Adamın birinin yolu Madrid’e düşmüş, Madrid'in en şık lokantalarından birine oturmuş yemek yiyecek, mönüyü inceliyor. Tam bu esnada yandaki masalardan birine muhteşem bir yemek gelmiş. Böyle çeşit çeşit garnitürün içine oturtulmuş, nefis bir sosla bezenmiş iki koskoca löp et parçası, mis gibi de kokuyor...
Garsonu çağırmış, 'Gözüm kaldı, şu beyin yediğinden bir porsiyon da bana getirin lütfen' demiş.
İspanyol garson biraz mahcup, biraz da gururla, “Efendim, görüyorum ki siz Madridli değilsiniz ve de ilk kez lokantamıza teşrif ediyorsunuz. Bu, lokantamızın dünya çapında bir spesiyalitesidir. Ancak haftalarca önceden sipariş vermek gerekir” diyerek bilgilendirmiş.
Adam daha da merakla garsona;
“Nedir bu yemeğin özelliği?” diye sormuş.
Garson;
“Efendim, bu yemek boğa yumurtasıdır. He-men karşımız arena biliyorsunuz, boğa güreşin-de öldürülen boğanın yumurtalarıdır bu… Ama çok haklısınız, nefis bir yemektir” diye cevap vermiş.
Adam, “Tamam tamam, önümüzdeki ay iş icabı tekrar Madrid'e geleceğim. Şimdiden yerimi ayırtın ve ‘Boğa Yumurtası’ spesiyaliteniz için bana bir rezervasyon yapın” diyerek, lokantadan ayrılmış.
Burnunda o nefis koku, bir ayı zor geçirmiş adam. Koşa koşa Madrid'in merkezindeki o meşhur lokanta-ya atmış kendini. Ve garsona kim olduğunu hatırlatmış, peçeteyi yakasına sıkıştırmış, başlamış bekle- meye... Beş dakika, on dakika geçmiş... Önce yine o mis gibi koku, derken garson elinde kocaman tabakla gelmiş, yine nefis garnitür, mis gibi bir sos ve ortada iki küçücük löp et parçası...
Adam gelen tabağa bakmış ve birden isyan etmiş, “O müşterinizin özelliği ne idi ki, ona getirdiğiniz tabakta koskoca iki löp et vardı. Bana getirdiğiniz mukayese edilir gibi değil”
“Ahh Senyor” demiş garson, Madridli olmadığınız nasıl da belli... Bu bir kısmet meselesi, bu sefer maalesef boğa kazandı!...
Bu haftaki kıssamız da bu…
Çeşitli şeytanlıklar tezgahlayarak, “Tavşana kaç, tazıya tut” deyip, tartışmaların, kavgaların içerisinden, tereyağından kıl çeker gibi sıyrılan siyasetçiler, uyutmayın bazen hesap ters dönebilir…
Her zaman umduğunuzu bulamayabilirsiniz!...