8.08.2021 15:20:00

634

HAY DAN GELDİK, HU YA GİDERİZ

KİME BU CELALİN

HAY’DAN GELDİK, HU’YA GİDİYORUZ. KİME BU CELALİN?

   Bir yanda ateşten toplar, diğer yanda gece gündüz kazma, kürek, pet şişe, traktörle cehennemi söndürmeye çalışan gönüllü insancıklar. Birinin elleriyle yaktığını, başka birinin yine elleriyle söndürmeye çalışırken, vücudunda ve ruhunda oluşan derin yanıklar.

Güvenilir sosyal medya hesaplarının paylaşımlarından an be an olay yeri videolarını gözyaşlarımızla yutkunarak izlerken, canlardan yükselen yürek dağlatan çığlıkları işitebilen gönüllere sahip duyarlı insanların varlığına binlerce şükür ettik.

Memleket, uyruk, dil, inanç, mevki gibi sınırlayıcı sözcükleri t/üreten saygıdeğer insanoğlu önce yakarak, yıkarak sonra söndürerek kendine ettiklerinin farkında mısın?

   Akıl sınırlarını zorlayan açıklamalar, yardım seslerini duymazdan gelerek gülen suratlar, ‘Keşke evim yansaydı da Tokim olsaydı’ cümlesini halkın kurmasını temenni eden vefa yoksunu kalpler, beyaz etin ederi kadar parayla telafisi olacağını kurgulayan ifadeler, hangara çekilen ancak fuarda gösteri uçuşu yaptırılan uçaklar, ciğerlerimizin yandığı saatlerde yürürlüğe giren yasalar, yangının ikinci günü açıklanan model ev projeleri, yetkililerin karşılıklı suçlamaları, kül olup giden orman florası ve canları, hepsinden önemlisi de insan, hayvan ve bitki şeklinde üç sınıfa bölüp ayrımcılığı kategorize ederek başlattığımız katliamlar.

   Kim kime, neye hizmette, kimin eli kimin cebinde, hepimiz farkındayız. Asgari ücretle yaşama tutunmaya çalışanlar, gün be gün artan fiyatların alım gücünü etkileyen sonuçları, üslup eksiklikleri ve dahası.

   Her ne oluyorsa canım ülkemde, tüm bilinçlere şifa diliyoruz toplum olarak.

Yorulduk artık söz düellolarından, usandık her gün kara yazıları okumaktan, yıldık gerçekten doğru habere ulaşamamaktan.

Lafla, gözyaşıyla değil, uçakla sönüyor bu yangınlar. 

Yıllardır unuttuğumuz, barış, kardeşlik ve hoşgörü ye ne de çok ihtiyacımız var.  Bundan da haberiniz olsun, bilin istedik!