BOŞANMA VE ÇOCUK
Çocuk doğduğunda yeni bir dünya doğar ; bu dünyanın korunmasında ve gelişmesinde görevli iki varlığın adıdır ana ve baba....Verdikleri sevgi ve ilgi dünyanın gelişiminde onu çeşitli zararlardan koruyan yaşam enerjisinin oluşumunu sağlar.. Çocuk yaşama bağlanırken aldığı sevgiyle ve ilgiyle beslenir karşılaştığı engeller onu zorlasa da aşmayı öğrenir. Çocuğun fiziksel ve zihinsel ve duygusal gelişiminde her ikisinin de rolü önemli..Yaşadıkları sürece anne vitaminini annenin baba vitaminini de babanın vermesi en güzelidir.
Boşanmaların hızla arttığı günümüz dünyasında çocukların hakkı olan ve alması gereken bu doğal besin ne yazık anne ve baba tarafından bilinçsizce kesilebiliyor. Boşanma sürecini iyi bir şekilde yönetip çocuğunuzun anne ve baba vitaminini tam almasını sağlamanız, boşanma travmasını çocuğunuzun en az hasarla atlatmasını sağlayacaktır.
Boşanma kararı kolay verilen bir karar değildir; böyle bir karar hem eşler hem de çocuklar için travmadır ,ölümden sonra en ağır travma olarak ikinci sırada yer alan boşanma süreci doğru bir şekilde yönetilirse çocuklar ve eşler için zorlu bir deneyim olsa da olumsuz etkileri en aza inebilir.. Öncelikle boşanma kararı alan eşler boşanma sonrasında çocuklarıyla ilgili gerekli maddi ve manevi desteği sürdürmek konusunda kararlı olmadır... Boşanma kararı kesinleşmeden çocuğa gereksiz bilgi verilmemeli ancak bu bilgi fazla da geç verilmemelidir. Çocuğun boşanma gerçekleşmeden bu fikre alışması anne ve babasıyla birlikte yeni yaşam koşullarına kendini hazırlaması önemlidir. Çocuğun kafasına takılan sorulara açık ve net cevaplar anne ve baba tarafından birlikte verilmelidir.
Boşanma sonrasında her iki ebeveyninde yanında normal yaşamını sürdürecek biçimde odasının düzenlenmesi ve yaşam alanının oluşturulması çocuğa annesinin ve babasının onunla olduğu güvenini verecektir. Hafta içi ve hafta sonu çocuğun kiminle kalacağı çocuğun çıkarlarına uygun olarak düzenlenmeli ve bu döngü aksatılmadan sürdürülmelidir. Velayetin kimde olduğuna bakılmaksızın annelik ve babalık ruhunu yitirmeden çocuğunuzun yanında olabiliyor ve size ihtiyaç duyduğu anda yanındayım diyebiliyorsanız çocuğunuza ihtiyaç duyduğu vitamini vaktinde veriyorsunuz demektir. Çocuğunuz ayrılma süreciyle ilgili kendini suçluyor olabilir,ayrılma kararının onunla ilgili olmadığı net bir şekilde anlatılmalı yaşadığı duyguları ifade etmesi desteklenmeli.
Ayrıldığınız eşinizle ilgili olumsuz duygu ve düşüncelerin çocuğun yanında konuşulmaması,düşmanlık ifade eden söylemlerden uzak durulması çocuğunuzun diğer ebeveyni ile ve sizinle olan ilişkisini olumlu bir şekilde sürdürmesini sağlar.
Boşanma sonrasında eşlerin duygusal boşanma süreçleri uzun sürebilir, bu durumda Boşanılan eşe karşı öfke,kırgınlık,kızgınlık bazen de sevgi duygusu varlığını sürdürür. Eşe karşı duyulan olumlu ve olumsuz tüm duyguların varlığını sürdürmesi boşanmanın ilk dönemlerinde normaldir ancak aradan uzun yıllar geçtiği halde aynı duyguları taşıyor ve çocuğunuza da bu duyguları yansıtıyorsanız,duygusal bağınız sürüyor demektir. Bu süreçte alınan psikolojik destek hem çocuğunuzun hem de sizin süreci sağlıklı bir şekilde geçirmenizi sağlar.
Boşanma sonrasında hayatına başka bir eşle devam etmek isteyen anne ve babanın bu kararı boşanmadan en az üç yıl sonra vermesi, çocuğun boşanma sürecini kabul edip eşinizi sağlıklı bir şekilde kabullenmesini için önerilen süredir.. Çocuğunuzun eşinizle olan ilişkisi ayrı bir yazı konusu olsa da ,bu süreci yönetecek olan ebeveynin çocuğun bu sürece uyumunun kolay olmayacağını bilmesi ve bu süreçte de çocuğunu destekleyip,maddi ve manevi ihtiyaçlarını karşılayarak yanında olduğu göstermesi gerekir. Çocuğunuzun eşinizi kabulü sizin ve eşinizin göstereceği davranışlara bağlıdır. Çocuğunuzu eşinizle iletişime zorlamak yerine sağlıklı iletişim ortamları oluşturmak ve iletişimin doğal olarak gelişmesini beklemek,çocuğunuzun bu sürece uyumunu kolaylaştıracaktır. Çocuğun suçlanması,boşandığınız eşiniz tarafından yönlendirilip yönlendirilmediğinin sorgulanması,çocuğun ruhunu derinden yaralar. Yaşam alanını ve sizi bir başkasıyla paylaşmak çocuğunuz için zorlayıcı olabilir,onun duygularını duyabilecek kadar ona yakınlaşmışsanız zaten bu süreci başarıyla yönetirsiniz. Çocuğunuzun duygusal ihtiyaçlarını giderdiğinizde yeni duruma çocuğunuzun uyum sağlaması da kolaylaşır... Evlendikten sonra da çocuğunuza olan ilginiz ve birlikte geçirdiğiniz nitelikli vakit,sürebiliyor birlikte planladığınız tüm aktiviteler yapılıyorsa çocuğunuz bu süreçten olumsuz etkilenmeyebilir.
Boşanmaların hızla çoğaldığı bu dönemde, çocuklarla ilgili yapılan anlaşmaların verilen sözlerin yerine getirilme oranlarının çok az olduğunu görüyorum. Boşanma sonrası anne ve babasından birini yaşadığı halde kaybeden binlerce çocuk var.
Boşanma sürecini çocukların lehinde nasıl yönetebilirim sorusu boşanma dönemindeki eşlerin soracağı ve birlikte yönetebilecekleri tek konu aslında...Ancak boşanma eşlerde çok ciddi bir travma yarattığından bu süreçte destek alınmadığında çocuklarıyla olan bağlarını verilen sözlere rağmen koparabiliyorlar..Boşanma her iki taraf istese de uzun yıllar süren bir düzenin ,geleceğe dair yapılan ortak planların bir yaşam rotasının bozulması demektir. Bu nedenle içinde insana dair tüm duyguları barındırır .Boşanma bir kayıptır , tıpkı ölüme gösterilen tepkiler gibi şok,kabul etmeme ve yas süreci yaşanır. Ölüm de bir kesinlik olduğu için kabul süreci daha hızlıdır. Boşanma da ise olası bir geri dönüş ihtimali çocukların ve eşlerin kabul sürecini uzatır kabul süreci uzadıkça da travma ağır seyreder. Bu duygusal depremden çocuklarınızı sağlıklı bir şeklide çıkarmak için eşlerin destek alıp psikolojik olarak güçlenmesi çok önemlidir.
Boşanma öncesinde çocukların gelişimi için alınan ortak karlar olması ve bu kararlara tarafların uyması,ayrılık sonrasında da anne ve babanın çocuklarıyla ilişkilerini güçlendirecek davranış ve tutumları tutarlılıkla sürdürmesi gerekir... Güven ve sevgiye dayalı bir ilişki için çocuklarınızın ruhuna dokunmayı deneyin.. Duygularına duyarlı olun.. Çocuğunuzu gerçekten anlayabilmek için onunla baş başa vakit geçirin. Çocuğunuza eviniz de açtığınız oda gönüllerinize açılmıyorsa birlikte olsanız bile ayrılık yaşıyorsunuz demektir... Siz gerçekten çocuklarınızın yanında olmayı başarmışsanız ayrılık, çocuklarınızın kolaylıkla atlatacağı bir süreç olur.. Yeter ki siz gönül bağınızı besleyin çocuklarınızdan ayrılmayın...
Doğan her çocuk hayatı öğrenirken ,anne ve babasının sevgisine,şefkatine ilgisine ve öğretmenliğine ihtiyaç duyar, zamanında yanında olmalarına, elinden tutmalarına destek olmalarına onlarla vakit geçirmeye sohbet etmeye,onaylanmaya yani ruhsal ve duygusal temasa...Hayattaysanız ve bir çocuğunuz varsa yaşı kaç olursa olsun lütfen ona anne ve baba vitaminini kendi ellerinizle verin.
Sevgiyle kalın ,kendinize yol alın..
Müjgan SONUÇ
Uzman Psikolojik Danışman
mujgansonuc.psk @gmail.com