KOYUN CAN, KASAP ET DERDİNDE

Geçtiğimiz gün İnegöl OSB nin arka tarafında değişik iş kollarının üretim yaptığı yaklaşık 110 bin metrekare kapalı alanda yangın meydana gelmiş, bu işyerlerinin tamamı yanıp kül olmuştu.

Bugün öğlen saatlerinde yangın olan alanda gerekli incelemeler yapmak ve mağdur olan esnafın sorunlarını dinlemek üzere, Sanayi ve Ticaret eski Bakanı Mustafa Varank, İnegöl Kaymakamı Eren Arslan, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, İTSO Başkanı Yavuz Uğurdağ, AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan ve AK Parti ilçe Başkanı Mustafa Durmuş  bir araya geldi.

Varank, yangından zarar gören esnafı dinledi, gerekli notları aldı, ilgili yerlerle görüşeceğini, yapılabilecek ne varsa devlet olarak mağdur vatandaşların yanında olacağının altını çizdi..

Bu arada mağdur esnafa “Sigortanız var mı, iş yeri açma belgeniz var mı”  diye sordu. 

Bir an sessizlik oldu. Aldığı cevap “hayır”dı.

Mağdur olan esnaf sıkıntılarını ve beklentilerini başta Varank olmak üzere ilgililere anlattı.

Öncelikle şunu söyleyeyim ki Allah böyle bir felaketi bir daha yaşatmasın, emeğin ve alın terinin bir anda yok olup gitmesi son derece üzücü. Yangında zarar gören esnafımıza geçmiş olsun. İnşallah zararları bir şekilde karşılanır yeniden ekmek kapıları hizmete girer.

Gerek ilgililerin ve gerekse de mağdur esnafın söylediklerini noktasına virgülüne kadar dinledim. Bir değerlendirme yaptım.

Anladığım kadarı ile 120 bin metrekare üzerinde kurulan ve 110 bin metrekare kapalı alana sahip bu yer. İmara göre yapılmamış. İş yeri açma ruhsatları yok, dolayısıyla da sigorta yaptıramamışlar.

Bu yerlerde kiracı durumunda olanlar neden böyle ruhsatsız bir binada üretim yapmayı göze alırlar anlamış değilim.

Koskoca 110 bin metrekare yer kapatılıp iş yerleri haline getirilirken etkili ve yetkili kişiler neden ve neye karşılık sessiz kaldılar?

Yaptığım gözlemde üç tip insan profilini gördüm.

Kendisini ön plana çıkarıp sanki mağdurların sözcüsü gibi davrananlar.

Sessiz sakin bütün varını yoğunu kaybetmiş tevekküle boyun eğmiş insanlar.

Felaketi menfaate çevirme gayret ve çabası içerisinde olanlar.

Ve en vahimi de 120 bin metrekare yerin organize sanayi bölgesi sınırları içerisine dahil edilme hesap ve beklentisi.

Yani koyun can derdinde kasap et derdinde.

Sözün özü, devlet bir şekilde mağdur vatandaşların yarasını sarmak için bazı kurum ve kuruluşları seferber edecek, kısman de olsa yaralar sarılacak.

Eyvallah.

Peki, 110 bin metrekare alanı hesapsız kitapsız kapatanların hiç mi suçu yok?