28.05.2021 20:48:00

309

KAFATASLARI

GÜNÜMÜZÜN MİLLİYETÇİLİK ANLAYIŞI

KAFATASLARI

Günümüzün Milliyetçilik Anlayışı

 

Milliyetçilik; Kelime anlamı bakımından bir ulusa yakışan en güzel tanımdır bana sorulursa. Her ulus kendi yöresinde ve tarihinde Milliyetçi’dir. Fakat bu tanımı hak eden en belirgin ülke Türkiye’dir.

Türk Milliyetçiliği bir zümreye aitmiş gibi görülse de günümüzde, aslı öyle değildir bu işin. 1919 ile 1923 yılları arasında verilen Destansı mücadele ilk örneklerdendir.

Yok olanı var etmek tabi ki Allaha hasıdır, ama Türk halkı yok olanı inşa etmekte ve her dalgaya göğüs germekteydi o dönemde. Her şey bitip bir kenardan bakıldığında kazanımlar sadece 783.562 km2 değildi. Bir Ulusun Namusu, Şerefi ve Haysiyeti yeniden Kazanılmıştı. Bir kez daha Mustafa Kemal Atatürk ve Tüm Silah Arkadaşlarını anmış olup devam edeyim yazıma.

Tabi ki bizler o zamanları yaşamadık, görmedik. Ama Türk Milliyetçiliği’nin bir zümreye ait olmadığını bizlere 15 Temmuz 2016 da yine zor yolla gösterdi Türk Halkı.

Köprü üstünde Kurşunlara koşanlar, Türk Askeri gibi giyinmiş Çakallar karşısında dimdik durak gencecik kızlar, 20 tonluk Tankın önüne yatan Delikanlılar, Biraz komik ama F16 uçağına Levye fırlatıp vurmayı başaranlar... Örnekler o kadar çok ki her biri gurur kaynağı.

Yani Türk halkı Milliyetçiliği her zaman Hak eden ve yaşayan bir toplumdur. Kavgamız hep baki olsa da içimizde, Vatanımıza gelen eli hep birlikte kırmayı çok iyi biliriz.

 

                                                                                          

Şimdi ikinci bölüme gelelim. Ülkemizde bu Milliyetçilik duruşu o kadar fazla ki bazen bilgisiz ve boş Milliyetçiliğe dönüşüyor.

Örneğin; Diyor ki "Ben Fatihin Torunuyum, Kılıcımı Aldım mı Dünyayı Fethederim"

Birisi de kalkıp bu aklı ileri arkadaşa demiyor ki;

Fatih Sultan Mehmet Han sadece kılıç kullanmıyordu, Fatih 8 dil, Matematik, Fizik ve Edebiyat gibi birçok ana dalda İleri derecede bilgi ve birikime sahipti. Yani senin dediğin gibi sadece Kılıç-Kalkan ekibi ile İstanbul’u Fethetmedi.

Çağ açıp Çağ kapatan bir Neslin Devamı olmana rağmen sadece Kılıç hakkını savunman çok üzücü...

Bir diğeri diyor ki; "Alparslan gibi geliriz"

Ama bunu diyen arkadaş acaba Alparslan’ın 100 bin kişi ile Romen Diyojen’in 400 bin kişilik ordusunu Yerle bir ederken Savaş Sanatına Girecek ve Yüz Yıllar sonra bile Ulusal Savaş Derslerinde Anlatılacak kadar Taktiksel bilgi birikime sahip olduğunu biliyor mu?

 

Hiç sanmıyorum...

Bu örnekleri o kadar çok verebilirim ki bu yazı uzadıkça uzar...

En iyisi lafı uzatmadan kendimce bir çıkarım da bulunayım.

Kendi Tarihi Kahramanlarına Hayranlık Duyup da bu kadar bilgisiz olan bir nesil zor bulunur...

 

Melik Şah'ı Uyanış Dizisinden

Süleyman Şah'ı ve Ertuğrul Gazi'yi Diriliş Dizisinden,

Osman Gazi'yi Kuruluş dizisinden,

Abdülhamid Han'ı Payitaht Dizisinden

Öğrenen Kayıp bir nesil yetişiyor...

Mustafa Kemal Atatürk'ün bu muhteşem Sözünü buraya bırakarak sizlere

Veda ediyorum...

"Türk aydınlarının kendi kendisini bilmemesinden ve başka milletlerde şu veya bu sebeple üstünlük olduğunu sanarak, kendini onlardan aşağı görmesinden doğmaktadır. Bu yanlış görüşe son vermek için Türklüğümüzü bütün asaleti ve tarihi ile tanımak ve tanıtmak şarttır."

 

Oğuzhan Öztürk