KİTABIMDAN…….
Masanın kenerındaki sandalyeye kendini zar zor iliştirdi.İlk gördüğü günü hatırladı o şeytanı.Arabanın önüne oturmuş gözlerinin ucuyla bakıyordu arka koltuktaki rüya gibi kadına.Bir zafer kazanmış gibi gururla arkasına yaslanmış zaferinin tadını çıkarıyordu.O yaştaki birinin boyundan büyük kıskançlığı yıllar sonra şaşkınlıkla beliriyordu beyninde.
RÜYA KADIN:
---Aman Allahım bin yıllık uykudan uyanmış gibiyim.
Sanılan o ki küçük şeytan o zaman kadar göz bebeği olmuş.bütün evin sevilen küçüğü.Sonra evde birinden bahsediliyor.Bir melekten ,kendinden daha güzel ve daha sevilesi bir şey .Herkes onun oyunlarını izlerken kimse artık ona bakmıyor bile.Rüya kadından bahsedilirken evin havası değişiyor.Amca ömründe görmediği mutluluğu yaşıyor.Gözler ışıl ışıl.Her akşam rüya kadınla beraber.O kadar mutlu ki oyuncağı elinden alınıyor.O kadınla karşılaştığı her an bir kabus.Hayranlıkla nefret arasında duyguları tanımlayamıyor.O mutlulukla ,bütün fakirliğiyle yuva kurarken karşısında büyüyen nefreti farkedemiyor.Bu kadar küçük bir çocuğun bu denli şeytan olacağını ancak şimdi farkedebiliyor.Ama içindeki o ısınamasının sebebini artık biliyordu.
RÜYA KADIN:
----Demek ki yıldızları barışmamak bu.Hiç sevgi oluşmuyor.Nedenini açıklayamayacağınğın bir şey.Ağzınla kuş tutsan yaranamazsın deyimiyle anlaşır bir vaziyet bu.Resmen kırk senemi aldı bunu fark etmem.Sanırım çok safım.Bunca zaman Allahın korumasında kırk yıl geçirmişim.Keske uyanmasaydım.Beni gene Allah korusun.Ben bukadar şeytanla savaşmak istemiyorum.Gerek duymuyorum.Bence sende olmayan bir duyguyu anlaman güç.Ben onun bana kinini nefreteini anlayabiliyorum ama zarar vernmeye çalışmasını anlayamayorum.Çünkü bende nefret edbiyorun ,kinlenebiliyorum ama onun zarar görmesinden hoşlanamıyorum.Denedim çünkü.Ancak bu duyguya sahip olmak gerekiyor.Demek ki gerçek nefret kişinin acı çekmesini görmek istemesi ,bununla beslenmesi.
…….Sonra rüya gibi bir düğün yapılıyor.Amcanın ayakları yere basmıyor.Çok mutlu.Ömrünce bukadar sevildiğini hissetmemiş.Mutluydular yaşamdan tek bekledikleri şey sevgilerini yaşayabilmeleriydi. Bu kadar güzel ve ince belli bir gelin görmemişti.Amcanın eli hep gelinin elerinde.Bırakmıyor.Ömrünün baharına açılan kapıları salondaki herkese gözleriyle anlattı amca.İşte bu dedi.Artık güzel bir ökü gibi başladı hayatı bitmemesi için Allaha sığındı o her şeyi çok iyi biliyordu.
….6600 diyerek masaya tutunuyor Rüya Kadın.Çok istediği bir telefon markası.Sonra bunu şeyten duyuyor ve kendi alıyor.Bunu zafer sayıyor kendine.Bunu şimdi farediyor.O zaman onun adına sevinmişti oysa..Kıskançlığın bukadar şiddetli olduğuna inanmakta güçlük çekiyordu.Çünkü kıskançlığı sinsile olarak devam ediyordu.Şimdide ıPhone hayranı olan Rüya Kadının oğlunda önce almış olmasını ikinci zafer sanıyodu.Entrikayla olması değil sahip olması yetiyordu.
RÜYA KADIN:
---Nekadar aptalım.(masaya tutunmazsa düşmekten korktuğunu fark etti).İyi niyet bu kadar yalnız olmamalı.Tek istediğimiz sevgi dolu bir yuvamız olmasıydı.Neden bu kadar benden nefret ediyor.
Hayranlıkla kıskançlık arasında kalmıştı demekki küçük şeytan.Uzun topuklu ayakkabılarına ve askılı elbiselerine ve ona bu denli yakışmasına tahammül edemiyordu.Bu hayranlığının altında büyüttüğü nefretin zararlarından belkide kendisinin bile farkındalığı yoktu.Nekadar insanı üzdüğünü ve ne kadarının mutsuluğunun kaynağı olduğunun.Rüya kadın onun yanında olmaktan başka bir hatası hiç olmadı.Tabi hataları olabilirdi .Ama hiç kötülük yapmadı ona.Bu kadar kini haketmiyordu.şimdi etrafında olup onu sevenleri uaklaştırmaya çalışan büyük şeytan.Allahın gücünün ve hesabının farkında olmayan şimdi büyük şeytan.
Hayatının gözünün önünden film şeridi gibi geçmesine izin vermez.Yıkıldığı sandalyeden kalkar Rüya Kadın.Her şeyi Allaha havale temeni büyüklüğünün farkında oalarak gücünü toplar.Başarının kendinin diğer adı olduğunun farkına varmış bir halde…
RÜYA KADIN:
---Allahım.Herşey sana havaledir.Bunun rahatlığıyla sana sığınıyorum.
Parayı herşeyin yolunda gidişinin göstergesi gibi görüp asıl onu sevenleri fark edemeyenler hiç mutlu olamazlar.Pahalı bir telefon ve sattığıarabasının parasıyla kendini dünyanın güvencesi gören yalnız bir şeytan.Dünyalık.Tek şansızlığım onun hala hayatımda olması.Benden bukadar nefret edip hala hayatımda kalmaya çalışması ne kadar hasta olduğunu gösteriyor.Çünkü bunlara bile rüya kadının sayesinde kavuşmuştu.Okuyabilmesi gibi.Yüksek okul hayaline bile rüya kadının sayesinde kavuşmuş olmak onu çok rahatsız ediyordu.
KÜÇÜK ŞEYTAN:
---Eskiden ne kadar fakirdiniz.Kardeşlerin yardım ederdi.
Bu nekadar sana kötü niyet olduğunu anlatan son sözdü.Artık Bu dostluğun sürmesinin imkanı yoktu.Çünkü bir
dost bu durumdan rahatsız olmaz ancak güzel günleri için sevine bilirdi.Bunu hatırlatması ne kadar rahatsız olduğunu gösteriyordu.Eğer sürünürsen kimse rahatsız olmuyor.Ama bişeyler yolunda gidip hayata tutunmaya başladığın zaman herkes rahatsız olmaya başlıyor.
Umarım Allah.Bize hep mutluluk nasib eder.Müslümana rahat yok.Hep sınavlar ardı sıra gelir.Akrabayla sınanmak bunların en bilindik örneğidir.Zarar vermek istemek kötülüktür.Bunu hiçbir akıl almaz.Kıskançlık ,sevmeme nefret etme insani duygulardır.Ama zarar verme ,O kişinin itibarını zedeleme tamamen şeyteni bir haldir.Hepimizin daha refah zamanlar görmesini istiyorum.Hepimiz hep iyilerle karşılaşalım.Kısacık ömrümüzde kötü ve mutsuz insanlardan uzak iyiliğin kazandığı günler diliyorum……….
RÜYA KADIN:
---Varlığım iyi insanlara iyi ki varsın dedirtiyor.Kötü insanlara da benimle uğraşma fırsatı verip mutlu ediyor. Yani herkes mutlu. işte ben….
-----Herşeye sünger çekip deneme süresi vermiştim ona.Çünkü ben bizi taşıyabileceğine inamıyordum Nekadar haklı olduğumu sanırım artık anlamıştır.hep film olarak izlediğimiz şeyler varmış ,hayatın ta kendisiymis.Bunlar hep yaşanmış.Hep bizden şeyler.Küçük Emrahlar,yalan yere yuvası bozulanlar,zengin kız fakir oğlanlar,entrikalar.Hep kendimizi izliyormuşuz.Birgün baş rolün sana teklif edileceğini bilmeden…..
AYŞEGÜL YILDIZ