4.06.2012 18:26:03

ENDİŞELİYİM!?...

ENDİŞELİYİM!?...

Merhum Şair Arif Nihat Asya bir dizesinde;

Merhum Şair Arif Nihat Asya bir dizesinde;
“Bize bir nazar oldu,
Cumamız Pazar oldu.
Bize ne olduysa,
Hep azar azar oldu...” diyor.
Evet, ben de merhum Şairin bu dizesinden esinlenerek diyorum ki, “İnegöl’e bir şeyler oluyor”
“Azar azar, sessiz sessiz, derinden  bir şeyler  oluyor!...”
Hatta tüm İnegöl’ün ve İnegöllülerin zarar göreceği bir şeyler..
Bundan dolayı da  ciddi manada endişeliyim, İnegöl adına endişeliyim…
İnegöl’ün geleceği adına endişeliyim…
İnegöl’de yaşayan biri olarak endişeliyim…
İnegöl’ün geleceğini yakından ilgilendiren çok önemli  kararlar alınırken,  birileri, bilerek veya bilmeyerek, sessiz kalıyor…
Birileri ise, “Bu iş benim işim değil” diyerek, gelişmeleri umursamaz tavırla seyrediyor.
Biriler de, şahsi çıkarları gereği, “Benim için İnegöl mühim değil, kendi işime bakarım” deyip olanları görmezden geliyorlar…
Bu arada da olanlar maalesef oluyor!...
Bir yerleşim biriminin ekonomik, sosyal, kültürel ve benzeri açılardan gelişmesi, o yerleşim biriminden geçen ulaşım yolu ile doğru orantılıdır… Ahmet Türkel’in desteği ile İnegöl’den geçirilen Bursa-Ankara karayolu, İnegöl’ün bugünkü gelişmişliğini kazanmasında en önemli etkendir…
Ancak bu etkenliği maalesef kaybetmek üzereyiz…
Çünkü, Bursa’yı Ankara’ya bağlayan yeni otoban, İnegöl’ü sollayıp, komşu ilçe Yenişehir’e yakın bir yerden geçiyor…
Kimseden çıt yok…
Bursa’nın yıllardan beri özlemini çektiği Tren Yolu da aynı şekilde… Yine İnegöl’den değil, Yenişehir’e yakın bir bölgeden geçiyor…
Bu gelişmeler İnegöl için büyük kayıp…
Ama her nedense yetkili yetkisiz her kes seyirci… “Dur bakalım ne olacak?..” mantığında.
Daha düne kadar Yenişehir’de bir tane emlakçı yokken, şimdi onlarca emlakçı iş yapıyorsa ve İnegöl’deki emlakçılar, tabirimi bağışlasınlar sinek avlıyor, iş yerlerini kapatmayı düşünüyorsa, İnegöl’deki iş adamı ve sanayici Yenişehir’den yer alıyorsa veya almaya niyetli ise, birileri İnegöl Mobilya Fuarını Bursa’da yapmayı planlıyor ve “İnegöl’de fuar bitmiştir, artık Bursa’da yapılmalıdır” diye yüksek sesle konuşuyorsa,  İnegöl’deki siyasi erk bu konulara kayıtsız kalıyorsa,  sadece gelişmeleri seyrediyorsa, bunun adı ihanettir, dalalettir ve hatta hıyanettir…
Bir an önce İnegöl’ün geleceği masaya yatırılmalı, pembe tablolardan vazgeçilip, “İnegöl  nereye gidiyor?..” sorusu konuşulmalıdır…
Bu çağrım, İnegöl’de yaşayan, İnegöl’ün ekmeğini yiyip, suyunu içen ve İnegöl’ün geleceğini düşünen tüm İnegöllüleredir…
Eğer, birileri gibi “İnegöl nasıl olsa Bursa’ya bağlanıyor. İnegöl ismi artık ikinci planda kalıyor. Bizi de zaten bundan böyle Bursa olarak anacaklar. Onun için kaybettiğimiz bir şey yok. İşi abartmanın manası da yok” diye düşünüyorsanız, özür dilerim!...
Demek ki, ben boşuna endişeleniyorum…
Yine de, yukarıda sadece bir kaçına kısaca değindiğim, İnegöl’ün geleceğini yakından ilgilendiren gelişmeleri etraflıca bir  düşünün…
Korkunç gerçeği, İnegöl’ü bekleyen yakın tehlikeyi  göreceğinize ve benim endişelenmekte  ne kadar haklı olduğumu anlayacağınıza eminim…
İlla da görmek ve anlamak istemeyenlere zaten sözümüz yok…
Saygılarımla…