29.02.2024 09:59:00

34559

HERKES HİSSESİNE DÜŞENİ ALMALI

HERKES HİSSESİNE DÜŞENİ ALMALI

HERKES HİSSESİNE DÜŞENİ ALMALI

 

Bundan birkaç hafta önce Saloni şirketinin CEO’su Haluk Özbek, ortakları ve üst düzey yetkilileri ile hem firmaları hakkında bilgi edinmeleri ve hem de mobilyacılığın gelmiş olduğu noktayı göstermek maksadıyla yerel basına kahvaltılı bir toplantı düzenledi. Üretim tesislerini gezdirdi. Fabrikasının mobilyacı esnafına her zaman açık olduğunu gerek duyduklarında mobilyacılığın gelişip büyümesi için her türlü yardımda bulunacağının ve yol göstereceğinin altını çizdi.

Bu söz günümüzde geçerliliğini koruyan “hep bana Rabbena” mantığı ile uyuşmuyordu. 

Özbek, bizim gibi firmalar ne kadar çok olursa ülkem ve bulunmuş olduğum şehir daha fazla kazanacaktır düşüncesini ön planda tutmaya ve bu doğrultuda hizmet vermeye çalışan, mobilyanın, dolayısıyla bu sektörde çalışan on binlerce kişinin geleceğini kendine dert edinen biri.

Özbek sadece bugün değil, aylardır, yıllardır İnegöl’de hatta ülkemizde mobilyacılığın geleceği için endişelerini dile getirdi, fikir üretti, çözüm yollarını önerdi. Bir an önce tedbir alınmaz ise gelecekte mobilya sektörünün çok ciddi sorun yaşayacağının altını çizdi. Nelerin yapılması gerektiğini işin ehli insanlarla ve de ilgili birimlerle, odalarla paylaştı.

Acil eylem planları hakkında yol yordam gösterdi.

Fakat söyledikleri dikkate alınmadı.

Ve mobilya sektörü gün geçtikçe kan kaybetmeye başladı.

 

O bu uyarılara kulaklarını tıkayanlara inat, her şeye rağmen sorumluluk duygusuyla, fırsat buldukça her mahfilde mobilyacılığın büyüyüp gelişmesi, dünya piyasalarında öncü duruma gelmesi için yapılması gerekenler hakkında fikir vermeye yetkilileri harekete geçirmeye davet ediyor.

Geçtiğimiz gün bu çerçevede yapılan bir toplantıda söz alan Haluk Özbek;

“İnegöl ya da Türkiye mobilya endüstrisinin geleceği ya da daha yüksek standartlardaki geleceği şehirlerimizin nitelikli kentleşmesine, özellikle kültürel ve sanatsal yönlerin güçlenmesine bağlı olacak. Kültür- Sanat yoksa istikrarlı kazanç ve mutluluk da olmayacak.

Bununla birlikte şehrin yaşanabilirliği, gastronomisi, markalı konaklama, kent turizmi ve ulaşımı kısacası kentleşmesi gelişmez ise sektör yine gelişemeyecektir.

Mobilya sektörü sadece endüstri değildir ve olamaz da; mobilya sektörü yüksek kültür, sanat zanaat ve bilim işidir. Mobilya sektörü bir modadır.

Sektörün çalışanlarını yada patronlarını kültürel, sanatsal ve bilimsel olarak besleyemeyen  ve geliştiremeyen bir kent, mobilyada başarılı olamayacak yada yüksek dünya standartlarına asla ulaşamayacaktır. Sadece iyi kentleşmiş şehirler nitelikli personel çekebilir, nitelikli müşteri ve misafir çekebilir. Nitelikli personel ve müşteri varsa oradan yüksek standartlarda ürünler ve tasarımlar, kıymetli inovasyonlar, uluslararası markalar çıkacaktır,” dedi

Haluk Özbek çok ciddi bir uyarıda bulunuyor.

Tehlike çanları çalmadan herkes hissesine düşeni almalı ve gereği yapılmalı.