NUMAN KURTULMUŞ A SORDUM

Göz görmüyor, kulak duymuyor, yakın çevre kendi dümen sularında yüzüyor, gününü gün etmeye çalışıyorsa akıbet hayırlı değildir.

Dün akşam yaklaşık 700 kişinin davet edildiği, aralarında AK Parti Genel Başkanvekili Prof. Dr Numan Kurtulmuş un,

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Efkan Ala nın, Bursa Valisi Yakup Canbolat ın, Milletvekillerinin, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ın ve AK parti il başkanı Davut Gürkan ın da bulunduğu yemekte, bende vardım.

Yemek yendikten sonra konuşmalar yapıldı.

Daha sonra Başkanvekili Numan Kurtulmuş, büyükşehir belediye başkanı Alinur Aktaş ın moderatörlüğünde salondakilerin sorularına cevap verdi.

Öncelikle hayal kırıklığı yaşadığımı söylemek isterim.

Düşünün, iktidar partisini nin genel başkanvekili Bursamız da. 

On bir sorunun alındığı toplantıda, ülkenin içinde bulunduğu sıkıntıları anlatacak veya başkanvekilini gerçeklerle yüzleştirecek bir soru dahi soran olmadı.

Bu durum karşısında birilerinin gerçekleri söylemesi lazım düşüncesiyle sadece bir soru yöneltmek istedim.

Sıra bana gelmeden soru faslı sonlandırıldı.

Başkanvekili Kurtulmuş, yaptığı konuşmada özetle, pembe tablolar çizdi, geleceğimizin teminatı olan gençliğin kendilerine çok inandıklarını ve güvendiklerini söyledi.

Bu söz doğru değildi. Veya kendilerini öyle inandırmışlardı.

Salondakiler bu söylemi kabullenmişçesine seslerini çıkarmadı.

Herhalde onlar içinde her yer tozpembe, hayat çok güzeldi.

Programın sonunda, salonda bulunan kalabalığın başkanvekili ile fotoğraf çektirme mücadelesi verdiği anda, zar zor yanına yaklaştım.

Kendisine, efendim ben fotoğraf çektirme mücadelesinde değilim. Bir gerçeği söylemek durumundayım dedim ve şöyle devam ettim.

Ülkemizde yaşayan insanların birçoğu hükumete karşı güvenini yitirmiş durumdadır. Sizin söylediğiniz gibi gençler sizlere güvenmiyor, gelecek endişesi içindeler. Eğer fırsat bulsalar bu ülkeyi terk etmeyi düşünenlerin sayısı gün geçtikçe artmakta. Öncelikle kaybolan bu güveni yeniden tesis etmeniz için çok ciddi çalışma içerisine girmeniz gerekir dedim.

Bir an durakladı, o birilerinin uydurması, muhalefetin yaygarası diye itiraz etti.

45 yıllık gazeteciyim ve sürekli halkın içindeyim, gerçekler budur efendim. Bu sözleri alır değerlendirirsiniz veya kaldırır çöpe atarsınız sizin bileceğiniz iş.

Bana dönerek, bu sözleri söyleyenlere sor bakalım sonuçta kime oy verecekler?  

Kılıçtaroğluna mı, yoksa başka muhalefet liderine mi?

Sonuçta yine Erdoğan diyecekler dedi ve gitti.

Yazımı ilk paragrafımdaki sözlerimle bitirmek isterim.

Göz görmüyor, kulak duymuyor, yakın çevre kendi dümen sularında yüzüyor, gününü gün etmeye çalışıyorsa, akıbet hayırlı değildir.