BÜYÜKŞEHİR YASASI

Büyükşehir yasası gündemde olduğu günler, bu yasanın bizim gibi ilçeler için çok ta hayırlı olmayacağını defalarca anlatmıştım. 

Karşılaşacağımız zorlukları sıralamıştım.

Hafızalarınızı yoklarsanız Büyükşehir yasasının bize vereceği zararları tek tek açıklamıştım.

Ve hatta il olamıyorsak, hiç olmazsa özel statülü ilçe olmamız için birlikte hareket edelim, gerekirse Ankara’ya gidip derdimizi anlatalım önerisinde bulunmuştum.

O günler bu yasanın yılmaz savunucusu Bülent Temelliydi. Her platformda büyükşehir yasasının faydalarından bahsediyor, bir an önce uygulamaya koyulmasının İnegöl için hayırlı olacağını söylüyor, yasa çıktığında İnegöl’ün çağ atlayacağının altını çiziyordu.

Bir söyleşide, belediyeler farklı partilerden olursa işimiz zor olmayacak mı sorusunu yönelttiğim de, ısrarla hiçbir sıkıntı olmayacağını söylemişti.

Partizanlık veya sempatizanlık bu olsa gerek. 

Ankara bir şey söylüyorsa kayıtsız şartsız doğrudur, o söze biat etmek de boynumuzun borcudur. Temelli’nin mantığı buydu, ne söylersek söyleyelim, ne anlatırsak anlatalım Temelli nuh diyor peygamber demiyordu.

Oysa görünen köy kılavuz istemiyordu. Bu yasayla İnegöl’ün eli ayağı bağlanacak, İnegöl Belediyesi iş göremez hale gelecekti. 

Ve nitekim öyle de oldu. İnegöl’ün durumu ortada.

Geçtiğimiz gün, Bülent Temelli’ye sordum,

Bu yasanın İnegöl’e yaptığı tahribat ortada olduğu halde, hala yılmaz savunuculuğuna devam ediyor musun dedim.

Evet diye cevap verdi.

İnanın şaşkınım. Siyasetçiler için yanılmışım demek o kadar zor mu?