Gerçekler ile Efsaneler

Soyutluk

Türk!

Yüzyıllar boyu düşmana korku ve tedirginlik, Dost olana ise her zaman huzur ve güven vermiş bir isim. Geçmişimiz yazılı olan kaynaklarda 5 bin yıla, Yazılı olmayan kaynaklar da ise (Destanlar, Efsaneler ve Hikayeler) 15 bin yıla dayanıyor.

Bu sebeptendir ki Türk hikaye ve destanları haylice fazladır. Fakat toplumumuz bu efsane ve hikayeleri bazen gerçek ve doğrular yerine koyarak, onları yaralıyor, saptırıyor ve hatta bazen yalanlıyor.

       ...................................................................................................................................................

Dile adığı konularla Oğuzhan Uğur’u çok severim. “Türk Askeri” tanımını sonuna kadar hak eden bir babanın (Emk. ALB.  Hasan Atilla Uğur) oğlu olan adaşımın bir programında şu sözler ile bu durumu anlatmıştı;

“I. Dünya savaşı sırasında, Anzak askerleri ve Türk askerlerinin karşı karşıya geldiği bir gece de, Sayı olarak fazla olan Anzak birlikleri karşısında zorlanan, Türk birliğinin tam yenilmek üzereyken  arkasında sisler içerisinde beliren  Yeni Çeri askerlerini gören Anzak birlikleri silahlarını bırakarak korkudan arkalarına bile bakmadan kaçmış ve o geceki saldırıyı böylece Türk askerleri kazanmıştı...”

Bu hikayeyi anlatıp ardından şu sözleri eklemişti;

“Neden bu saçmalığı güzel ve gerçek olan bir duruma ekleme gereği duyarki insan?”

Evet!

Neden bunu yapar ki insan? Orada Şehit olan, Gazi olan Türk Askerlerinin anısını neden fantastik bir ¹Mit’e dönüştürmeye çalışır insan? Bu gerçek olanı itibarsız hale getirmez mi? Orada olan savaş tamamen gerçek ve kazanılan başarı Mitolojik ve fantastik olaylar ile değil;

Akıl, Bilgi gibi Gerçek olgular ve Cesaret, Dik duruş gibi erdemler sayesinde kazanılmadı mı?

Kendi Gerçek Kahramanlıklarımızı neden fantastik bir ‘Hollywood’ filmine çevirmeye çalışıyoruz.

Türk Askeri varını yoğunu ki çoğu zaman yoğunu ortaya koyarak; Aç kalarak, Çıplak ayakla, Silahsız, Cephanesiz, Bazen uykusuz bazen yaralı, Ama her zaman gerçek ve her zaman aklı ile savaşarak kazanmıştır.

Bizim bu güzel zaferlerimize ve başarılarımıza Fantastik olgular katmak, Durumu itibarsızlaştırmaktan başka bir işe yaramaz...

Bizim Mit’lere, Fantastik hikayelere ihtiyacımız yok! TÜRK Başlı başına bir Efsanedir...

Oğuzhan Öztürk