2.03.2025 22:50:00

İMRALIDAN ÇAĞRI

İMRALIDAN ÇAĞRI

İMRALIDAN ÇAĞRI

Devlet Bahçelinin teklifleri ve Recep Tayyip Erdoğan’ın da onayıyla Abdullah Öcalan’a yapılan çağrı olumlu karşılık buldu. 

Öcalan silahların bırakılmasını, örgütün kendi kendini feshetmesini istedi.

Birçok kişi bu çağrıyı sevinçle karşıladı, birçok yazar da memnuniyet içeren yazılarını köşesine taşıdı.

Daha fol yok yumurta yokken, doğmamış çocuğa don biçtiler.

Masanın altında neler var, kapalı kapılar ardında ne konuşuldu bilemiyorum.

Doğu Anadolu bölgesinde doğmuş büyümüş, o bölgede yaşayan insanların ruh halini bilen biri olarak, ben bu konuda temkinliyim. 

Zaman her şeyi gösterecek. 

DEM Parti heyeti Abdullah Öcalan’ının çağrısını kamuoyuna okumadan önce, Sırrı Süreyya Önder “Mezopotamya ajansı ne güzel bir ajanstır” dedi.

Ahmet Türk “ tamam da işin ciddiyetini kaçırma” diyerek sadede gelmesini istedi.

Önder “ çünkü arkasında çok yaşamsal bedeller vardır ondan dolayı” diyerek cümleyi noktaladı.

Bu sözler “biz geçmişi unutmayız” manasına geliyordu.

Ve, Apo’nun mesajı kamuoyuna açıklandığı günün akşamı Habertürk tv de Mehmet Akif Ersoy’un konukları AK Parti eski milletvekili Orhan Miroğlu ve gazeteci Nevzat Çiçekti.

Ersoy, Miroğlu'na, Abdullah Öcalan’ın mesajını nasıl yorumluyorsunuz, mesaj okunduğunda neler hissetiniz dedi. 

Miroğlu’nun cevabı, “ Bizim gibi insanların bu meseleye dair güçlü bir hafızaları var. 

Çok şeyler hissettim. 

Yakınlarımıza, mensubu olduğum halka çok acılar yaşatılmıştır. 

Diyarbakır hapishanesini hissettim, yakınlarımın şehit edilmesini hissettim. Aklıma ne geldi; Ben her şeyden önce Diyarbakır cezaevi mağduruyum. Diyarbakır cezaevinin bu işin laboratuarı olarak nasıl kullanıldığı meselesi geldi. Orada can vermiş insanlar geldi.

Milletvekilliği dönemimde her gün Mardin’den, hendek, çukurlar zamanında Türkiye’nin dört bir yanına gönderdiğimiz şehit cenazeleri geldi.

Cumartesi, Galatasaray anneleri geldi. Yine Diyarbakır anneleri geldi. Faili meçhuller geldi. 

Kendim ölümden zor kurtulduğum. 

Musa Anter’e yapılan suikast geldi. 

Vedat Aydın dostum, onun kaçırılıp infaz edilmesi geldi.

Şehitlerimiz geldi. Yakın korumam Kastamonulu Şerife’nin Midyat’ta şehit edilmesi geldi. Altı aylık hamileydi Şerife.

Ve tabi ben bu hissiyat içinde bambaşka bir güne uyandım.

Berlin duvarı ve onun yıkıntısı ve Berlin duvarının ne zaman yıkılacağı.

Kürtlerin Berlin duvarından, Öcalan bir tuğla çekti” dedi ve Araya Ersoy girdi.

Bu sözler de tıpkı Süreyya Önder gibi  “biz geçmişi unutmayız” özetini veriyordu.

Apo’nun çağrısından; bundan böyle ülkemizin dört bir yanında barış, kardeşlik ve dostluk rüzgarı esecek, ekonomi şahlanacak, paralarımız, milli servet silahlara, bombalara gitmeyecek, artık kim tutar Türkiye’yi anlamını çıkarıyor, bu iş bitmiştir deyip sevinç çığlıkları atıyorsanız, bir kez daha düşünün derim. 

Satranç masasında olduğumuz unutulmamalı.