22.03.2025 13:42:00

İTİDAL

İTİDAL

İTİDAL

Zorlu bir süreçten geçiyoruz.

Endişeliyim.

70 li 80 li yılları yaşamış biri olarak, ülkemiz üzerinde kara bulutların dolaştığını görüyorum.

Diploma sahtekarlığı, örgüt liderliği, yolsuzluk, teröristlerle ilişki ve onlara mali destek sağlama iddialarıyla hakkında soruşturma başlatılan İstanbul büyükşehir belediye başkanı Ekrem İmamoğlu ve arkadaşlarını zor günler bekliyor.

Bu yazımda iddiaların doğruluğu veya yanlışlığı hakkında bir söz söylemek istemiyorum. Çünkü yetkili ve etkili kişilerden bir açıklama yapılmadı, soruşturma devam ediyor.

Şu kadarını söyleyeyim ki;

Milyonlarca oyla seçilmiş birinin mübarek ramazan ayında, sahurdan sonra onlarca polisle evinden alınmasının doğru olmadığını düşünüyorum.

Çağrı yapılsaydı ifadeye gitmeyecek miydi?

İfadesi bile alınmamış bir insanın suç işleyip işlemediği dikkate alınmadan, sanki ellerinde somut bir bilgi varmış gibi davranarak, birilerinin kamuoyunun ikna edilmesini sağlamak amacına yönelik sözler söylenmesini doğru bulmuyorum. 

Gazetecilik faaliyetiyle elde edilmesi mümkün görünmeyen bilgiler, çeşitli televizyon kanallarında neredeyse aynı kişiler tarafından açıklanıyor olmasını ahlaki bulmadığım gibi vicdanım da kabul etmiyor.

Bu bilgilerin kendilerine nerelerden ve nasıl sızdırıldığı noktasında açıklık kazandırılmaması kafalarda şüphe oluşturmaktadır.

Erdoğan ve İmamoğlu hakkında suçlayıcı ve aşağılayıcı sözlerle haber ve program yapılmasını, kamuoyunda algı oluşturma çabalarını sağduyulu bir insan olarak kabullenemiyorum.

Çeşitli yayın kuruluşlarının yargısız infaz ederek insanları suçluymuş gibi gösterme gayretlerini insani bulmuyorum.

İmamoğlu ve arkadaşları hakkında aşağılayıcı sözler sarf ediliyor.

Masumiyet karinesi ihlal ediliyor.

Bir insanı sadece duyumlarla televizyon ekranlarında yargılamak ahlaki olmadığı gibi etikte değildir.

Gerek sosyal Medya’da ve gerekse de televizyon ekranlarında Erdoğan ve İmamoğlu hakkında insafsızca söylenen, hiçbir bilgi ve belgeye dayanmayan, vicdanları ile değil sadece düşünceleri ve sempati duyduğu kişileri desteklemek adına yapılan yargısız infazları kabullenemiyorum.

Temennim, ekonomik dar boğaz içerisinde olan ülkemizin daha büyük zararlarla karşı karşıya kalmaması, demokratik hukuk sisteminin yara almaması.

Pusulamız demokrasi olmalı.

Tavsiyem, itidal.