12.09.2021 21:13:00

656

KÜÇÜK EFE BÜYÜYOR

KÜÇÜK EFE BÜYÜYOR

KÜÇÜK EFE BÜYÜYOR!

 Her yiğidin yoğurt yiyişi farklı olduğu gibi, her er kişinin hamuru da, hamurunun kıvamı da farklıdır.

Ah güzel insan, kendi bilginden, görgünden, farkındalığından, kültüründen, edinimlerinden, en önemlisi de edebinden oluşan karışımı, kendi ellerinle elediğin una, maya olarak çalıp, yine kendi hamurunu yoğurursun da an be an; kendi hem var hem yok’una şekil verme becerisine göre yansıtırsın her daim kendi aynandan yine kendi kendini.

Ana malzemenin ölçüsü ise, kıvamın tutturulabilmesi için gerçek insan olmak adına aşağı yukarı bellidir de; yol bu ya, gece gündüz arşınlamakla bitmez, ömürler geçer de yine yeniden tadacağı deneyimlerle tanış olmak da insanı adam etmeye yetmez.

Oysa ki çuvalındaki unun kalitesi, yaşamına dokunanlar sayesinde cebinde biriktirdikleriyle doğru orantılıdır. Kodlu genleri, ağzından çıkacakları kulağının duymasıyla kalemine yazdırılacaklara tesir eder zamanla. Nihayetinde anlar ki; bazen sözü gümüş bilir konuşturur seni, kimi zaman da aksine doldurur ağzını sabırla, ettirmez bir kelam, taşa çevirir içindeki beni.

    An geldi, çala kalemini aldı yine eline diyelim, karaladı ondan akanı doyasıya. Yazarken konuştu, söylerken sustu. Yaşamın kaosunda gizli dinginliğinde sıklıkla düşüncelere daldı. Rüya bu ya: Ya eksik malzeme kullandı ya da hayat fırınında pişmeden önce yeterince mayalanamadı.

Ya okuduğunu anlamadı ya da anladığı kadarını okudu sandı. Ya aklındakine yazdı ya da fikrindekileri fırsat bilip başkalarının üzerinden dile getirdi. Başta ona, içindekileri yazdırtana, onu konuşturana sonunda dedi ‘Eyvallah’! Farklılıkların çeşitliliğine nötr kalabilmek, kendinden sonra gelecek nesillere, ona sunulandan daha güzelini miras bırakabilmek içindi belki de bu içsel seslenişleri.

Unutulmaması gereken bir gerçeklik ilkesi de, üslupta kusur etmemeye çalışarak, söyleme geçmeden önce bir kez daha düşünmekti.

   Satır aralarına sıkıştırılan yaşanmış örneklemlerin düşündürücü, sorgulatıcı etkisinin okura geri dönüşünün, eğer açıksa iç kapıları, ışık niteliğinde olması temennisiyle her daim hoşça kalın.

   İyi ki doğdun güzel kızım.

   AP