19.02.2024 12:50:00

4980

İSLAM KÜLTÜRÜ BATI VE MÜSLÜMANLARA ÖN YARGILAR

İSLAM KÜLTÜRÜ BATI VE MÜSLÜMANLARA ÖN YARGILAR

İslam Kültürü, Batı ve Müslümanlara Önyargılar

Yaklaşık yarım asır önce (1976 yılında) Prof.Dr. T.B.Irving tarafından İngiltere’de Impact dergisinde ‘Amerika Birleşik Devletleri ve İslam Âlemi’ başlığıyla yayınlanan bir makalede özelde ABD’de genelde Batı dünyasında İslama karşı mesafeli davranıldığı ve hatta Müslümanların bilinçli dışlandığı konusu işleniyor. (Impact, c.6, sayfa: 9-11’tan Doç. Dr. Ali Şafak tarafından yapılan tercümesi Diyanet dergisi, c.16, sayı:1, Ocak-Şubat 1977, sayfa: 46-56) 
Lise yıllarında okuduğum bu makale yıllar sonra eski dergileri karıştırırken yeniden karşıma çıktı ve ibretle bir kez daha okudum.

Endülüs İslam Medeniyetinin Etkisi

Makale önce sekiz asra yakın İspanya’da (711-1492 arası 781 yıl) hüküm süren Endülüs İslam kültür ve medeniyetinin batıya etkisinden bir misalle başlıyor ve şöyle diyor:
‘Otomobil sanayii geçen yıl (1975) bize üç yeni tip araba imal etti. Chrysler Cordoba (Kurtuba), Ford Granada (Gırnata) ve Cadillac Seville (Sevil) marka arabalarını piyasaya sürdü ki her üç marka da Endülüs Müslümanlarının kurdukları meşhur şehir adlarıdır. Bu durum bir tesadüf değil, fakat her üç şehrin Kuzey Afrikalıların hâlâ ‘El-Firdevs’ul-Mefqud’ (Kaybolmuş Cennet) dedikleri medeniyetin mahsulleridir ki lüks, ince ve zarif sanatı temsil edişleri sebebiyle arabalar da bu şekilde adlandırılmıştır. Tarihte Arap İspanya’nın sevimliliğine baktım, teshir edici (büyüleyici) cazibesi bugün hala ayaktadır.(...) O kültür ve medeniyet Kuzey Amerika’da Meksika yoluyla ve Karibyen’den geçerek Kaliforniya ve Teksas’a kadar esir müslüman işçiler vasıtasıyla gelmiştir. Biz Amerikalılar o sanatları İspanyol sanatı sanırız. Fakat İspanyolca konuşan eyaletlerdeki umumî ve hususî binalara kendi sevimliliğini, cazibesini veren, her türlü sanat motiflerini yapan ve yayan çilekeş sabırlı işçilerdir. Bu sanatkârlar Engizisyon mahkemelerine rağmen gizli gizli yalnız Allah’a ibadet etmişlerdir ve bunların teshir edici (büyüleyici) sanatı ve ustalığı Müslümanların kalpleri ve kafalarını tek Allah’a tefekkürden alıkoyan Katolizmin köhnemiş hayaline müsamaha etmediklerini, boyun eğmediklerini gösterir.’

Önyargılar

 Makalede ayrıca bilim dünyası, istihbarat, siyasiler, Yahudi lobisi ve bazı Vakıfların gayretleriyle Müslümanlığı çağrıştırıcı bilinçli bir saptırmanın yapıldığına da örnekler sunuluyor. Örneğin,
* Süleyman Mabedi yerine Yarusalim Yahudi mabedi denilmesi, 
* İsrail zulmü yerine Filistinlilerin şiddet eylemi ifadesinin kullanımı,
* İsrail’in Ortadoğuda tek demokrasi ülkesi olarak anılması ve İsrail’in bölgede işgalci ve yayılmacı politikasına ses çıkarılmaması,
* Jevlan/Cevlan yerine Golan tepeleri diye isimlendirilmesi,
* Muslim yerine Moslem denilmesi,
* İslam için Muhammedanism kelimesinin bilinçli kullanımı,
* Petrol krizi sebebiyle Opec (Petrol Üreten Ülkeler Teşkilatı) bünyesinde birçok gayri müslim ülke bulunmasına rağmen sadece ve kasden arapların kınanması, 
* Müslümanlara müstehzi /alayvari tutum, tefrika çıkarıcı yaklaşım ve tek taraflı kanaat empozesi gibi İslam kültürüne ve müslümanlara önyargılı yaklaşımlar misal olarak gösteriliyor.  
Ayrıca Ortadoğu ve İslam alemi konusunda uzman kişilerin bulunmaması, ilk İslam Ansiklopedisinin hemen hepsi İslam'a karşı mesafeli Hollandalılar tarafından çıkarılmasındaki garipliği dile getiriliyor ve Sömürgeci batı ülkelerinin hususan son yüzyılda yaptıklarından da –kısmen- bahsedilerek, o tarihte gündemdeki bazı hadiselerden bahisler açılıyor.

Herşeye rağmen

Kamuoyunu yönlendiren (çoğunun siyonizm ve hristiyan misyonerleri aracılığıyla gerçekleştiğini söylemeye gerek yok) bunca empoze ve ön yargılara rağmen Batı dünyasında önemli ihtida (İslama girme/hidayete erme) hareketleriyle değişim ve dönüşüm yaşandığı araştırmalarda görülüyor. Emareler, balçıkla sıvamaya çalıştıkları İslam güneşinin batı aleminde de er geç doğacağını gösteriyor.

İslamofobi

Yazı yarım asır öncesinden ancak benzeri ön yargıların batı aleminde halen devam ettiğini duyuyor ve okuyoruz. Yıllardan beri sürekli kaşınan İslamofobi gayretleri, yüce dinimizi terörist dini olarak gösterme çabaları ve İslam dünyasını kışkırtıcı Kur’an yakmaların belli aralıklarla sürdürülmesi, batı kültüründe çok fazla değişen bir şeyin olmadığını gösteriyor. Bize medeni (!) gösterilen Avrupa ve Batı kültürüne haiz devlet ve milletlerin hegomonik güçlerin de tesiriyle kendisinden olmayana böylesi irrite edici hareketler ve hakaretler hiç yakışmıyor, üstelik tenakuz teşkil ediyor. 
15 asır önce ‘küfür tek millettir’  buyuran efendimiz, aynı zamanda adı ve mesajının güneşin doğup battığı her yere ulaşacağını da haber veriyor. İnsan, bunca mesafeli duruşun Arapların dini olarak göstermeye çalıştıkları İslamın, kendi coğrafyalarında inkişaf ve intişarından duyulan rahatsızlığın ve hazımsızlığın neticesi olduğunu söylemekten kendini alamıyor.

Gazze vahşeti ve İslama sempati kitlesi

İsrail zulmüne kayıtsız şartsız destek veren batılı ülkeler manzarası da değişen bir şeyin olmadığını gösteriyor. Sosyal medya ve basın yayın kuruluşlarından bariz bir şekilde anlaşılıyor ki dört ayı aşan zamandan beri Gazze’deki İsrail vahşeti, insanlıktan uzak zulümler, sağduyu sahibi gayri müslimlerde ters tepmiş, zulme taraf olan kendi hükümetlerini şiddetle eleştirmeye başlamış, onlardaki önyargılarını kırmış İslama ilgilerini artırmış görünüyor. Gazzeli Müslüman kardeşlerimizin dik duruş, sabır ve metanet, dinlerine teslimiyet, topraklarına bağlılık ve davalarına sadakat onlarda büyük tesir meydana getirmiş gözüküyor. Çok dikkatimi çekti; onlardan birisinin (convert) din değiştirdim demek yerine, özüme döndüm (reverted) nitelemesi çok manidardır.
Yani batı cephesinde yarım asır sonra da değişen bir şey yok! Ancak yıpratıcı, dışlayıcı Allah'ın nurunu söndürmeyi hedefleyici bunca söylemler ve gayretlerine rağmen bağımsız gözlemciler ve fütüristlerin de tesbitlerine göre İslam, dünya dinler sıralamasında zirveyi zorluyor. Semirdikleri ve sömürdükleri müslümanlar güçlendikçe ve ittihat gerçekleştirdikçe bu inkişaf daha büyük ivme kazanacak görülüyor. Çılgınlıkları biraz da bundan..