Sizi bilemem ama inanın benim için zaman su gibi akıp gidiyor. Çocukluk yıllarımızda senelerin çabucak geçip gitmesini beklerdik. Şimdi ise altmışını geçmiş insanlar, zannediyorum benim gibi zamanın çok çabuk geçtiğinden şikayetçi…
Hızla akıp giden zaman içerisinde bizler ne yapabiliriz, topluma ne kazandırabiliriz?
Tek parti hükümeti döneminin yaklaşık onuncu yılındayız. İlçemize ne hizmetler gelmiş, nelerle uğraşmışız ve bu ilçeye neler kazandırmışız? Yetkili yetki-siz herkes bunun muhasebesini yapmalı, elini vicdanına koyup, bu millete hizmet için kollarını sıvamalıdır diye düşünüyorum.
İl olmayı bekleyen İnegöl, çıkartılan bir yasa ile Büyükşehir sınırları içerisine dahil edildi. “Nasıl olsa Büyükşehir sınırları içerisine alındık, İl olma ihtimalimiz nerede ise sıfır” diyerek, işi rölantiye mi almak lazım? Yoksa çıkmayan canda ümit var düşüncesiyle, ne olursa olsun İnegöl’ü ön plana çıkarmak ve İnegöl’de yaşayan insanlara daha müreffeh bir ha-yat ve daha yaşanabilir güzel bir İnegöl bırakmak için gayret mi göstermek lazım?
Elbette ki, daha müreffeh ve daha güzel şartlarda yaşanabilir bir İnegöl için mücadele etmemiz lazım.
Bu düşünceler doğrultusunda başta Milletvekilimiz Hüseyin Şahin’den, Belediye Başkanımız Alinur Aktaş’tan ve AK Parti İlçe Başkanı Bülent Temelli’den aşağıda yazacağım konular üzerinde titizlikle durmalarını özellikle istirham ediyorum.
İlçemizde yapımı devam eden İnegöl Devlet Hastanesinin yeri için, bas bas bağırmamıza rağmen, ısrarla hava kirliliğinin en yoğun olduğu bir bölge seçildi. Ve seçilen bu yanlış yerde, 2014 başında hizmete açılmak hedefi ile inşaat çalışmalarına başlandı. Bir kısım aksamalar olmasına rağmen inşaat çalışmaları devam etmekte olan yeni Hastane binası hizmete girince görülecektir ki, o bölgede ciddi trafik sorunu yaşanacaktır. Ayrıca ve daha da önemlisi İne-göl gibi hızlı nüfus artışı yaşanan bir yerde, 350 yataklı bir hastane ihtiyaca cevap veremeyecektir. Maksat eğer Bursa’ya sevkleri, gidip gelmeleri önlemekse, şu an yapılmakta olan hastane, hizmete açılmasının ardından geçecek kısa bir süre sonra yine bugünkü duruma gelecek, aynı sıkıntılar yaşanacağı için bir kısır döngü içerisine girilmiş olacak.
Belki Hastane binamız yenilenmiş olacak ama İnegöl için maalesef yeterli olmayacaktır.
Bundan dolayı hiç vakit geçirmeden hemen hare- kete geçmeli, derhal hükümetin yatırım programına, Akhisar mahallesinde hastane yeri olarak ayrılmış olan bölgeye, İnegöl’ün ileriye dönük 30-40 yıllık ihtiyacını karşılayabilecek, en az 600 yataklı bir hastane koydurulması için şimdiden kolları sıvamalı, en geç iki yıl içinde inşaatına başlanacak şekilde plan-projesi yapılmalıdır. Madem ‘Her şeyin başı sağlık’ diyoruz, o halde İnegöl için büyük önem arz eden bu sağlık sorununu ihmal etmememiz gerekir.
Bir diğer önemli konu da, İnegöl’deki hali hazırda kullanılan kamu binalarıdır…
Bir yerleşim biriminde ilk göze çarpacak olan Kaymakamlık, Belediye ve Emniyet Müdürlüğü binaları-dır.
Maalesef 230 bin nüfuslu bir yerleşim biriminin Kaymakamlık, Belediye ve Emniyet Müdürlüğü binaları bu ilçeye yakışmayacak durumdadır. Bu binaları görenler, ekonomisi bir çok ilden daha fazla gelişmiş olup, ihracat fazlası veren, Türkiye’nin önde gelen bir sanayi şehrine değil de, Anadolu’da küçük bir ilçeye gitmiş düşüncesine kapılıyorlar.
İnegöl’ün ‘Mobilya Başkenti’ imajına yakışır, daha görkemli, daha modern ve daha kullanışlı, hem personelin hem de vatandaşların ihtiyacını tam anlamıyla karşılayabilecek binalara ihtiyacı var.
Bunun için bir an önce gerekli çalışmalar başlatılmalı, öncelikle de şuan programda olup, yeri de hazır olan Emniyet Müdürlüğü binasının inşaat çalışmalarına start verilmelidir.
İnegöl’ün, hem şehrin güzelliğine renk katacak modern bir binaya kavuşmasını, hem de emniyet mensuplarımızın huzurlu ve rahat bir ortamda görev yapmasını sağlamalıyız.
Bunun ardından hiç vakit kaybetmeden Kayma-kamlık ve Belediye binalarının yenilenmesi, İnegöl’e yakışır modern binaların yaptırılması için harekete geçilmelidir.
Fiziki şartları uygun olmayan binalarda çalışan insanlardan ne kadar verim alınabilir, bunu takdirlerinize bırakıyorum..
Bir şehri gerek ekonomik ve gerekse de kültürel yönden geliştirecek, kalkındıracak faktörlerden biri de, o yerde hizmete açılacak Fakülteler veya Üniversitedir.
İlçemizde kısa bir süre önce hizmete açılan İne-göl İşletme Fakültesinin Dekanı Prof. Dr. Sayın İbrahim Canbolat ile istişare ederek, O’nun Başkanlığında kurulacak bir komisyonun hazırlayacağı plan ve projeler ile YÖK’e gidilmeli, İnegöl’de değişik dallarda eğitim verecek daha fazla fakültelerin hizmete açılması için ciddi mücadele verilmeli, Üniversitenin alt-yapısını bir an önce oluşturmak için bir yol haritası çizilmelidir.
Öte yandan, İnegöl’ün şehir merkezi giderek betonlaşmakta, yaşam alanları maalesef daralmaktadır. Bunun önüne geçilmesi amacıyla Belediyenin, şehir merkezinin uygun yerlerinde, mahallelerde küçük de olsa Mesire Alanları oluşturması gerekmektedir.
Bu amaçla bazı yerleşim birimleri istimlak edilerek, şehrimizi kötü görüntülerden kurtarmalı, insanların yürüyüş yapabilecekleri, oturup dinlenebilecekleri, günün yorgunluğunu, stresini atabilecekleri yeşil alanları çoğaltmalıyız. Mahalle aralarında yeşil alanlar üreterek, küçük ama şirin piknik alanlarını, mahalle sakinlerinin, İnegöl halkının hizmetine açmalıyız.
Daha da elzem ve daha önemli bir konu ise İne-göl’ün altyapısıdır…Kanalizasyon sistemi oldukça eski ve yetersizdir. Bundan dolayı da hemen hemen her yağışın ardından cadde ve sokaklarımız sular altında kalıyor. Evleri, işyerlerini su basıyor, çaresiz insanlar her seferinde feryat ediyor.
Belediyenin bütçesi, köklü bir altyapı çalışması için yeterli değilmiş… Madem Büyükşehir sınırları içerisine alındık, o vakit hemen bu konuyu Büyükşehir Belediye Başkanı Altepe’nin masasına koymalıyız… Ve bu önemli konuyu Büyükşehir Belediyesinin 2014 yatırım programına koydurmak için elimizden gelen gayreti göstermeliyiz.
“Durmak yok yola devam deniliyorsa” İne-göl’ümüz tek parti iktidarının nimetlerini sonuna kadar kullanmalıdır, bunun içinde samimiyet, hizmet aşkı ve mesuliyet duygusu yeterlidir.
