BİRDE  
      BÖYLE
             BAKALIM
2023 Genel seçimlerine giderken ittifaklar ve 
Millet ittifakı 

Millet ittifakı ana muhalefet partisi  halk fırkası  projesi  olup;
millet ittifakınca ne üretilecek siyaset nede  gösterilecek cumhurbaşkanı adayı  halk partisi iradesi ve kabulünden   yoksun kalamaz nede halk fırkasına rağmen bir siyaset ve aday  üretilebilir.

Siyaset&politika gücü ve güçlenilmesi oranında  fedakarlık,
 zaman ve zamanlama hünerini yeteneğini ve yerinde nefesini  kullanmadır.

Ana muhalefet lideri istanbul belediye başkanlığı seçimi ile ( girdiği ilk seçim 37 oran rey olup ibb seçimini  kazanan  merhum Topbaş ise 44 oran rey alabilmişti) başladığı ülke geneli liderliği bu  ibb başkan  adaylığı hemen  sonrası halk fırkası  eski genel başkanı geçirdiği skandal kaza neticesi bir daha kalkmamak üzere düşünce,  en etkili başkan adayı olarak Kılıçdaroğlu  halk fırkası genel başkanlığına bu arizi durum sonrası geçebildi.

 Halk fırkası genel başkanlığını gerek tek başına ve gerekse  rakipli seçimli genel kurullardan  sonra   tartışmasız örgutçü bir lider olarak halk fırkası liderliğini kılıçdaroğlu sağlayabildi. Geçirilen birkaç yerel ve genel seçimlerinde istenilen birinci parti başarısı olmasada,gösterdiği uyum ortak adayda birleşme ve  partideki olası rakiplerin adaylıklarında önünü ve yönünü açarak farklı bir lider , kabul ve katılımı  ile  tartışmasız farklı  liderliğinin atraksiyonlarınıda  gösterebilmiştir.

Siyaset bir yüzüyle  soyut bir harp sanatı  ise mücadele yönüyle aynı zamanda öğretici ve öğrenicidirde.

Mevcut cumhurbaşlanımız siyasetinde kullandığı taktik ve stratejisi sayesinde ve aldığı risklerle her girdiği seçimi 2019 ibb ikinci seçimlerine  kadar sürekli bir yükselişle seçimleri birinci olarak  alabildi isede  tam manası ile muktedir iktidar olaverilmesine mukabil  daha ne dayatacağı gerilim nede mazlum ve mahcuz kitlelerin özgürlük talebi argumanı elinde kalmıştır.

Kopulan ve kopuşulan bir  ittifak fırkasının başı tarafındadır Cumhurbaşkanımız Erdoğan. 

Halk fırkası ise yeni kurduğu muhalefet ittifakın   odağında olup  iktidar fırkasının öteleyip  kopardığı ve koparılanların halk fırkası  sığınağıdır.

Erdoğanın yükseliş ve ülkece kabulünde  medya elinde degildi.

Karşıt olan medyadan ve güya  tartışmacı olan aktivistlere rağmen iktidarını seçmene ve ülke insanının  vicdanlarına  hulul ederek seçimleri erdoğan   hep  alabildi .

Ee savaş öğreticidir ve eğiticidir  dedik.

Erdoğanın  taktiği de   okundu stratejisi de  okundu ve  2019 yerel seçiminde aynı  yolu ibb başkanlık  seçiminde imamzade kullanıp tatbik etti ve daha önceleri ıskalanan istanbul ibb seçimleri hemide iki kere üst üste ana muhalefetçe ve adayınca  kazanılabildi.

Ana muhalefetin başı ve halk fırkası bu moralla  2023 genel  seçimlerine  gidiyor ve Erdoğanın 2007 ve 2011 seçimleri gerilim siyaseti özü olan mazlumun ve inançlıların taleplerini  -velevki dini sembol dahi olsa-
gibisinden sözler söyleterek yahut bizzat kendisi söyleyip  
diyerek vede gerektiğinde savunup tüm siyasi fayların üzerine  Erdoğan gitti!
 ya h e p  ya h i ç! diyebildi.
seçmen bu dik sözler  ve delikanlılığı sevip gereğini yaptı.

O zamanın ana muhalefeti halk fırkası ve liderliği ise ideolojik mama martaval okuyarak ülkeden bekadan vs.argumanlarla erdoganın  bu siyasi fay hatları üzerine gidişine, tedirginlikle karşılık verip seçmenden güya  karşılık bulmaya ve karşı durmaya  çalışıp geçmişte bu millete bağımsız vatan ve millet bıraktığı minnetini ileri sürdü, oysa kapalı kuruluş cumhuriyet ilk çeyreği dönemimizde  ürettiği mağduriyetler ve mahcubiyetleri görmezden geldi,rakip Erdoğan hep bu kapalı dönemi ve magduriyetleri irite etti.

Şimdi ise Erdoğan ve partisi ak fırka iktidar  süresinin seçimli demokrasi tecrübelerine göre hayli  uzunluğu ve ülkeyi adeta herşeyiyle  sahiplenilmesi sayesinde yerler ve  roller değişmış olarak artık devletle iktidarın özdeşleştiği mutlak muktedir yeni bir evre yaşıyoruz. Malesef ki bu yaşadığımız dönemin tek benzeri 1950 öncesi halk fırkası  parti devlet evresi taklit ve tatbikidir yaşanılanlar. Erdoğan devlet partisi ve devlet iktidarına karşı ana muhalefet partisinin  kurduğu ittifakın amiral gemisi olarak siyasi  faylara bundan sonraki süreçte  çok saldıracaktır.

Bu siyasi fayların muhatapları kendilerince özgürlük talepli bir kısım vatandaşımız olan  kürt seçmen olup yine gerçek ve samimi kadın, kadın hakları savunucusu söylemler  ve yine bir diğer kapalı kutu dinamik kitle  cinsiyet ayrımcılığı söylemleri ile bu hususun mağdurları olan bilmem ne blt olan kaçıncı  cinsiyetin sorunları ile sahiplenilmesidir.  Özgurlük ve ifade tutkunu gençlerin amasız fakatsız fırsat eşitliği temelinde özgürlükleri ve güvencesi ile ülkesi ve milletiyle barışık ülkede kalmaları uygulayabilecekleri pek özgür projeleriyle  ülkelerini terk etmek isteyen bu  namemnun kitleyi halk fırkasınca ikna edilip  sahiplenmelerini  vaad ve sözleriyle  inandırabilir.

Mültecilere daha gerçekçi ve kabullenici ifade ve çözümlerin söylenebilmesi çalışan ve emeklilere sosyal çözüm ve güvenceler  sayabiliriz.
Bu sahalarda inatla muhalefet lideri iktidarca  muktedir olarak devlete yerleşmeyle birlikte  doğrudan ve dolaylı  üretilen zon tabakası olarak pek ısınmış ve sıkışmış beklenti halinde ki  siyasi fayları harekete geçirir ve sayıp söyledikleri ile inandırıcı olur vicdanlara hulul eder ve  ötekileştirmeden yüreklere su serperse  iktidara anamuhalefet halk fırkası genel  başkanı K. Kılıçdaroğlu tüm riskleri alarak bizzat  yürüyebilir.

Iktidar partimizce  geçmişte 50+1 aldım ve hep alırımın ne garantisi nede karşılığı olur, devletle bütünleşme devleti için onu sunu bunu yapma etme bir görev ve sorumluluk gereği yapılması gerekenler  olup geçmişte halk fırkası 1922 reddi ilhakın kurtuluş ve yengiyle kurulan devleti ve milleti kurtarıp kotar etmeyi tekeline alıp bunun minnetiyle algısıyla girdikleri tüm eşit ve rekabetçi  genel seçimleri  kaybetmiş olup sadece tarihinin en yüksek oyu olan 1977 de ki 42 civarı oranla  birincilikle seçimlerden çıkabilsede  net seçimi ve başbakanlığı yinede halk fırkası  kazanamadı.

İşte bu geçmişden ve kazanıp kazandırdıklarından bahisle muktedir devlet iktidarına haiz partide olsanız  seçim kazanılmayacağı ortadadır.

Dün dünde kaldı
cancağızım yarına bakalım mısrası caridir.

Iktidar partisi ve liderliği tüm devletleşme ve tutuculuklarına kendinden olmayanları  ötekileştirmesine  ve  özgürlükleri kısma(sosyal medya gibi) değilde tam ve gerçek sınırsız eleştirel özgürlüğü savunur inandırır ve kısmi başarısızlıklarınada samimi özeleştiri de bulunabilirse, hukuk ve gerçek hukuk devleti algısını Türkiye toplumunun ekserisine sunup inandırabilirse  muhalefeti  hala boşa çıkarabilir diyebiliriz.

 Ancak iktidar partimiz ve liderliği ile cumhur ittifakı sözü sözcüsü ve ilgililerince  bu üslup  dil ve iddalardan hergeçen gün uzaklaşıp dış kriz ve güvenliye oynayıp tedirginlikle seçmeni  etkileme gayretindedir muktedir  iktidarımız ve liderliği.

 Bu durum bir kısım seçmeni zaten yanında onları daha  çok kaviler isede bir kısım seçmeni ise kendisinden iter kanaatindeyim.

İşte iç siyasetimiz 
tam bu tanımladığımız hal ve gidişle seçim sathında iken  halk fırkalı vekilin partisi adınamı yoksa kendi fikrimi olarak tam daha netleşmedi   basına genişçe bir pazar mülakatında sarfettiği ; bundan sonra ki siyasi süreçte hdp li bakan neden olmasın ,olabilir ifadesi içeren cümlesi   
nusret demiralın 1995 de dgm üzerinden ve ülkesi için yaptıklarından sonra  hareket fırkasına iltihakı ile  vekil adayı sürecinde sarfettiği Türkçe ezanın faturasını
seçmen hemen akabinde ki 1995 genel   seçimlerinde  mhareket fırkasına kesivermişti!

Yaşadığımız zamanımızda  ise arizi çıkış olabilecek cümle  ise  henüz seçim günü kararından çok önce vukubuldu.

50+1 anayasa tadili özellikle vatandaşımız  kürtçü fırkalar ile yine vatandaşımız  bütünlükçü türk milliyetçi  fırkaları terazide son ayar denge noktasına taşıdığınıda biz dahil çok insan yazıp  söyleyebilmiştik.

Dün laikçi bir söylemle  siyasi islam uğruna  harcanan milliyetçi cenah hareket fırkası ve onun içerisinden çıkan iyi firka bugün bu 50+1  dengesinde nerede nasıl belirleyici olacak geçmişte  bu fırkalar bir tek parti ve muhalif  iken iktidar fırkası siyasi islam ve anti laik mazlum ve mağdur söylemi ile kürtçü seçmenin özellikle  muhafazakar şafi kesimini bir bütün olarak yanında tutabiliyordu.

Bugün bu muhafazakar kürt seçmen kimi neyi nereyi takip edecek belirsizdir. Unutmayalım istanbulda bu kürt seçmen oyu m.hareket fırkası oyundan kat ve kat fazladır.

Ezcümle evveliyatında iktidar partisi liderince alınan ve söylenen siyasi  fayları kırıcı söz söylem ve çıkışları
 ya hep ya hiçle!
 halk fırkası liderliği şimdiden söyleterek   
risk almış gibi duruyor.

Iktidar fırkası liderliği  ve medyası ise
ekonomik beklenti olarak  bitmiş artık tamamına ermiş siyasi islam söylemleri ile tıpkı 2007 seçimlerindeki  halk firkasınin yoğunluğu yüksek laisizan kaygı ve tedirginlikle seçmeni kazanacağını  saflarını tutacağı gayretindedir.
Adeta iktidar partimiz  söylemlerinde binyıl yaşayacak! diye  tam muktedir iktidar  olarak  kurduğu düzenini ve devletle  bütünleşmiş yapısını  güya dış güçlere ve dış krizlere rağmen  muhafaza derdindedir.

Bonapart diyorki aynı yöntemle muarrızlarınla en fazla bir kez vuruş!
ikinciyi çok gerekli değilse deneme üçüncüde mutlak yenilirsin.

Mücadele ve vuruş yani her harp ögreticidir! der.09.09.2022
Fatih/ISTANBUL
Avukat
ERARSLAN POLAT