19.06.2025 10:14:00

CHP İNEGÖL İLÇE BAŞKANI ZEMCİ ŞAHİN’LE DOBRA DOBRA

CHP İNEGÖL İLÇE BAŞKANI ZEMCİ ŞAHİN’LE DOBRA DOBRA

 

CHP İNEGÖL İLÇE BAŞKANI ZEMCİ ŞAHİN’LE DOBRA DOBRA

 

Geçtiğimiz gün CHP İnegöl ilçe başkanı Zemci Şahin’i Belediye Kültür Sarayındaki büroma davet ettim. Kendisine dobra dobra bir söyleşiye var mısın diye sordum. 

Kendisi de “pilavdan dönenin kaşığı kırılsın, kendime yapılmasını istemediğim hiçbir şeyi bir başkasına yapma veya söyleme adetim yoktur. Onun için benim her şeyim şeffaf, dün söylediğimin de, bugün söylediğimin de arkasındayım,” dedi ve söyleşimize başladık.

Soru; Zemci Şahin Kimdir, anlatır mısınız?

Cevap;1989 dan bu yana İnegöl’deyim. 16-17 yaşlarındaydım. Yozgat’ın bir köyündeyiz, Bozkırda yapacak bir iş yok. Kardeşimle birlikte bir arayış içindeydik. Helal rızık temin etmek için 3-4 yıl inşaatlarda çalışarak gurbetçilik yaptık. O yıllar eniştem İnegöl'deydi. Bende kardeşimle birlikte Antalya da inşaatlarda çalışıyorduk. İnegöl’de mobilyacılık revaçta, eniştem bize gelin İnegöl de mobilyacılık yapın dedi. Bu şekilde İnegöl’e geldik, kardeşim önceleri mobilyacıda çalışmıştı, biraz ustalığı vardı, borç harç bir atölye aldık. 

Başladık işe yaklaşık 1.5-2 yıl dükkanda yatıp kalktık. Yemeğimizi de iş yerinde yaptık. Başımızda anne yok baba yok, ben 18 yaşındayım. Küçük kardeşimle birlikte sanayide kalıyoruz. Biraz toparlanınca ev tuttuk, annemizi ve babamızı getirdik. 

İşte klasik Anadolu hayatının insanlarından biriyim. Yaşamım film olacak konularla dolu ama çok detaya girmek istemiyorum. Şu kadarını söyleyeyim ki Anadolu insanının çilesini yaşadık.

 

 

FELSEFEYE KARŞI İLGİM VARDI

Bir yandan çalışıyor, bir yandan da lisede okurken derslerim vardı, onlara çalışıyordum. Kafamda liseyi bitirip üniversite okumak vardı. 

Liseyi bitirdikten sonra iş tatlı mı geldi nedir bilmiyorum, bu yaştan sonra üniversiteye gitsem ne olacak dedim. Ama zaman geçtikten sonra şimdi samimiyetle söyleyeyim ki pişman oldum. Hayalimde Felsefe, Tarih ve Hukuk bölümleri vardı. Özellikle felsefeye karşı ilgim çok fazlaydı. Üniversite de okumamak içimde bir uhde olarak kaldı. Ama yaşam da hayatta gördüklerimiz de bir üniversite. Yaşamın tamamını ele alırsak edindiğimiz tecrübe belki de beş tane üniversiteye bedeldi.

Soru. Siyasete nereden bulaştınız, ilçe başkanlığına giden yolu kısaca anlatır mısınız?

Cevap. Köyde olduğum dönemlerde başta babam olmak üzere aile efradının Ecevit'e karşı bir sempatisi vardı. Köyde seçim zamanlarında Ecevit’in posterlerini asardım. Sanırım siyaset böyle başladı. İnegöl’e geldiğim dönemlerde SHP vardı. Musa Cankat hoca bizim belediye başkan adayıydı yanılmıyorsam. Ben de o zamanlar 17-18 yaşlarındaydım. Hiçbir partiye üye falan değildim, Sanıyorum ailemizden bir partiye üye olan ilk kişiyim. Bizim ailede herkes halk partiliydi ama hiç biri partiye kayıtlı üye değildi. Gönül vermiştik. Bir gün nasıl olduysa doğrusu hatırlamıyorum alt yapısı nasıl gelişti bilmiyorum. Hafta sonu, işin yorgunluğunu atmak üzere pazar günleri mahmudiye mezarlığında top oynuyorduk. Hem top koşturuyor dinlenmelerde de sanırım o yıllar SHP revaçta. Arkadaşlarla birlikte SHP yi konuşuyorduk. İşte böyle bir gün 8 arkadaş SHP ye üye olmaya karar verdik. O zamanlar partinin başında Süleyman Atılgan vardı. İlçe sekreteri de İbrahim Kama idi. Biz sadece üye olmaya gitmiştik. 

BEN NE ANLARIM DEDİM

İbrahim Kama bana dönerek gençlik kollarında çalışmak ister misin dedi. Ben şaşırmıştım, ne anlarım ne yapabilirim dedim. Ben anlamam dedim. Kama bizlere dönerek birkaç gün sonraya tarih vererek, bugün partide olun dedi. Davet edildiğimiz günün öncesi futbol oynarken top gözüme çarptı ve ben gözüm ağrıya ağrıya bir elimle gözümü tutarak randevuya gittim. Toplantı yaptılar gençlik kolları oluştu. Ali Doğan başkan oldu, beni sayman yaptılar ve particilik hayatımız böyle başladı. Daha sonraki yıllarda seçimli bir genel kurulda Selahattin Coşkunla yarıştık, kulakları çınlasın çok iyi bir dostum. Gençlik kolu başkanı seçildim. Özetle siyasette benim gibi insanlar bayrak asmaktan afiş dağıtmaktan haz alır. Hatta samimi olarak söyleyeyim ki partide görevli olarak afiş asmak pankart taşımak direklere çıkıp flama takmaktan aldığım zevki başkanlıkta alamıyorum.

O zamanlar çok daha fazla heyecan vardı. Gece sabahlara 03-04 lere kadar İnegöl’de tırmanmadığımız direk kalmazdı. Şimdiki gibi teknoloji de yoktu bayrak ve flama asmak için bir yerlere tırmanmak gerekiyordu. Şimdi işler kolaylaştı bu işleri reklam şirketleri yapmaya başladı. Ben bu partiye geldiğimde ne ilçe başkanı olayım, ne gençlik kolu başkanı ve nede milletvekili adayı olayım düşüncesiyle gelmedim. Partimin bir neferi olarak ideallerim doğrultusunda hizmet etme düşüncesiyle hareket ettim. Ama işte çalışınca insanlar seni bir yerlerde görmek istiyor.

Soru. Başkan eğip bükmeden direk bir soru, Bozbey’le aranız nasıl? Sanki size muhalif olan bir kesimin, Bozbey üzerinde etkisi daha fazla gözüküyor. İsteklerinizi ve İnegöl adına yapılmasını düşündüğünüz projelerinizi rahatlıkla Bozbey’e iletebiliyor musunuz, yoksa il başkanı vasıtasıyla mı iletişim kuruyorsunuz?

Cevap. Prosedür olarak elbette il başkanı aracılığıyla isteklerimizi iletiriz. Ama öyle zaman da olur ki direk kendisi ile de görüşerek İnegöl hakkındaki düşüncelerimizi, yapılması gerekenleri söyleriz. Çoğu zaman isteklerimizi genel sekreter vasıtasıyla iletiriz. Daire başkanları ile görüşmelerimiz çok olmaz. Genel sekreter bizim isteklerimizi ilgili yerlere iletir ve sorun varsa bu şekilde çözülür. İletişim kurmayacağımız bir şey yoktur. Bozbey öyle ulaşılamayacak biri değil. Daha geçen hafta Bozbey’le baş başa görüştük, İnegöl’ün sorunlarını ve beklentilerini anlattım. Acil olarak yapılması gereken işlerin altını çizdim. Benimle başkan arasında kesinlikle hiçbir sorun yok, olamaz da. Ben her zaman partinin ilkelerini ön planda tutar, etik değerler doğrultusunda ciddiyetimi korur, elimden geldiğince resmi bir duruş sergilerim. 

Soru Bursa büyükşehir belediye başkanlığını kazandığınız da İnegöl adına neler düşündünüz, aklınızdan neler geçti? Mesela İnegöl’e şu projeleri kazandıralım gibi bir düşünceniz oldu mu?

Cevap. Elbette oldu, zaten seçim çalışmalarımızda İnegöl ile ilgili projelerimizi ve düşündüklerimizi kamuoyuna anlatmıştık. Mesela hafif raylı sistem projesini öne sürmüştük. Bu proje bizim projemiz. Başkanlık seçimini kazandığımızda, bizlerde daha evvel damdan düşen insanların tecrübesi vardı. Biz geçen seçimleri kıl payı kaçırmıştık. Bu nedenle tecrübeliydik ve hem de hazırlıklı.  Önceliğimiz vatandaşa hizmet. İnegöl de ağırlık BUSKİ’de. 

Bizimle ilgili birimlere talimatımız var size müracaat eden insanları, yüzlerini ekşiterek göndermeyin. Sizin yanınızdan vatandaş sorunları çözülmüş, memnun bir şekilde ayrılmalı. Yapılamayacak bir teklifle karşı karşıya kalsanız bile vatandaşa nedenleri anlatılmalı kafalarda soru işareti kalmamalıdır. 

Önceliğimiz vatandaşın memnuniyeti. Vatandaş bazen imkansızı istiyor, böyle olunca da elimiz kolumuz bağlı, çaresiz kalıyoruz. 

Mesela küme evlerindeki su sorunu en güzel örnektir. Elektrik var, bina yapılmış, vatandaş suyunun bağlanmasını istiyor ama geçmişte çıkan bir yasaya takılıyor. Yasa imar olmayan yerlere su bağlanamaz diyor. Hal böyle olunca elimiz kolumuz bağlanıyor. Oysa oradaki insanlar imar barışından yararlanmış, artık onların bu mağduriyetleri ortadan kaldırılmalı diye düşünüyorum. Ama yasa müsaade etmiyor. Bu bir tezattır. 

MÜJDE.

KÜME EVLERİNE KISA ZAMANDA SU VERİLECEK

Konuyu başkanla görüştüm vatandaşların mağduriyetlerin anlattım. Ya bu evler yıkılmalı ya da suları bağlanmalı. Yıkılmayacağına göre daha fazla mağdur olmadan suları bağlanmalı diye düşünüyorum. Görüşmelerim sonucunda sanırım önümüzdeki günlerde bu vatandaşların suları verilmeye başlanacak. Tabi ki burada su verilirken bir yerde kaçak yapının da önünü açıyoruz, bu çok ince bir çizgi. Zamanında göz yumulduysa, bina yapılıp bitene kadar kimse bir şey denmediyse, sorunları da çözülmesi gerekir.

Gece gündüz demeden hizmet üretmeye çalışıyoruz. Bursa ve İnegöl’de yaşayan vatandaşlarımız sosyal belediyecilik anlayışıyla yaptığımız hizmeti fark edecek. 

SSK BORÇLARI ŞİMDİ Mİ AKILLARINA GELDİ

Üzülerek söylemeliyim ki; CHP li belediyelerin iyi bir hizmet vermemeleri için iktidar elinden gelen her şeyi yapıyor. SSK borçlarının ödenmesi için yapılan baskılar buna örnektir. Bu güne kadar gelen borçlar hakkında hukuki hiçbir şey yapılmamış. Belediyeler CHP ye geçince SSK borçları gündeme geliyor. Kamuoyu bu durumu takdir edecektir. Biz de bu durum karşısında gardımızı alacağız. Fuzuli masraflardan belediyeler kaçınmalı, vatandaşın parası en iyi şekilde hizmet verecek şekilde plan yapılarak harcanmalı. 

İTİRAZIMIZ ÇİFTE STANDARDADIR

Bozbey iktidara gelince, hemen SSK borçları gündeme geldi. Bunlar yanlış değil haklıdırlar da. Alacakları varsa ödenmelidir de. Ama insaf. 20 seneden beri sesleri çıkmadı, alacaklarını tahsil etme yoluna gitmediler. Ne zaman ki belediyeler el değişti. O zaman tavırları da değişti. Bir iktidar değişikliğinde bu konunun hemen gündeme gelmesini doğru bulmam. İtirazımız çifte standardadır. Buradaki amaç yapılacak olan hizmeti engellemektir. Belediyeyi sıkıntıya sokmaktır. Buda başka bir haksızlık. Yıllardır Büyükşehir belediyesinin kullandığı vakıflara ait tarihi binanın büyükşehirden alınmasının ana nedeni siyasidir. Bu doğru değildir. Böyle davrananlar bugün için görünürde başarılı olabilir ama yeri ve zamanı geldiğinde vatandaş affetmeyecektir. Bu ve buna benzer uygulamaların yarın cezasını çekerler diye düşünüyorum.

Soru. Zaman zaman Ak parti ilçe başkanı ve belediye başkanı ile basın yoluyla bir birinize söz söylediğiniz oluyor. Sizi en çok rahatsız eden nedir?

Cevap. Ben eleştirilerden rahatsız olmam. Hakkaniyetli eleştiri olursa neden rahatsız olayım. Ölçülü eleştiriden hoşlanan biriyim. Ve kendi kendimi sorgulayacak kapasitedeyim. Bazen öyle şeyler oluyor ki insan üzülüyor.  Şimdi alt yapı çalışması var. İktidar olalı daha üç ay beş ay geçmemiş, başlanan alt yapılara devam ediyoruz. İnsanlarımızın temiz su içmelerini sağlamak amacıyla çalışıyoruz. Ve birileri “bakın görüyor musunuz işte CHP bu, yapamadılar her yer toz duman içinde, bunlar bir şey yapamaz” gibi sözler söylediler. Bu sözler beni üzmüştü. Müteahhidi kendileri bulmuş, kendileri organize etmiş, yolları delik deşik etmişler, hizmette devamlılık vardır düşüncesiyle işi devam ettirmişiz ve en iyi bir şekilde de bitirmeye çalışıyoruz. 

Bu gayretlerimize teşekkür edeceklerine, işte CHP li belediyeler bu diye gösterilmesi, olsa olsa ucuz siyaset olur. Doğrusu bu ve buna benzer söylemler beni üzüyor. Siyaset bir hizmet yarışı olmalı karalama değil. 

DERNEKLER İÇİN BİR KOMPLEKS

Geçenler de botanik parkla ilgili derneklerin talepleri olmuştu. Biliyorsunuz dernekler yer istiyorlar. Botanik parka çok büyük paralar harcanmıştı ama maalesef işlerlik kazanamadı, bu nedenle de buraya farklı bir işlerlik kazandırılması açısından derneklerin burada bir araya gelmelerinin iyi olacağını düşünmüştük. Bazı düzenlemeler yapılarak derneklere verilmesi için müracaatımız oldu. İtiraz ettiler. Dernekler yer istiyor, mademki bizim düşüncemize itiraz ediliyor o halde siz yapın. Derneklere yer verin. Onu da yapmıyorlar. 

Mesela, Bozbey Nilüfer belediye başkanı oluğunda derneklere çok güzel bir yer yaptı her kes mutlu. Neden İnegöl’de de böyle bir yatırım olmasın. Bozbey’e İnegöl’de derneklerin tamamını içine alacak bir kompleksin yapılması için öneride bulundum. Umarım kısa zamanda derneklerimiz rahat edecekleri bir ortama kavuşur.

Soru. Siz demin su borularının döşenmesi konusunu söylerken aklıma şu geldi. Bozbey her İnegöl’e geldiğinde veya başka yerlerde yaptığı konuşmalarda İnegöl de asbestli borulardan zehirli su içiliyordu, biz temiz su içiriyoruz diyor.

Bu projeyi başlatan Alinur Aktaş. Aktaş döneminde ihalesi bitmişti ve başlanmıştı. Bozbey başlanmış olan projeyi devam ettiriyor. Bozbey’in bu söylemini doğru buluyor musunuz?

Cevap. Şimdi açık konuşmak gerekirse bazı işleri biz başlattık bazılarını siz demek doğru değil, yolların durumu her yerin kazılmış olması AK Parti döneminde dediğimizde itirazlar oldu. Ya her olup biteni kabul edeceksin ya da iyi bana kötü olan muhalefete demeyeceksin. Mehmet Akif Ersoy dronla çukurları, çamurları gösterdi. Ve bu konuda suçun bizde olduğunu söylediler. Oysa biz böyle teslim almıştık ve canhıraş bir şekilde düzeltmek için çalışma başlattık. Biz yarım kalan işleri tamamlamak için mücadele ederken birilerinin olumsuz söz söylemeleri doğru değil. Siyaset bu değil. İktidar olduğumuz da kazı yapılan yerdeki esnafların birçoğunu gezdim. Kendileri ile konuştum. Bir müddet size rahatsızlık vereceğiz kusura bakmayın dedim. Herkes memnun kaldı başkanım biraz daha hızlı çalışma yapılırsa iyi olur dediler. 

Yapılan işi ve sıkıntıları insanlarımıza anlattığımız da onlar da anlayışla karşılıyor, bir nimetin külfeti olacağını da düşünüyorlar. Yani bir konfora ulaşmak için bazı zorlukları da çekmemiz lazım. Nasıl ki eski bir evden yeni bir eve taşınırken çeşitli sıkıntılar yaşıyorsun bu da öyle bir şey. Asbestli borulara gelince biliyorsunuz İnegöl kanserli hastaların çoğunlukta olduğu bir yer. Su ise hayattır. Bu nedenle boruların hepsi değişirse, İnegöl insanı temiz bir suya kavuşursa belki bizim için geçmiş olabilir ama en azından gelecek kuşakların daha sağlıklı yaşam sürmelerine vesile olmuş oluruz. Bu hizmetleri kimin başlattığının kimin bitirdiğinin hiç önemi yok. Bana göre halkın hizmet alması önemli. Geçmişte yapanlardan da Allah razı olsun.

Soru:  Geçtiğimiz günlerde İnegöl  CHP teşkilatı hakkında bir yazı yazmış, gördüğüm manzarayı tarif etmeye çalışmıştım. Çok ta ilgi gördü, diyebilirim ki en fazla okunan yazılardan biri oldu. Ama bu yazım hakkında bazıları tarafından ısmarlama bir yazı, yani bu yazıyı Zemci Şahin sipariş etmiş, bende kaleme almışım gibi sözler dolaştı. Oysa sizinle beraber ilk kez burada kaşı karşıya geliyor ve ilk kez sohbet ediyoruz. Daha önceleri bir dakika bile oturup konuşmuşluğumuz yoktur. Yazıda ismi geçen şahıslar beni arayıp sormadı, neden bu yazıyı yazdın diye soran olmadı. Ama ismi geçmeyen birileri beni arayarak tespitlerimin doğru olmadığını tekzip edeceklerini söylediler. Bu konu sizin de kulağınıza geldi mi? Buna bağlı olarak sizin bazı isteklerinizin ve tekliflerinizin gerçekleşmemesi için birileri takoz olmaya çalışıyor mu, bu konuda engelleniyor musunuz, böyle bir sıkıntı yaşıyor musunuz? 

Cevap: Zaman zaman yaşanıyor. Ben bireysel olarak bana karşı yapılmış bir şey olduğunu düşünmüyorum. Eğer böyle bir şey olsa tepkim çok farklı olur. İnsanın olduğu yerde her şeyin olabileceği düşüncesiyle ufak tefek şeyler oluyorsa da, ben görmezden gelip yoluma devam ediyorum. Çünkü halka hizmet konusunda kaybedecek bir dakikamız bile yok. Sizin yazdığınız yazıya gelince, bizim arkadaşlar partinin sayfasında yayınladılar, ben bunu görünce sayfadan kaldırılmasını istedim. Ben partinin iç sorunlarını partinin resmi sayfasında paylaşılmasını uygun görmem. Ne ben size böyle bir yazı kaleme alın diyecek karaktere sahip biriyim. Ne de siz birisi tarafından yazı yazdırılacak bir karaktere sahip birisiniz.. Bunun net olarak altını çizelim. Siz tanıdığım kadar vicdanlı bir insansınız, gördüğünüzü, hissettiğinizi yazarsınız. Bu kadar açık ve net. Sizi tanıdığım günden bugüne hep böyle gördüm. Hem sonra bu yazı da bana tam anlamıyla bir övgü yok. Siz sadece parti içerisinde gördüğünüz durumları kendi pencerenizden değerlendirerek yazmışsınız. Ben bir ilçe başkanı olarak partimde ayrıştırıcı konuşmaların yapılmasını tasvip etmem. Bunları zaman kaybı olarak görürüm. Birkaç kişi bana da yazıyı göstererek yahu böyle bir yazı mı olur diye söyledilerse de, insanların düşüncelerini yansıtmalarına ne diyebilirim diye cevapladım. Hizmet alma konusunda elimizden geleni yapıyoruz. Bozbey le görüşmelerimiz de İnegöl için bastırıyoruz. Yeter ki İnegöl’e hizmet gelsin. Şunu da söyleyeyim ki ben değil de başka biri bu makamda olsa inanın var gücümle ona destek vermeye çalışırım. Hizmetin verileceği bir noktada parti içi sorunlar doğru değildir. Ben gün olur bu makamdan ayrılırsam kim başkan olursa onun emrinde bir nefer gibi çalışmaya hazırım. Benim particilik anlayışım budur.

Soru: zemci Şahin’in başarısını gölgelemek isteyen başarılı olmasın diye düşünen birileri var mı?

Elbette var, hissediyorum da. Bunu baştan beri hissediyorum, bazı arkadaşların toplantılara katılmamalarını, olması gereken yerlerde bulunmamalarını üzülerek görüyorum. Belki bu arkadaşlarımız farklı düşünebilir. Onların kafasından geçenleri okuyamam. Hissediyorum .Ama bunun doğru olmadığını da söylemek isterim.

Soru: B.B.Belediye başkanı Bozbey’in İnegöl’e yapmış olduğu hizmetler var mı? Varsa hangileri bir değerlendirme yapar mısınız?

Cevap: Büyükşehirden bakarsak İnegöl en çok hizmet alan bir yer olarak gösteriliyor. Rakamlarla, harcamalara bakıldığında nüfus oranını da göz önüne alındığında en fazla yatırım alan yer İnegöl. Biz bununla yetinmiyoruz, gerek başkana ve gerekse de bürokratlarına İnegöl'e daha fazla hizmetin verilmesi için telkinlerde, tavsiyelerde bulunuyoruz. İnegöl'ün marka değeri çok yüksek ve il olmaya namzet bir yer. 

Şu an itibariyle 2 tane anaokulu, kreş açılması için çalışma başlatıldı. Yer arıyoruz. En büyük handikap İnegöl de BB belediyesine ait bir yer yok. Yani arsa veya arsaları yok. Arsa üretmekte zorlanıyor. Hem arsaya para öde ve hem de yatırım yap bu konuda zorlanıyor. Mesela şöyle bir öneride bulundum İnegöl de meyve kurutma tesisi TARIM A.Ş ile birlikte meyve suyu tesisi, ayrıca İnegöl ayçiçeğinin paketlenip pazara sürülmesi, İnegöl çekirdeğinin TARIM A.Ş olarak pazara sunulması, BESAŞ bayilerinde satışa sunulması, bu veya buna benzer konuları başkanımıza ilettim. Notlarına aldı. 

Geçen gün genel başkanımızı ziyaret ettim İnegöl’den bir hediye götürmek istedim. İnegöl’ün neyi var, köftesi. Köfte de hediye olmaktan çıkıyor. Buradan köftecilere de sesleniyorum paketleme ve hediyelik köfte hazırlığı yapılmalı, özel paketler içerisinde üzerinde İnegöl köftesi ibaresi ve amblemi olmalı. Dondurulmuş mu olur başka bir yöntem mi bulurlar bilmiyorum. En az yirmi dört saat bozulmayacak bir paketleme ile hizmet verilmeli. Nasıl ki Maraş’tan dondurmayı alıyoruz, İnegöl’e getiriyoruz özelliğini kaybetmiyorsa, İnegöl köftesi için neden böyle bir uygulama olmasın. İnegöl’deki köftecilerimiz bunu bir eleştiri olarak alsınlar ve mutlaka böyle bir çalışma başlatsınlar. Biz bir mobilya şehriyiz bunu anımsatan bir hediye götürmem lazım. Sehpa götürecek değilim. Düşündüm düşündüm netice de Atatürk’ün İnegöl’e geldiği bir resim var, onu kendi atölyemde güzel bir şekilde çerçevelettim, boyadık, öylece takdim ettim. 

İnegöl ün mobilya şehri olduğunu gösterecek bir hediyesi yok. Mobilyacı esnafımızın bu konuya dikkatlerini çekmek isterim. Mesela İnegöl’ü her şeyiyle anlatacak buzdolaplarına yapıştırılacak bir magnetimiz bile yok. Birçok şehrin tanıtımlarını gördüğümüz magnetleri var, fakat İnegöl’ün yok. Mobilyacılar odasına önerimdir. Önümüzdeki fuara hazırlık olması açısından bir magnet yarışması yapsınlar ve böyle bir çalışmaya önderlik etsinler. İnegöl turizmine de bir anlamda katkı sağlamış olurlar.

Soru: Yerel seçimlerden sonra AK parti milletvekili Ayhan Salman’ı İnegöl de çok etkili çalışma içerisinde görüyoruz. Meclis görüşmelerinden arta kalan zamanlarında, muhtarlarla çok sıkı ilişki içerisinde halk la iç içe, esnafla birlikte. Bu çalışması sizi yarın oy kaybı olur diye endişelendiriyor mu?  Bu konuda biraz geri kalıyoruz diye düşünüyor musunuz?.

Cevap. Tam tersi onlar geri kaldıklarını düşündükleri için bizim peşimizden bizi takip ediyorlar. Mahalli seçimlerde biz kırsal mahalleleri gezdiğimiz de onlar bizim hızımıza ayak uyduramadılar. Birçok yere gitmediler. Biz ne zaman sahaya indik, onlarda bizim hızımıza uymaya çalıştılar. Biz köy gezilerimize başladıktan sonra onlar bizi takip etmeye başladılar. Bundan mutluluk duyuyoruz. Çalışsınlar, çalışarak bir yerlere gelsinler. Vatandaşın isteklerini, dertlerini, sorunları dinlesinler, vatandaş benimser oy verirse başımızın üstüne. Farklı şeylere tenezzül etmesinler. İşte görüyorsunuz CHP li belediyelere yapılanları. Hak hukuk gözetilerek oy alınıyorsa biz bundan memnuniyet duyarız. Yok benim bahçem güllük gülistanlık senin bahçen bakımsız, bunlar beceriksiz deniyorsa bu kirli siyasettir. Vatandaş er geç bunu değerlendirir.

 

 

 

Sohbetin sonuna geldik. Önümüzdeki günlerde İnegöl için yapmayı planladığınız projeleriniz var mı?                                                    

İnegöl’ün bir deprem gerçeği var bunu hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamamız lazım. Kentsel dönüşümle ilgili çok ciddi bir çalışma yapmalıyız. Bu büyük bir proje ama bunu biz her zaman gündeme getirmeliyiz. Başkanla bu konuyu özel olarak konuştum, neler yapabiliriz üzerinde çalışma başlattık. Bu konuda bir çalışmamız var. Allah göstermesin öyle 7-8 değil 6 şiddetindeki bir deprem bile bizi sıkıntıya sokak. Fuar alanı projemiz var, bu konu üzerine de başkanla görüşme yaptık çalışmalar devam ediyor. Kültür sanat ve sosyal yaşam alanlarıyla ilgili bir kültür kompleksinin İnegöl’e yapılması için başkana önerilerimiz var. Bazı bölgelerde 65 yaş üzeri insanlarımıza çok ucuza çay kahve ve yemek yiyebilecekleri ortamı yaratmak, kamyoncu yatırımcılarla ilgili düşüncelerimiz var. Tarımla ilgili daha önce de bahsettiğim gibi bazı ürünlerde mesela meyve suyu tesisi veya kurutma tesisi, ay çekirdeği gibi İnegöl’ün değerlerinin tanıtımını iyi yaparak, piyasaya sunulması gibi. Bunlar bizim kısa vadeli gerçekleşmesini planladığımız hizmetler. Uzun vadede turizme değer vermek Oylat, Kurşunlu, bu bölgelerde cazibeyi artırmak maksadıyla bir tatil köyü talebimiz var. Termal turizmini cazip hale getirmek. Yine bu plan çerçevesinde tarihi yerlerin korunması, İsak Paşa ve Osmanlının köylerinin turizme kazandırılarak İnegöl’ü cazibe merkezi haline getirmek. İnegöl’ün turizm yönünden de markalaşması için çalışma başlatmak. Boğazköy barajının etrafını mesire alanı haline getirmek için DSİ dahil ilgili kurumlara isteklerimizi söyledik. O bölgeyi güzelleştirmek istiyoruz. Parklar, Kafeler, Restoran’lar yaparak İnegöl’ü İznik gibi çekim merkezi haline getirmek istiyoruz. Benzer tesisler Sapanca da da var. Ve millet buralara akın ediyor. İnegöl de neden olmasın. Değerlendirilirse Boğazköy barajı İnegöl turizmine ciddi katkı sağlayacaktır. Eğer oralar düşündüğümüz gibi yapılırsa şehir içi trafik te rahatlayacaktır. İnegöl’e bağımlılıkla mücadele noktasında bir merkez kurmayı da düşünüyoruz. Bursa da var İnegöl de de böyle bir yerin açılmasının olumlu olacağını düşünüyorum. Böyle bir talep te bulunduk ve ilgililer bu konuda bir çalışma başlatmış durumdalar. Madde ve oyun bağımlılığı aileleri felakete götürüyor, buna önlem almazsan çok daha kötü şeyler olabilir. Bunlar bizim önceliğimiz. Kumar telefonlara kadar sıçramış durumda, buna kesinlikle önlem alınmalı. Devlet neden bu konuda ciddi önlem almaz bilemiyorum. Twitter de yapılan bir paylaşımı engelliyorlar da neden kumarı önlemede bir adım atılmıyor, bilemiyorum. Acaba birileri bu yolla para mı kazanıyor, neden göz yumuluyor, akla bin bir şey geliyor. İsterlerse yasaklayabileceklerini düşünüyorum. Bir sosyal siteden istediği bir alehte olan sözü kaldırabilen güç, sanırım kumarı  da yasaklayabilme gücüne sahiptir. Kumara, harama ve faize karşıyız diye bas bas bağıran hükümet, insanlar iki kelime söylediğinde cezaevlerine giriyorlarken resmen bu insanların geleceğini karartan kumara karşı sessiz kaldıklarını hayretle izliyorum.                                                                       

 Zaman ayırıp sorularıma samimiyetle cevap verdiğiniz için teşekkür ediyorum, diyerek sohbetimizi noktaladık