14.02.2011 18:27:41

KISSADAN HİSSE

KISSADAN HİSSE

Şimdilerde artık var mı bilmiyorum.


Şimdilerde artık var mı bilmiyorum.

Eskiden İmamı bulunmayan bilhassa Anadolu’nun bir çok köyüne, Ramazan ayı girmeden önce ‘Ramazan Hocalığı’ yapmak için gidilirdi.

İşte o devirlerde iki samimi arkadaş, Ramazan ayı boyunca İmamlık yapacakları birer köy bulmak için yola çıkmışlar.  Akşam karanlığı çökerken bir köye ulaşmış ve ilk gördükleri evde tanrı misafiri olarak kalmaya karar vermişler.

Misafir oldukları evin sahibi, ilim, irfan, edep, ahlak bilen birisi.

Arkadaşlardan biri abdest almaya çıkınca, ev sahibi diğerine dönerek, “Arkadaşının tahsili terbiyesi yeterli midir, Kur’an’ı iyi okur mu, tefsir ve Hadis konusunda bilgisi nedir?” diye sormuş…

Odada kalan Ramazan Hocası,  “Yok canım ne tahsili, ne terbiyesi, ne ilmi, eşeğin biridir bir şeyden anlamaz. Biraz şarlatandır, ona güveniyor” diye cevap vermiş…

Bu arada abdest almak için dışarı çıkan Ramazan Hocası içeri girmiş, bu kez içerdeki arkadaşı abdest almak için dışarıya çıkmış.

Ev sahibi,  bu kez aynı soruları içeri giren arkadaşına da sormuş…

O da, dışarıda abdest almakta olan arkadaşı hakkında “sığırın biridir, ilim ve edepten hiç nasibini almamıştır. Bunca yıl İstanbul’da boşuna kaldırım çiğnedi” demiş…

Hazırlıklar bitince, birlikte akşam namazını kılmışlar…

Namazdan sonra ev sahibi akşam yemeği için sofra kurmuş.

Sofraya, ağızları kapalı üç tabak koymuş…

Ev sahibi, ağızları kapalı üç tabaktan birer tanesini Ramazan Hocalarının önüne, bir tanesini de kendi önüne koymuş ve haydi buyurun deyince de herkes önündeki tabağı açmış.

Ramazan Hocalarından birinin tabağında arpa, diğerinin tabağında saman, ev sahibinin tabağında ise, nefis bir tas kebabı varmış…

Ramazan Hocaları şaşkın şaşkın birbirine bakıp, kızarıp, bozarmışlar. Ev sahibi onların bir şey söylemesine fırsat vermeden, durumu aydınlatmış.

Önce önünde arpa olan Ramazan Hocasına  şöyle demiş,  “Arkadaşın senin için ‘Eşeğin biridir’ dedi. Bunun için senin tabağına arpa koydurdum. Çünkü, bir kimseyi en iyi arkadaşı tanır. Kişiyi arkadaşından sorarlar.”

Sonra önündeki tabakta  saman olan Ramazan Hocasına  dönmüş, “Senin için arkadaşın ‘sığırın biridir’ dedi, en iyi sığır yiyeceği saman olduğu için, senin tabağına da saman koydurdum. Hadi buyurun afiyet olsun” demiş…

Bu haftaki kıssadan hissemiz bu.

Etrafımız maalesef Ramazan Hocaları gibi birbirinin kuyusunu kazan, yüze karşı dost görünen insanlarla dolu…

Ancak, Kıssadan Hisse’deki ev sahibi gibi  ‘insana layık olduğu değeri veren’ insanların sayısı ise çok az…

Zaten bütün mesele de bu…

Ev sahibinin tavrını sergileyebilmek..

Sağlıklı, mutlu, huzurlu ve bereketli bir hafta dileklerimle…