İYİ BİR YIL
Hayatım boyunca yaşama dair ve bana ilham veren eserler okumayı hep sevdim.
Çevremde hep beni ileriye taşıyacak, ilham verecek insanlar olsun istedim.
Yaratıcı enerjisini cesurca yaşama katan insanlara hayranlık duydum. Rahatlık bölgesinin dışına çıkamayan, acı, zorluk ve mücadele kavramlarından olabildiğince kaçma kolaycılığındakilerle pek anlaşabildiğimi söyleyemem.
Karıştırdığım bir kitabın satırlarında Marcel proust’un (Sadece 51 yıl yaşamış) 1908 den ölümüne kadar olan 14 yıl boyunca bütün hayatını , sonunda yedi cilt halinde basılan zaman ve bellek hakkındaki muazzam romanı “Kayıp zamanın izinde” ye adadığını okudum.
Hatta bunun için tüm dikkatini buna vermek, toplumdan elini eteğini çekmek ve zamanının çoğunu duvarları mantar kaplı ünlü yatak odasında geçirdiği, çalışmanın acı verici olmasına ihtiyaç duyup acı çekmenin değerli olduğunu ve mükemmel sanatın koşulu olduğunu düşündüğü anlatılıyordu.
Kendi satırlarında: “Bir yazarın eserleri, artezyen kuyusundaki su misali, kalbine işleyen acının derinliğine eş oranda bir yüksekliğe fışkırıyormuş gibi görünüyor” diye ne güzel anlatmış bunu. Çalışmanın, hedeflerimize ulaşmanın zorluğu ve acı vericiliği ile karşılaştığımda kendime hep bu satırları hatırlatabilmeyi diliyorum.
Çaba harcamaksızın , risk, mücadele ve zorlukları göze almaksızın bir yaşamın hiç de tam anlamıyla yaşanmış sayılamayacağını düşünenlerdenim. 2023 konfor alanımızdan daha çok çıktığımız, bilinmezliklerin bize getirebileceği acıları cesurca göğüslemeye hazır olduğumuz bir yıl olsun diliyorum…