18.05.2024 06:59:00

6151

Kudüs romanından yansıyanlar

Kudüs romanından yansıyanlar

Kudüs romanından yansıyanlar

Bundan önceki iki yazımda bir müddet Filistin’de kalıp (1899-1900) muhtemelen Hristiyan hacısı olan, dinler tarihine meraklı ve kendi dininin koyu bir dindarı olduğu anlaşılan, insani ve barışçıl yanı ağır basan İsveçli yazar Selma Lagerlöf  (ö.1940) ve Kudüs romanını işlemiştik. 
O iki yazıda merakımızı celbeden yazarın ismi, dili, eserleri, ülkesi, kitabın ülkemizdeki serüveni, mütercimi, ülkemizdeki roman tarihi, ilk çeviriler ve söz konusu romanın kısa tahlilini ele almaya çalışmıştık.

Hem ilk Nobel Edebiyat ödülü alan ve hem de İsveçli ilk Nobel alan Lagerlöf’ün Kudüs’e  ziyaretinden sonra yazılıp 1901-2 yıllarında yayınlanan iki ciltlik Kudüs (Jerusalem) romanından zihnimde kalanları bir kez daha tefekkür ederek, 124 sene öncesi Filistin / Kudüs şartlarından bugüne yansıyanları paylaşmak istedim.

Filistin’in Zenginliği

Romanda ele alındığına göre Zeytin, zeytin yağı, sabun fabrikaları, portakal bahçeleri (Yafa), Hint yağı, ıtriyat- baharat (gül, nar duş, safran, tarçın) bitki türleri, çavdar, arpa, buğday gibi tahıl ürünleri, un ve değirmen imkanları; nar, kayısı ve muz gibi nefis meyveleri ve süslü bahçeleri bulunuyor. Manevi zenginliği kadar maddi zenginlikte yarışıyor. Devrin Hristiyanlarının dünyanın değişik ülkelerine buradan taşıdıkları en güzel hediyenin kurutulmuş Filistin çiçekleri olduğu da (2.cilt, s.110) dile getiriliyor.

Kutsiyet

Üç semavi din mensupları (Yahudiler, Hristiyanlar ve Müslümanlar) tarafından mübarek bir şehir ve mekanlara haiz olduğunu romanda da hissediyorsunuz.

Menfi esintiler

Romanda yolculuk ve oradaki hayat şartlarının zorlukları sadedinde ise aşırı sıcak havalar, kuraklık dönemlerinde su sıkıntısı ve yeni taze su eklenmediği için kokuşmaya yüz tutmuş yer altı sarnıçlarında pis kokulu sular, zaman zaman nükseden salgın hastalıklar ve ölümler, sokak köpeklerinin çokluğu, toz bulutları, taassup ve mezhepler arası çatışma, kin ve adavete varan ihtilaflar (68-71, 79, 245,..), yoksulluk ve fakirlik konuları işleniyor.

Hristiyan kültür

-Peygamberler: Hz. Adem, Şit, Nuh, oğlu Sam,  İbrahim, İshak, Yakup (İsrail), Davut, Süleyman, İsa (17-18, 23, )
-Teslis (baba-oğul-ruhulkudüs üçleme tanrı inancı)
-Misyonerlik Faaliyetleri: Amerika, Almanya, Ermeni kiliseleri (s.68..)
-Hacılık (s.27, 41)
-Kudüs’e özlem ve dine hizmet arzusu (İsveçli köylüler)
-Hristiyan kadınların başörtüsü (8, 186)
-Cennet Pınarı: Cennetten geldiğine inandıkları bir yer altı kuyusu/nehri/pınarı (temiz suya özlem ve susuzluk illetinin anlatıldığı Müslümanların kontrolündeki 38 sayfalık bölümde işlenen su kaynağı),
-Kıyamet günü: Muhammedin kıyamet günü ineceği mabet meydanı (31-32), Kudüs’te kurulacak Sırat köprüsünün bir ucunda Hz. İsa, diğerinde Hz.Muhammed ifadeleri,
-Kutsal kitaplarına Tevrat ve İncil’e atıf yapılması (ör. Mukaddes kitabı cebinde,s.139),
-Kudüs’e hürmet ve Tanrının şehri tanımlaması (56-57) gibi Hristiyan din kültürüne ait başlıklar ele alınıyor.

İslami Kültür

Romanda milli ve İslami motifler de yer alıyor: Miraç mekânı (s.28), Hz. Ömer, fethi ve camii (s.29, 164, 165 ve 168), Türk kışlası (s.63), Kudüs Mutasarrıfı Behram Paşa- köşkü, eşine vefası ve değirmeni ( s.97-109, 264, 273-74), Peygamber eşi Hz. Hatice ve güzel ahlakı (s.104), Aksa camii (s.166), dervişler ve zikir meclisi (s.225-244) gibi konular romana ayrı bir renk katıyor.
Ayrıca bir Müslüman kapıcının Hristiyanlara kızgın bakışı (s.49), peçeli Müslüman kadınları hayaletlere benzetmesi (s.62) gibi bazı önyargılı ifadeler de kullanılıyor.

En sevdiğim / beğendiğim bölümler

-Filistin Çiçekleri (110-123),
-Derviş (zikir meclisi anlatımı-s.225-244), 
-Cennet Pınarı (temiz suya özlem ve susuzluk illetinin anlatıldığı Müslümanların kontrolündeki Cennetten geldiğine inandıkları bir yer altı kuyusu/nehri/pınarın anlatıldığı bölüm, 136-174)
-Bir Hristiyan hanımın Müslüman çocuklarının okuduğu okulda öğretmenlik yapıp örgü, biçki ve dikiş öğretmesi (s.275)  en çok ilgimi çeken, zevkle okuduğum bölümler oldu diyebilirim.

Son üç yazı boyunca hem dünya edebiyatından ve hem de kültür tarihimizden kesitler sunan bir yazar ve eseri işlemiş olduk. Roman ve yazarı etrafındaki şahsımı fikri, zihni seyahate çıkaran okumalardan istifade ettiğimi itiraf etmeliyim.