25.04.2021 16:04:00

NE ZAMAN MASAYA YUMRUK VURACAĞIZ

NE ZAMAN MASAYA YUMRUK VURACAĞIZ

NE ZAMAN MASAYA YUMRUK VURACAĞIZ

Yaklaşık yüz yıldır aynı sözleri işitiyoruz.

ABD nin başına geçen her başkan ın ilk işi, temcit pilavı gibi önümüze sürdükleri konudur 1915.

Bu nasıl bir bakış açısı ki, yüzde yüz haklı olduğumuz bir konuda haksız ilan ediliyor, üstüne üstlük suçlanıyoruz.

Bu nasıl bir Devlet yönetme tarzıdır ki, lobi faaliyetlerinde hep biz sınıfta kalıyoruz.

İş adamlarımız, elçilerimiz ve konsoloslarımız neden ülkemizin gerçeklerini dış ülkelere anlatmazlar?

Neden Ermenilerin doğu ve güneydoğuda yaptıkları katliamların belgelerini dünyanın dört bir tarafında sergilemezler.

Neden toplantı yapacağız anonsu ile, Kars ta camilerin içine doldurulan Müslümanların, Ermeniler tarafından canlı canlı yakıldığı gerçeği bas bas haykırılmaz.

250 yıllık tarihi, yüz karası olaylarla dolu olan ABD nin zulüm ve soykırımları gün gibi ortadadır.

Ama hernedense,

ABD kendi yaptığı soykırımlardan tereyağından kıl çeker gibi sıyrılırken, soykırım konusunda bigünah olan Türk milletini soykırımla suçluyor.

ABD başkanı biden dün yaptığı açıklamada 1915 olayları için “hem soykırım hem büyük felaket “ tabirini kullandı.

Türk Milletini ve Türkiye Cumhuriyeti Devletini zan altında bıraktı.

Bizi soykırımla suçlayan ABD nin geçmişine bakacak olursak;

ABD nin resmi devlet politikası Kızılderili soy kırımıdır.

ABD liler “ bu vahşi hayvanların yani kızılderililerin tamamen imha edilmesi gerekiyor, en iyi yerli ölü yerlidir” politikasıyla binlerce yıldır yaşadıkları kıtayı yerli halkın elinde zorla almıştır.

Sürgüne gönderdiği Kızılderililere dağıtılan battaniyelere çiçek mikrobu bulaştırarak çok sayıda yerlinin ölmesine neden olmuştur.

70 milyon Kızılderiliyi öldüren dünyanın en büyük soykırım suçlusu ABD dir.

1945 Hiroşima ve Nagazakiye atom bombası atılması.

1950 yılında 3500 Güney Koreli siyasi mahkumun kuzey saflarına katılabilir varsayımı ile topluca öldürmesi olayı Amerikalıların kışkırttığı ve göz yumduğu gerçeği.

1950-53 yılları arası ABD uçakları tarafından dört yıl boyunca bombalanan Kuzey Kore solcuları ve Sovyet müttefiki iktidarın birleşmesini engellemek için dört milyon insanı öldürüldü.

1950 Guatemela işgali 200 bin sivil öldürüldü.

1953 İran darbesi. ABD nin ekonomik, siyasi ve askeri desteği ile Şah Pehlevi marifetiyle on binlerce İranlı infaz edildi.

1955 Endenozya, Laos, Kamboçya da yapılan çok sayıda CIA operasyonları.

1950-59 Küba katliamı

1960 Kango katliamı, üç milyon insan katledildi.

1965-66 Endenozya katliamı 180 bin kişi öldürüldü.

1983 Lübnan katliamı 14000 deniz piyadesi binlerce kişiyi katletti.

1992-95 Bosna Hersek katliamı. İki yüz elli binin üzerinde Müslüman Boşnak, dünyanın gözü önünde ABD nin desteği ile Sırplar tarafından öldürüldü.

1998 Sudan.

2001 Afgan.

2003 Irak, ve Darfur darbesi.

2010- 2018 Arap baharı uydurması

2010-13 Mısır Arap baharı.

2011- 2018 Suriye Arap baharı ve daha birçok alçaklığı yapan ABD başkanları aynaya bakmazken, sudan çıkmış ak kaşık misali, kendilerini pirüpak, bizleri 1915 olaylarının suçlusu göstermekte.

Tarihi gerçekler ortada iken Cumhuriyetten bu yana iş başına gelen dış işlerinin beceriksiz politikaları neticesi, maalesef hala suçlu biz oluyoruz.

Katil Amerika bizi suçluyor.

Bugün İlber Ortaylı ile televizyon ekranlarında bu konuyu konuşan Oylum Talu, söyleşiyi bitirirken Ortaylı ya “Peki bu soy kırım gerçekten gerçekleşti mi” sorusunu yöneltmesi işin vahametini çok net ortaya koyuyor.

Kendi insanımız bile bu konu da bilgisiz se yazıklar olsun bize.

Oylum Talu ya tavsiyem, Doğu Anadolu yu dolaşsın, halkla konuşsun.

Kars ta ki Ulu cami ve Temel Yıldırım Camilerinin hikayeleri ni dinlesin.

Bu kadar cehalete pes doğrusu…

Ne zaman haklı olduğumuz bir konuda masaya yumruğumuzu vuracağız?

Ve ne zaman bu hadsizlere İncirlikten defolun diyeceğiz?

Yetmedi mi?