EROL ABİ
1981 yılında kendisini tanımıştım.
Son derece mütevazı, işinin ehli, dürüst, vatansever, dobra bir adamdı.
Üstlenmiş olduğu görevi hakkıyla yapardı, yaşadığı yöreye katkı sağlamak için gönülden çalışır, aldığının karşılığını vermeye gayret ederdi.
Kendisini tanıdığım gün Erzurumlu olduğunu öğrenince, yani Dadaş sın dedim.
Bir ara durakladı, keşke dadaş olabilsem, dadaşlık o kadar kolay değil diye karşılık verdi.
Oysa oturuşuyla, kalkışıyla, yaşantısıyla, sözleri ile, tam bir dadaştı.
Erzurum ın yağız, yiğit, mert delikanlısı idi.
Kırk yıla yaklaşan dostluk döneminde, birbirimizi hiç üzmedik.
Yaklaşık 37 yıl İnegöl Organize Sanayi Müdürlüğü yaptı.
Bazen kendisine, Erol abi bu sanayi camisinin inşası neden bu kadar uzun sürdü dediğimde üzülerek derdimi deşme derdi.
Görev yaptığı süre içerisinde sanırım hiç kimseyi kırmadı, hiç kimse ile tartışmaya girmedi.
Efendiliği onun kimliği idi.
İnegöl ün hayrına olabilecek her konuda mutlaka elini taşın altına koyar, çorbada bizim de tuzumuz bulunsun derdi.
İnandığı yoldan hiç taviz vermedi.
Dik duruşu onun kişiliğini yansıttı..
Kadife kumaş içinde saklı kalbi, çelik gibi iradesiyle hep hakkın ve haklının yanında durdu.
Haksız tekliflere boyun eğmedi, sanayicilerden gelen tehditlere aldırış etmedi.
Görevine son verilmek istendiğini anladığı an, hiçbir şeye tevessül ve tenezzül etmedi.
Bir dadaş efendiliği ile geldi ve bir dadaş mertliği ile görevinden ayrıldı.
Bugün ölüm haberini duyunca sanki içerimden bir parça koptu.
Bu dünya dan bir adam gibi adam daha ebediyete intikal etti dedim.
Ve üzüldüm....
Allah mekanı nı cennet etsin. Sevenlerine ve yakınlarına Allah tan sabır niyaz ediyor başsağlığı diliyorum.