MODEF…

Kime sorsam kiminle konuşsam MODEF fuarından memnun olmadıklarını, her yılın bir önceki dönemi arattığını söylemekte.

Önce şunu açık ve net söyleyeyim ki mobilyadan kazanılan para maalesef bu mesleğin gelişip büyümesi yönünde kullanılmıyor, kullanılmadı da. Kimi daha fazla kazanmak uğruna arsa toplayarak emlakçı oldu ya da inşaatçı, kimi de galerici. Bazıları da yat alarak sefasını sürmekte.

Kimsenin özel yaşamında veya harcamalarında gözümüz ve sözümüz yok. Olamaz da.

Anlatmak istediğim bu meslekte kazanılan paranın başka yerlere aktarılması ve bu mesleğin gelişip büyümesi adına hakkıyla yatırım yapılmaması. 

Kazanılan paranın hiç olmazsa bir kısmını, ekmeğini yedikleri bu mesleğin gelişmesi için harcamaları daha doğru olmaz mı?

İnegöl’ün mobilyanın başkenti olmasını gönülden arzu ediyorsak, yatırımlarımızı da bu doğrultuda yapmamız gerekir. Yoksa mobilyadan kazan, git başka yere yatırım yap. 

Bu devran böyle gitmez ve bir yerde tıkanır.

O zaman da bu işten ekmek yiyen binlerce insan mağdur olur. Bu duruma vicdanınız ne der bilemiyorum.

İnegöl mobilyası bu günlere durduk yerde gelmedi.

Gelinen bu noktayı, müflis tüccar gibi harcamanın ya da baba parası yiyen evlat gibi hovardaca tüketmenin anlamı yok.

İnegöl MODEF fuarı 22-27 Nisan 2024 tarihleri arası 50.kez kapılarını açtı.

MODEF birkaç yıldır her nedense bir türlü kendini yenileyemiyor, geçmiş yıllar yapılan fuarları arar duruma geldik. 

Yanlış mı düşünüyorum, gördüklerim beni yanıltıyor mu bilemiyorum. Katılımcıları mı seçemiyoruz, her müracaat eden firma kabul mü görüyor, ince eleyip sık dokuma gibi alışkanlığımız mı yok? 

Yoksa yönetim mi basiretsiz?

Fuara katılan firma sayısı önemli değil beyler, kantite'nin yanında  kalite de aranır bilesiniz. 

Fuara şu kadar firma katıldı diyerek övünmek doğru değil. Doğru olan fuara dışarıdan katılımın olması ve asıl beklenti de yapılan ciro.

MODEF birkaç yıl daha bu anlayışla devam ederse sanırım bir tane bile ziyaretçi bulamayacağız. Hangi tarafa başımızı çevirsek nerede ise aynı tarz mobilyaları görüyoruz. 

Bu da şunu gösteriyor ki farklı model yapmada, ar ge çalışmalarında büyük eksikliğimiz var. Başkasının modellerine benzer ürünler yapmakta ise çok mahiriz. Hazırcılıktan vazgeçilmeli, hatta bu firmalar fuara alınmamalıdır.

Parantez içinde şunu da söylemeliyim ki Ticaret odalarının görevleri, fuar açılışlarında arzı endam etmek veya övünç kaynağımız olan ihracat yapan firmaların cirolarını ve ülkemize kazandırmış oldukları dövizleri açıklamak olmamalı. 

Mesela rekor üstüne rekor kıran ihracatçı firmaların bu duruma gelmesinde ticaret odası olarak katkınız ne oldu? MODEF in gelişmesi için neler yaptınız? Dilinizden düşürmediğiniz Mobilyanın başkenti olma yolunda hangi yolları izlediniz veya izlemektesiniz?

Yurt dışında tanıtım büroları açılması için yol yordam mı gösterdiniz. Dünyanın birkaç ülkesinde mobilya depolarının açılmasına ön ayak mı oldunuz. Ticaret odasının bünyesinde yurt dışından gelen misafirlerle diyalog kurması için tercümanlar mı, pazarlama uzmanları mı bulundurdunuz. İş adamları ile sık sık toplantılar yapıp onların önerilerini mi dikkate aldınız? Sahi mobilyanın başkenti olma yolunda ilerlememiz için mobilyacı esnafına sunduğunuz bir yol haritanız var mı? Bu soruları çoğaltabilirim ama asıl konum bu değil, şimdilik geçiyorum.

Sözün özü; MODEF hiç zaman kaybetmeden siyasi mülahazalardan uzak, İnegöl ve İnegöl mobilyacılarını düşünerek yeni fikir ve farklı bir organizasyonla ilk günkü heyecanına kavuşmalı, mobilyanın başkenti olma yolunda herkes üstüne düşen görevi yapmalıdır.

Unutulmamalı ki MODEF, siyasetçi olma beklentisi ve hevesi içerisindeki insanların mesaj vereceği veya birilerinin atlama taşı olarak kullanacağı yer değildir.

İnegöl mobilyasının 50 yıllık geçmişini çok iyi bilirim. Devamı yarın.