16.08.2025 00:37:00

DENSİZ

DENSİZ

DENSİZ 

Şahap Eş diye biri, abuk sabuk bir yazı yazmış. Kendisini engellediğim için şu ana kadar ne yazdığını bilmiyorum. 

Geçtiğimiz gün arkadaşım biri,  Şahap Es’in yazmış olduğu, benim de ismimin geçtiği bir yazıyı bana gönderdi.

Noktasına virgülüne dokunmadan sadece bir bölümünü yazıyorum. Merak edenler devamını okusun. Uzun sokaktan tutun, Güleçlere, hovardalık yapandan, tefecilere varana kadar bir sürü zırvayı bulacaksınız

Şahap Eş yazıya şöyle başlıyor;

Ticaret odası başkanıyken yaşanan felaketleri saymakla bitmezdi. Gelelim öbür zevata sana dokunmak ibadettir diyen millet vekili. Var önümü kestiler diyen bir avukat millet vekili var hes işini takip eden vekil var iki dönem millet vekili seçilip başka adrese giden Kızılcık lı var ahlak ve maneviyat diyen din tüccarları var yardımsever tefeci hacı abi modunda cami avlusunda para satan samdağ var. Bunları yıllarca görüp susan medya cambazlarıda var. İlk geldiği yıllarda madbacı Dursun Cinkarataşı aldığı emek gazetesinde yerle bir etmeye çalışan fetocu Hanefi de var. (İshakpaşa) okulunda canlı tanıklığım vardır biz laik değiliz Müslümanız traşı yaparken okul bahçesinde Yahya Balakuş, Mehmet ardıç ile o zaman çekin gidin demiştim bunlara. Aynı zevat gazeteci tırasıyla Alinur Aktaş i köpürtmesi takdire şayandır.

Sormak lazım hey hemşerim kimsiniz siz diye. İnegöl de siyasetin ve iş dünyasının içinde bulunan aileler de vardır.

Bu yazının bir bölümü. Diğer bölümünü Şahap Eş 'in sayfasında bulabilir siniz.

Dikkate almak mı lazım, yoksa bu sözleri söyleyene mi bakın, ne diyeceğimi bilemiyorum. Bildiğim bir şey var ki sarhoşun mektubu okunmaz derler. 

Bu densiz adam utanmadan bana “fetocu Hanefi” diyor. 

Sözüm ona okulun bahçesinde biz laik değiliz demişim, onun tabiri ile Müslüman’ız tıraşını yapmışım. Bana Fetocu damgasını yapıştırmış.

Ayrıca “çekin gidin demiş”  ve ben de uslu uslu cevabını vermeden çekip gitmişim. 

Ey Şahap Eş senin ne olduğunu bilmem ama Elhamdülillah ben Müslümanım.

Hayatım boyunca Fetocu olmadım, çoğu kez onları eleştirdim. Bazı toplantılarda dinler arası diyaloğ da ne demek diye sorular sormuş biriyim.

Be hey şahap Eş, sen jurnalci misin? Yakışır sana be evlat.

Sözü daha fazla uzatma gereğini duymuyorum. Bu memleket Şahap Eş’i de tanıyor Mehmet Hanefi Yıldırım’ı da.

Bir kıssadan hisse ile konuyu kapatıyorum.

Karganın biri her gün kilisenin çanına pislermiş. Papaz da her seferinde çanı temizler parlatırmış. Ertesi gün yine aynı şey olmuş. 

Ne yaptıysa bir türlü kargayı yakalayamamış. Sonunda çanın yanına çok tuzlu bir peynir parçası ve bir tas şarap koymuş. Peyniri yiyen karga susayınca şarabı içmiş ve sızmış. 

Papaz kargayı yakalayıvermiş.

Be hayvan demiş; 

Yahudi olsan kiliseye gelmezsin.

Hıristiyan olsan çana pislemezsin. 

Müslüman olsan şarap içmezsin, 

Sen nasıl bir mahluksun.? Söyle bana sen nesin.