ŞANS KAPIYI BİR KERE ÇALAR!
Her işte bir hikmet, her şeyde bir hayır vardır. Nice şer bildiklerimiz hayırla, hayır zannettiklerimiz de şerle sonuçlanmıştır. Önemli olan hayırda olsa, şerde olsa bundan ders çıkarmaktır.
İnegöl’ümüz, yaklaşık beş gündür Türkiye’nin gündeminde… İnegöl’de yaşayan hiç kimse İnegöl’ümüzün bu şekilde gündeme gelmesine razı olamaz. Ama oldu bir kere.. Şimdi biz, bu olaydan dersler çıkarmalı ve yarattığı fırsatları en iyi şekilde değerlendirmeliyiz…
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, kim nasıl bakarsa baksın, kim nasıl yorumlarsa yorumlasın, olayların bu noktaya gelmesine tek neden, asayişteki zafiyettir.
Hiç kimse yanlış anlamasın, İnegöl’deki Emniyet teşkilatımız görevini savsakladı veya yapmadı gibi bir şey söylemiyorum. Aksine, İnegöl Emniyeti, Müdüründen Polis Memuruna kadar ellerindeki kıt imkanları sonuna kadar kullanarak, gayretle, azimle ve olması gereken soğukkanlılıkla cansiperane çalıştılar, didindiler….
Yetersiz kadro, yetersiz araç-gereç ve donanımla ancak bu kadarı yapılabilirdi.
Emniyet teşkilatımızın her kademesindeki görevlilere teşekkür ediyor, yaralananlara acil şifalar diliyoruz...
Bu yaşadığımız üzücü olay, aylardır gündemde tutmaya çalıştığım ve iktidar partisi İnegöl temsilcilerinin bir çoğunun hoşnut olmadığı ve hatta bazılarının, “İl olmayı Mehmet Hanefi Yıldırım’dan başka isteyen yok” dediklerini duyduğum, “İnegöl’ümüz mutlaka il olmalıdır” gerçeğini ortaya koymuştur.
İçişleri Bakanımız sayın Beşir Atalay’ın, İnegöl’de Oda Başkanları ile yapmış olduğu toplantıda söz alan İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası (İTSO) Başkanı Metin Anıl, İnegöl’ün ekonomik yapısını ön plana çıkarırken, özellikle il olma konusunun altını çizdi. Berberler Oda-sı Başkanı Erhan Güven ise, sadece emniyet birimlerinde değil, bir çok birimde hizmetlerin gecikmeli yürüdüğünü, eleman eksikliği olduğunu dillendirip, bu problemlerin ancak il olmuş bir İnegöl’le ortadan kalkacağını ifade etti. Keresteciler Odası Başkanı Muzaffer Balcıoğlu, Mobilyacılar Odası Başkanı Özcan Ayhan, Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Bahattin Korkmaz, İTSO Meclis Başkanı Kenan Kender’de yaptıkları konuşmalarda, İnegöl’ün il olması gerektiğini söylerken, Orhaniye Mahallesi Muhtarı Veli Çetin ile Bursa Girişimci İş Adamları Derneği (BUGİAD) İnegöl Şubesi Başkanı Ahmet Akıskalı ise görüş ve düşüncelerini bir dosya halinde İçişleri Bakanımız sayın Beşir Atalay’a sundular. Ben de İnegöl Gazeteciler Cemiyeti Başkanı olarak hem asayiş, hem de stratejik olarak İnegöl’ümüzün ileride olası daha büyük olaylara gebe olmaması için mutlaka İl olması gerektiğini vurguladım..
Sayın Bakan da bu isteğimizi, hem bizimle yaptığı mini toplantıda, hem basına yaptığı açıklamada ve hem de İnegöl’ümüzden ayrılırken ayaküstü görüşmemizde bana “İl olma isteğinizi sayın Başbakanımıza ileteceğim” dedi.
Benim için bu çok önemli bir gelişmedir.
Bu gelişmeyi sıcağı sıcağına değerlendirmeliyiz..,
Milletvekilimiz, Kaymakamımız ve Belediye Başkanımız ivedilikle bir komisyon oluşturmalı, sayın Başbakandan randevu talep edilmeli ve Başbakanımızdan, İnegöl’de yaşadığımız istenmeyen bu olaydan dolayı gündemi meşgul ettiğimiz için özür dilenmeli ve bu arada da “İl olmamızın gerekçelerini” bir kez de Başbakanımıza anlatmalıyız.
Elimize tarihi bir fırsat geçmiştir. Bu fırsatı değerlendirme işi öncelikle İktidar Partisi İnegöl İlçe temsilcilerinin görevidir. Her türlü fedakarlığı göze alarak, “Her Şey İnegöl İçin” sloganının sadece sözde olmadığını göstermelerinin zamanıdır.
Lütfen “AK Partinin programında şu anda il yapma gibi bir şey yok” gibi sözlerin arkasına hiç kimse sığınmasın. Bazen şartlar çok farklı bir şekilde tezahür eder ve şans kapıyı bir kez çalar. Ben, yaşadığımız bu olumsuz olay sonunda “Şansın Kapımızı Çaldığı” kanaatindeyim. İstemediğimiz bir olay nedeniyle de olsa, önümüze gelen bu fırsatı mutlaka değerlendirmeliyiz diyorum.
Ve bir kez daha İnegöl’ümüzün geleceği için sizlere yalvarıyorum, derhal bir Komisyon oluşturup, sayın Başbakanımızın kapısını çalalım…
Sonuçta bu kapı çalma eylemi başarıyla sonuçlanırsa tarihe geçersiniz, sonuçlanmazsa da, vicdan rahatlığı ile “Biz elimizden geleni yaptık” dersiniz..
Yani kaybedecek bir şey yok…
Bence kazanma ihtimalimiz çok yüksek…
Haydi hemen kolları sıvayalım, önümüzdeki hafta Komisyonu kuralım ve sayın Başbakandan randevu talep edelim…
Talebimizin görünen yüzü, yaşadığımız bu olaydan dolayı özür dileme, görünmeyen yüzü ise, İL OLMALIYIZ mesajı olmalı…
Şunu unutmayalım ki, şans kapıyı bir kere çalar…
