Serçenin biri, güzel bir bahar günü uçuyormuş…
Neşesine diyecek yok…
Tam o sırada birden bire karşı taraftan motosikletli bir adamın geldiğini görmüş…
Hem serçe hem motosikletli birbirlerine çarpmamak için ellerinden geleni yapmışlar. Ama nafile…
Serçe “çaaatttt” diye motosikletlinin kaskına çarpıp düşmüş…
Motosikletli koşmuş serçenin yanına…
Serçe baygın bir şekilde yatıyor. Kıyamamış, bırakamamış yolda, ‘iyileştiririm’ düşüncesiyle almış evine götürmüş...
Eskiden kalma kafesi tavan arasından indirmiş, baygın serçeyi kafesin içine bir güzel yerleştirmiş… Yanına da biraz su biraz ekmek koymuş, işine dönmüş…
Bizim serçe bir müddet sonra ayılmaya başlamış... Daha tam seçemiyor etrafı, çarpmanın etkisiyle hafif bulanık görüyor…
Bulanıklık biraz silinince görmüş ki, bulunduğu yerde parmaklıklar var, ekmek var, su var….
Birden kaza anı aklına gelmiş…
“Has…tir lan motosikletliyi öldürmüşüz…”
Bu fıkrayı Kıssadan Hisse başlığı altında sundum ama hisse mi alınır, gülüp geçilir mi bilmem…
Yüzünüzden gülücüklerin eksik olmadığı, huzurlu, bereketli iyi bir hafta geçirmeniz dileklerimle…