BIRDE BÖYLE BAKALIM
UKRAYNA SORUNSALI !
Ukrayna krizi bir yönüyle erken gelen bir kriz diğer bir yönüyle bakınca da ertelenmiş bir krizin tekrar finali yahut yarı finali diyebiliriz!. Ukrayna Rusya ilişkileri slav dünyasında erken zamanda bir tamamlama ve birbirlerini ikame etme şeklinde olsa da moskova knezliği evresi ile birlikte ukrayna fiilen rus güdümüne girmiştir.
Yani sembolik ve mitolojik kiev slav ana&rus anası gibi figürler ukrayna kiev halkını onura etsede aslında bir rus önderliğinde ve rusun başat baskın güç ve karakterinde rus slav birliği tebcil edilmiştir.
Moskova knezliğinin çarlik rusyasına evrildiği daha sonraki süreçte bu slav birliği rekabeti bu kerrede mezhebe dayalı olarak yeniden bir tefrik ve rekabete gitmiştir.Burada da güçlenen ortadoks rusa karşı katolikliği pek maruf lehistan katolik ülkesi ; almanlara yakın ve yanında ki almanlarla işbirliğinde olması münasebetiyle ve alman halklarını da yanında müttefiki görerek katolik slav birliğine soyunup ortadoks rus nefreti ve karşıtliğı ile rekabete soyunmuştur.
Bu rekabet görünürde mezhebi gibi görünse de aslında slav dünyası hamiliği ve öncülüğü;
lehistanlı lehlere mi yaraşır yoksa rusyalı ruslara mı yaraşır mücadele ve rekabetidir. İşte bu rus leh rekabeti olduğu dönemde Ukrayna slavları sanki rusa muti gibi görülmüştür. Lehistan Rus rekabetinden baskın ve galip çıkan rus olmuştur.Rusun bu leh rekabetinden galip çıkmasının bir etmenide Osmanlı Türkü ile Habsburg&Nemçe almanları arasindaki hemen hemen 16.ve 17.yüzyılın tamamında ki savaş ve rekabettir.
Osmanlı Türkü nemçe&avusturya imparatorluğuna yan ve yakınlığı dan ve katolik müttefikliğinden lehistan slavlarını amansızca çoğu kez kırım eliyle bazende doğrudan lehistan&hotin seferi gibi lehistanı ezmiştir.
Bu Osmanlı Türk politikası dolaylı olarak rusun işine yaramış leh rus rekabetinde denge rusun lehine olmuştur.
Rusun tatbik edip uygulamaya çalıştığı kaba monarşik çarlık rejimi tüm özgürlükçü ve ferdiyetçi düşüncelerden,
parlenenter yönetim vb akım, siyaset ve yaklaşımların reddi ile sonsuza kadar yaşayabilecek bir ödün vermez monarşik rejim inşası ile yayılma cebri savaş ve işgallerini yıkılana kadar mütemadiyen sürdürdü.
Rusun bu totoliter kaba monarşisi kendisini biranda avrupalıların dahi yaşamadığı etkisinden bir kaç ara dönem gibi (1848 paris komunü girişimi) azade kaldığı bambaşka bir devrim koşullarına doğru rus carlığı kendisini zorlamıştır. Bu yeni emek sermaye çelişkisi ekseninden çıkan yeni avrupa düşüncesi olan devrimci sosyalist anarşik akımların eşitlik anlayışı içeren bir özgürlük anlayışına havi düşünce ve akımlar avrupada çok yaygin ve uzun süreli gündemde olmamışken.
Rusyanin bu kaba kendini yenileyemiyen ve bunada gerek görmeyen totoliter rus monarşisi bu yeni ideoloji mensuplarınca ezilen toplum sınıfları ve rus dışındaki sömürge halklarda yayılma ve taban bulmaya başlamasıyla bir mücadele ve devrim sahasına geniş rus ülkesi dönüşmeye başladı. Şiddete ve devlet terörüne dayalı kaba rus monarşinin taassup ve önlem uygulamalarına aynı şiddetle karşılık veren bu yeni avrupadan çıkma sosyalist ve anarşik akımların görüş ve örgütlenmesine haiz karşı terör ve şiddet içeren örgütsel mücadelesi artık rusyanın geleceğinde belirli güç olmaya başladı.
Bu yeni devrimci örgütler ve akımlar ile temsilcileri yazarları çizerleri tüm bireyci yaklaşım ve anlayıştan özgürlük karşıtı sömürgeci rus İdaresine karşı şiar edindikleri ve son derece tutarlı bir slogan olan; halklar hapishanesi diye bir kavramı çarlik rusyası üzerine bir yafta olarak vurup örttüler.
rus idaresini bu niteleme aslında tüm çarlık rusyası ülkesi nüfusu içerisinde azınlıkta olan rusların himaye edip yönettiğ çoğunluk olan tüm diğer slavlar ile farklı millet ve dinlere mensup toplumların mutlak özgürlüğü üzerine ve sınıfa dayalı bir mücadele örneğine ikna edip tüm rusya genelinde bu devrimci akımlar örgütlenme güç ve iradesi gösterdiler.
1. Dünya Savaşına girerken rus çarlığı idaresi kendisine panislavist ulvi hedefler koyarak; İstanbulu ve tüm anadolu Türk yurdunu yutarak içerisinde ki rejim muhalifi bu devrimci akım ve örgütlenmeleride söndürebileceğine inanmaktadır.
Kararlı bir Turk islam düşmanı panislavist Sazanov denen rus dış politikasını belirleyen kişi çarı 2.nikolyı istanbul! hayaline inandırmıştı!.
Osmanlı Türkünün bu paylaşım savaşında düşmanlarının beklemediği yurtsever direnişi ve Anadolu Turk yurdunu ve onun kalbi Istanbulunu
ta kafkaslardan tutmaya başlayıp çanakkale boğazını tahkim etmesi rusu azak denizinde savunma yapmaya zorlaması rusun tüm müttefiklerini rusun yanına ve yardımına yaklaştırmayıp,rusa yapacakları yardımı ve yapabileceklerini sınırlı kılmış ,sadece batı rusyada yani ukraynadaki galiçya cephesinde ki meşhur rus müdafası dışında ve kısmi olarak kafkasyada ki kontrollü durumu dışında birinci cihan savaşı genelinde rus pek atak ve emellerini gerçekleştirmekten uzak kalmıştır.
Bu duruma muttefikleri ile fiziki bağ yardım ve bağlaşığını müttefiklerinin Çanakkale hezimeti ile büsbütün kaybetmiştir.
Birinci dünya savaşının genelinde kafkasyada ki sınırlı durumu hariç düçar durumda kalan çarlık rusyası artık örtülüp saklananamaz haldeki bu yeni devrimci akımlar ve onların öncüsü bolşeviklerin mücadele ve iktidar sahası haline geldi. İşte bu rus dışı farklılaşma sürecinde ukrayna ulusçuluğu da bu devrimci süreçte daha çok belirginlik kazanmıştır. Bireycilik rusya'dan ve rustan ayrılık ve Ukrayna merkezli Ukrayna'ya dayalı bir rejim yönetim ve devlet anlayışı ukraynalı devrimcilerin Ukraynalı milliyetçilerin ve Ukrayna anarşistlerin arasında yayıldı.
İşte tam bu süreçte 1917'de Çarlık rusyasıda yıkıldı.Ukrayna ulusunun bir kesimi Ukrayna toplumunuda içeren bolşevik devrimin yanında yer aldı.
Bir kesimi ise anarşistler yanında yer aldı meşhur ukraynslı anardist mohno ve çeteleri uxun süre bolďevikleride ugraştırmistır , diğer bir kesim ileri gelen ise Ukrayna milliyetçileri olarak saf tuttular. Çarlığın yıkilmasına mukabil rus iç savaşı ukrayna topraklarında batı ve orta rusyada cerayan etti isede bolşeviklerin bu iç savastaki üstünlüğü ile savaş bitti.
Bu durumun sonucunda bolşevik birliği çarlık rusyası bakiyesi tüm millet ve yurtları ihtiva eden Sovyetler Birliği diye yeni bir devleti kurup ilan edildi. İşte bu yeni devlette ilk kez Ukrayna da sosyalist devlet olarak Sovyetler Birliği'nin katılımcı Devleti olarak yerini aldı. Ukrayna rusya'nın batısı karadeniz'in kuzeyinde büyükçe bir ülke yurtluk olarak bir zamanlar ismi olan
deşti kıpçak yurdunda ukrayna slavlarına dayalı sınırları belli bir federe katilimci devlet oldu.1930 larda ki şedit stalin devlet terörunden en çok ukrayna toplumu ve toprskları etkilendi beş milyona yakın insanını ukrayna bu süreçte kaybetti.
İkinci Dünya Savaşı işte bu sovyet batı yurdunda Ukrayna yurdunda savaşın çok kanlı çok yakıcı geçen bütün safhaları adeta Ukrayna steplerinide kana bulayıp yıkıma ugrattı.Dokuz milyon Ukraynalı ikinci dünya savaşında öldü ya da öldürüldü,savaşin tamamında yirmi milyon insanını kaybeden sovyetler ülkesine oranlanırsa durumun boyutu daha iyi anlaşılir. Savaş sovyetlerin zaferi ile bitip Ukrayna ülkesi yine de Sovyetler Birliği içerisinde yerini alırken savaşın galibi Sovyetler Birliği Ukrayna nüfusu ve Ukrayna milletine bir jest bir ileri aşama olarak 1945 de Newyork daki yeniden kurulup inşa edilen Birleşmiş Milletler kuruluş ülke ve devletlerinden birisi olarak Ukrayna Sosyalist Cumhuriyeti'nin birleşmiş milletlerin kurucu devleti olarak yer almasını sağladı.Burada ki ukrayna sandalyesi sovyetler birliği temsilcisi ve birleşmiş milletlerin daimi beş guvenlik konseyi üyesinin kuklası olmaktan başka bir işe ve duruma yaramadı. Belkide yeniden sovyetkerin yıkılması ile kurulan ukrayna devletine birleşmiş milletlerde hazır bir sandalye dışında! 1990'larda çözülen Sovyetler Birliği'nden sonra Ukrayna'da daha önce sınırları ve başkenti kiev olan yeni devlet ve millet olarak bağımsızlık ilanı ve tanınmasını talep etmiştir.Ukrayna sovyet bakiyesi diğer ulke ve yurtlarla birlikte hür dunyadaki bağimsız ülkelerden birisi olarak yerini alabilmiştir.
Ukrayna Devleti başkenti kiev olan rusyadan sonra nufusu ikinci sırada ve yuzolçümu ise üçüncü sırada yaklaşık 40 milyon nüfus ve altıyüzbin küsür kilometre kare avrupada rusya ve Turkiyeden sonra üçüncü ülkedir.
Yeni rusya devleti tüm Sovyetler Birliği bakiyesi ülkelerden nükleer silahlarını çekmek suretiyle sadece Rusya'da nükleer silah bulundurulması kararları doğrultusunda Ukrayna bu nükleer güçten mahrum kalmamak için bir süre direndi isede elindeki nükleer silahların yeni Rusya federasyonu devletine;
Batı Avrupa ülkelerinin güvencesi ile teslim etti!.
Eş zamanlı Ukrayna liman şehirlerinde yerleşik eski Rus ve Sovyet donanmalarıda sorun oldu bu liman ve donanma deniz üslerinin bir süreliğine ukrayna ve rusyanin ortak yönetiminde bırakılmasını taraflar 1992 de karar altına aldılarsada işleyiş ve karşılıkli gerilimler hiç bitmedi. Bu donanma konusu durumuda ciddi bir anlaşmazlık konusu oldu. Sadece bir kısım donanma Ukrayna'ya bırakıldı diye bilmekteyim.
Bu iki ortadoks slav hamisi ülke hem rekabet hem toprak hem deniz üssü ve hem de Karadeniz hakimiyeti için rekabet ve mücadele halindeyken; Rusya'nın idari, siyasi ve yönetimsel olarak daha otoriter olarak nihai yönetim şeklini alırken,
Ukrayna ise serbest seçimlerin olduğu sık sık iki kesim adayı ile seçimler yapan rus yanlısı ve batı yanlısı adayların ardışık olarak kazanıp kaybettiği bir siyasi iktidar ve devlet başkanı değişiklikleri ile günümüze herşeye rağmen hür seçimlerle iktidarın değiştiği ülke olarak gelebilmiştir. Rusya Federasyonu zaman zaman Sovyetler Birliği hamisi olarak bu eski Sovyet yurtlarının hatta Doğu Avrupa ülkelerinin kendine yakın aday ve partileri ile hizipleriyle ilişkiye geçip karşı aday ve bloklarla mücadeleye giriştiği olmuştur.Bu hali belarus ve ukraynada hiç aksatmadan yapmıştır. İşte bu süreçte Batı Avrupa Amerika cepheside Rusya'nın Bu tutumuna karşı kendi hizip adaylarını destekten geri durmadılar. Ukrayna'da yönetime gelen Parti ve başkanlar beyanları ya sert Batı Avrupa yanlısı politika ya da rus yanlısı aday kazandıysa avrupa birliğine mesafeli hatta birlik anlasmasi yapmayacağına dair rusa güvence verebilmiştir!.
Bu rekabet aslında hür seçim demokrasi ve özgürlükler anlamında Ukrayna toplumu ve milletinin daha gelişmiş kılacakken ;
Ukrayna Devleti ve toplumu bir anda Rusya ve Batı dünyasının nüfuz ve mücadelesinde pres ve bilek güreşi sahası haline geldi.Bugün yaşanan da işte budur Rusya Ukrayna'yı Çarlık rusyası ve Sovyetler Birliği'nden beri kendine yanında yakınında bir vasal yurtluk olarak addedip Ukrayna üzerinde bir üstün hak ve görev görmektedir.
Batı bloku dünyası ve birleşik Amerika ise kendi görüş ve yayılma sahası ekseninde yayılıp örgütlendiği baltık ülkeleri orta ve doğu Avrupa ülkelerine büyük Ukrayna yurttluklarınıda katmak istemektedir. Batı bloku rusya nın yanı başında işler demokrasisi olan Özgür bir Ukrayna Devleti hayata geçirip ayakta tutmak istemektedirler. Rusya ise bu stratejik batı kapısı olan yeni ukrayna ülke ve yurtluğunu gerekirse kuvvet kullanarak kendi rus nüfusu bakiyesi kırım ve donetzki kendidine katmak ukraynadan kopararak tam manası ile ukaraynanin avrupa ülke ve yurdu haline gelmesinin kendi toplum ve rus milletine doğuracağı zararları öngörerek vargücuyle karşı çıkmaktadır. Açıkça Batı Avrupa ile bütünleşmiş tüm siyasi idari askeri organizasyonlarda yapmış tamamlanmış bir Ukraynayı da rusya istememektedir.
Bu mücadele öyle bir hal aldıki adeta rusya evinde evinin önünde deplasmana gelen bir güç ve medniyetle kaba kuvvet ve metodla varoluş yokoluş mücadelesine tutuştu!
Rusya'nın geri adım ve çöküşü kendi ülkesindeki otoriter totiliter iktidar yapısınıda tehdit edip yıkacak bir durumdur. Bu durumdan rus toplumu batılı demokrasiler ve işleyişindende etkilenmesi kaçınılmaz olacaktır.Ukraynanın Batı Avrupa ve NATO ile bütünleşmesi Rusya'ya bir bütün olarak Avrupa düşünce ve nüfus sahasından bir süreliğine tecrit edip izole edebilecektir.Bu durumdan açıkça çekinen otoriter rusya ve idaresi putin yönetimi; demokrasi ve hür eşit gerçek çok adaylı seçimlerin ukraynaya yerleşmesi putinin kişiye bağlı rejiminin rusyada sonu olacağinı düşünmektedir.
Bu süreci iyi takip eden geri kaldığını hisseden rus toplumu da farklı bir tutumla yönetim ve yönetim anlayışını değiştirerek batı avrupa ile bütünleşme yoluna gidebileceğinede ayrıca ihtimal vermek gerekecektir. Bunu bilen mevcut putin rus yönetimi Ukrayna sorunu ve Ukrayna krizinin adeta kendi geleceği için varlık yokluk meselesi haline getirmiştir. Çünkü Ukrayna'nın batı mütteki olması uzun vadede Belarusu dahi rus elinde tutamayacaktır. Peki Daha ilerisi kendi içindeki Özerk Türk yurtları ve Türk olmayan yurtluklardan bağımsızlık özgürlük talepleri ile Rusya Federasyonunun ikinci bir sovyet yıkılması ve yıkımına da sebebiyet verebilecektir.Fakat şu da göz ardı edilmemeli rusya avrupa toplumlarında ki gelişme değişme ve modernleşme sürecinin çok eski devirlerden beri bünyesine alıp kaba Rus monarşisi içerisinde tatbik etsede Avrupa kültürü ve medeniyetinin bir parçası bir tamamlayanı olarak tüm Avrupa medeniyetini uzun süre bağnaz bir şekilde karşısına alıp çözümn üretecek de değildir.
Tüm ideolojik aygıtlara ve sınırsız kaynaklara rağmen sovyet düzenini ayakta tutamamıştır! Bugün lider ve kişilere bağlı olarak rusya ve birkaç bağlaşığının verdiği bu mücadele kaybedildiği takdirde Rusya ülkesinde ve bağlaşiklarında bir bilinç anlayış ve idari reform ve değişimlerinde birbirini tetikleyeceğide aşikardir.
İşte ülkemiz Türkiye olarak biz bu denge ve olası değişimleri görerek Rusya'nın galebe çalıp Ukrayna'yı elimine etmesi eski günlerindeki gibi ukraynanın rus a tam bir muti ve batı ön bahçe olması akabinde rus nufuz ve yayılma sahasını tüm Doğu Avrupa ülkeleri ve yurtları ile Kafkas ülke ve yurtları Orta Asya Türk Yurtlarına da daha çok etkiyle nüfuz ve cenderesine açıktan alıp direneni açıktan cezalandırabilecektir.Bu etki ve nüfus sahasinda ki ülke ve yurtlarda oluşabilecek Rus bakış açısına muhalif, rus mihmandarlığına aykırı olan tüm yapı kurum ve kişilere ebediyen hayat şansı vermeyecektir. Türk nüfuz etki ve yayılma sahasına vereceği tahribat ve zarar bu evrede onulmaz olabilecektir. Geçmiş dönem Osmanlı Türk Medeniyeti ile çarlık rusyası mücadelesi bize bu durumu çok açık edip göstermektedir. Çarlık rusyası'nın güç alıp kendince gücünün zirvesi diyebileceğimiz 19. Yüzyılın ilk yarısında tüm Avrupa'ya tasallut eden güç gösterisi güya koruduğu rejimler ve kendisini etkilemesinden korktuğu 1848 macar,leh,çek ve diğer orta ve doğu avrupa ülke ve yurtlarinda ki özğürlük hak ve yönetime katilma ihtilallerini desteğinde olduğu kaba monarşi kalıntılarının çağrısi ile ikiyüzbin kişilik ordusu ile budapeşte,varsova ve pragı işgal edip yurtsever ihtilalcilerin yakalayabildiklerini öldürüp kana bulamıştır.
Yakslayamadığı isyancıların birçoğu ise tuna nehri sınırımızı geçerek Osmanli Turk ülkesine siğınmış can guvenliklerinin sağlanmasinı Osmanlıdan talep etmişlerdir.Osmanlı ülkesi bu sığınmacı ihtilalcileri rus savaş tehdidine rağmen vermemiştir.
Rusun bu gemalmaz özgürlük taleplerini savaşla şiddetle boğma girişimi
Batı Avrupa ülke ve medeniyetlerini tehdit ve endişeye sevk etmiş olmalı ki 1848 ihtilallerini zorbaca rus bastırması sonrasındaki rus tutum ve bakış açısına karşı tüm batı Avrupa ülkeleri Osmanlı Türk Ülkesi ile ittifak edip 1853'te Kırım Yarımadası'nda rusun saldırı ve tehdit gücü kırılmış rus mutlak hezimete uğratılmıştır.
Osmanlı Türk Ülkesi batı ittifakı sayesinde ve modernleşen yüzüyle Batı Avrupa medeniyeti içerisinde yerini kağıt üstünde olsa düveli muazzam olarak alabilmiştir. Rus yenilginin ve hezimetin öfkesini Osmanlı Türk ülkesine göre daha geri daha az modernize olan birlikten ve karşı koymaktan yoksun durumdaki Kafkas türk-islam yurtlarına orta Asya Tüm Turk İslam yurtlarına tasallut edip isgal ve sömurge yönetimleri kurabulme cüretine geçebilmiştir. Rus işte o Kırım Savaşı hizmetinden sonra sistematik olarak güneyindeki Türk ülke ve yurtlarınına sarkıp birbir sömürgeleştirmiştir. 1861 orenburg başkenli Turkistan sömurge vilayetini kurmuştur.Günümüzde de Ukrayna'daki sahada karşılıklı pres ve bilek güreşi devam ederken Orta Asya Türk ülkelerinde de rus sorun üretip rus yönetim tarzına benzeyen değişmez değiştirilmez! iktidarların gerektiğinde altlarını uyup yönetimlere hata ve hatalar yaptırabulmektedir.
Gerektiğinde de bu yeni ülkelerinde birbirlerine olan ihtilaf ve çekişmelerini kaşımaktan da geri durmamaktadır.
Yazimizin konusu ukrayna ulkesi ce gerekse gelirşen Orta Asya Türk ülkelerinden Kafkasya ülkelerine kadar yerleşip oturacak olan tam demokrasi,seçimli demokrasi kultürü ve hukuk düzeni Batı Avrupa ülke ve medeniyetleri ile bütünleşmeleri Türkiye'nin de yakın pek yakın gelecekteki yararına ve modernleşme tecrübesi ileriliği belirgin olan Türkiye'mizin önderliğinde bu ülkeler türkiye'mize yanında ve yakınında yer alacaklardır İşte bu yüzden Ukrayna'da yaşanan krizde ülkemiz Ukrayna'nın özgürlüğü seçiminde ukraynada yerleşecek demokrasi külturü ukraynanın toprak ve yurt bütünlüğünü esas alan ve rus nüfuz ve yayılmacılığına dur diyebilecek yetenek ve güçtedir. Ukraynanın yanında olan yapı,ittifak ve oluşumlarda biz ülke olarak yakın olmak durumundayız.
Izole olan Rusyaya yakın ve yanında olmak gibi ülkemdeki bir kısım Batı Avrupa ve Amerikan karşıtı unsurlar dikkate alınırsa Türkiyemizde ki oluşturduğumuz demokrasi birikimimiz ve hukuk devleti düzenimiz ve iki asırlık muassır medeniyete erişip bütünleseceğimiz batı Avrupa medeniyeti ile tamamlama ilişkimiz akamete uğrayacaktır.
Oysa bu batı medeniyeti ile mesafemizi
ve herbakımdan görünürlülüğümüzü yaklaştırmış durumdayız.
Iki asırlık çok yoğun ve çok yönlü tüm ilişkilerimizde batı avrupa medeniyet ülke ve yurtları ile tarihimizde ilkkez dış satım ve dış alımda denge sağlamış ve hatta cari fazlayada geçmiş ve geçecek durumdayız.
Türk İnsanımızın gerek ferdi merak ve isteği ve gerekse yönetimlerimizin sağlamış olduğu altyapı konforu birçok yeni avrupa birliği ülkesinden ülkemiz Turkiye çok ileri olup fransa ve almanyaya her geçen gün insanimızın konforu ve ülkemızin gelişmişliği olarak yaklaşmaktayız.
Rus inatlaşması ve yaklaşan tehlike rus ve baglaşıklarının tecriti sanıldığı gibi rus tarafını yüceltmez.
Batı Avrupa ve dünya medeniyetinden savrulan bir ülkenin bir yurdun bırakın kendisine hayrının olmasını başka bir ülkeye ve onun konfor ve gelişmişliğine ne faydası olabilir ki?
29/01/2022
Avukat
Erarslan Polat