İnegöl’ümüze Nazar Değdi… Geçmişi yaşamayanlar, bugünün kıymetini bilemez. Nasıl ki, tok acın halinden anlayamayacağı gibi. Öfkenin zararını görmeyenler, onun getirmiş olduğu heyecanı adrenal yüksekliğine bağlayıp, bir anlık macera yaşamış kabul edebilirler. Oysa geçmişte acı ve ızdırap çekenler, bir anlık öfkenin esiri olanlar, hem ülkelerine ve hemde kendilerine ne kadar büyük zarar verdiklerini arkalarına baktıkları zaman kimsecikleri göremeyince çok iyi anladılar ama,maalesef bir nesil heba olup gitti. 1968 kuşağı çok şey yaşadı ve çok şey gördü. Çok dolduruşa geldiler, bir anda hepsi birer vatan kurtaran aslan kesildi. Ama arkalarını döndüğünde yalnızlığı yaşadılar. İnegöl’ümüzde geçtiğimiz gün yaşadığımız tablo, yaşadığımız gerginlik tek kelimeyle cehaletin ve birkaç kendini bilmezin heyecanını bastıramamasından, yanındakileri galeyana getirmesinden öte bir şey değildi. Düşünün, bir yandan “Kahrolsun PKK” diyeceksiniz, öbür yandan polis otolarını yakacaksınız!...  Bir yandan, “Kahrolsun PKK” diyeceksiniz, öbür yandan bu milletin namusunu ve şerefini korumakla görevli polis memurlarına saldıracaksınız… Bir yandan, “Kahrolsun PKK” diyeceksiniz, öbür yandan polis karakolunu taş yağmuruna tutup, sözde olayı protesto edeceksiniz!... Bir yandan, “Kahrolsun PKK” diyeceksiniz, öbür yandan olayları yatıştırmaya çalışan Belediye Başkanına hakaret edecek, Belediye binasının camlarını kırıp, daha bir hafta önce hizmete sokulan Zabıta araçlarını yakacaksınız!.. Bir yandan, “Kahrolsun PKK”, “Burası İnegöl, buradan çıkış yok” diyecek, öbür yandan bir şeyden habersiz, günahsız vatandaşlara ait işyerlerinin camlarını kırıp, mallarına zarar vereceksiniz!..,. Bir yandan “Kahrolsun PKK” deyip, öbür yandan milli serveti yakıp yıkacaksınız!... Peki, PKK ne yapıyor? Milli servete zarar veriyor, askerimize ve polisimize saldırıyor…. Önceki akşamki olayda yapılanların, PKK’nın ve PKK sempatizanlarının yaptıklarıyla örtüştüğü-nü büyük üzüntüyle gördük… Yapmayın arkadaşlar, rahatlık batmasın bize… Küçücük kıvılcımları ateş topuna döndürmek çok kolay…  Önemli olan, provokasyonlara, kışkırtmalara gelmeden bunları bertaraf etmek, küçük kıvılcımı ateş topu olmadan söndürmeye çalışmaktır… Önceki akşam İnegöl’ümüzde yaşanan olay hiç kimsenin tasvip etmeyeceği, hiçbir aklıselimin kabul edemeyeceği boyuttaydı.  Ben bir rüya gördük, huzur kenti İnegöl’ümüze nazar değdi diyorum… Ve bu olay bize nazar boncuğu olsun ki, bir daha da böyle nazar değmesin. İnegöllüler olarak biz kesinlikle bu tür provokasyonlara gelmemeliyiz… Provokatörleri aramıza almamalıyız… Dün olduğu gibi bundan böylede kardeşçe birlikte yaşamanın güzellikleri ve huzuru içerisinde olmalıyız…  Unutmayalım ki, başka İnegöl, başka Türkiye yok…