızda Prof.Dr. Lokman Turan’ın kaleminden çıkmış (2022 yılında Fenomen yayınları) ‘Suriye ve Filistin Fatihi, Selçuklu Meliki, el-Melikü’l-Muazzam Atsız b. Uvak’ adlı bir kitabı bulunuyor. 
Filistin, Kudüs, Gazze okumaları bize başka neler öğretecek, merakla bekliyorum.