18.05.2021 10:38:00

2960

NUR DAĞI-1

NUR DAĞI-1

Nur Dağı-1
Bismihi subhanehu
Çöle inen nur...
Dünyayı aydınlatan nurun ilk mekani.
... 
Cebel-i Nur: Mekke-i Mükerreme’nin kuzey doğusunda, Mescid-i Haram’a yaklaşık 5 km. mesafede, içinde Peygamberimiz’e ilk vahyin geldiği mağaranın da yer aldığı dağdır. Cebel-i Nur (Nur Dağı) diye anılması, insanlara en doğru yolu gösteren vahiy nurunun bu mağaraya inmesi sebebiyledir. Gâr-ı Hıra: Cebel-i Nûr’un zirvesinin 20 m. kadar aşağısındadır. Rasülüllah Efendimiz’e ilk vahyin geldiği yerdir. Mağaranın uzunluğu 3 m, genişliği 1,30 m, yüksekliği 2 m.dir. Bu mağaranın Efendimiz’in hayatında çok ayrı bir yeri vardır. Burası mağara olarak anılmakla birlikte aslında üst üste yığılan kaya blokları arasında kalmış iki tarafı açık, sivri tonozlu tünele benzer şekilde gayri muntazam bir boşluktan ibarettir. İçerideki boşluk, bir kişinin başı tavana değmeyecek şekilde ayakta durabileceği kadar yükseklikte ve yere uzanabileceği kadar genişlik ve uzunluktadır. Mekke-i Mükerreme’de Hz. İbrahim’in tebliğ ettiği dine tabi olan bazı kimseler (Hanif) Recep ve Ramazan gibi aylarda burada inzivaya çekilirlerdi. Hz. Peygamberimiz’in dedesi Abdulmuttalib de bunlardan biriydi ve zaman zaman Hira’daki mağaraya çekilip kendini ibadete verirdi. Efendimiz (a.s.) da muhtemelen otuz beş yaşlarında iken Ramazan aylarında dedesinin inzivaya çekildiği bu mağaraya gidip-gelmeye başladı. Hira’dan her inişinde evinden önce Mescid-i Haram’a giderek Kâbe’yi tavaf etmeyi âdet edinmişti. Hicretten önceki Tâif yolculuğu dönüşünde de Rasül-ü Erkem (sav), Mekke’ye girebilmek için himayesine sığınabileceği bir kimse ararken Hira Mağarası’nda beklemişti. Peygamber Efendimiz 39 yaşında sadık rüyalar görmeye başlamıştı. Son 6 ayda tamamen şehirden, evlerden ve insanlardan uzak bu mağarada tefekkür ile meşgul oluyordu. Nihayet 40 yaşına bastığı Miladi 610 yılı Ramazan ayının 27’sinde, daha önce hiç karşılaşmadığı Cebrail (a.s.) ilk defa Hira Mağarası’nda iken ilk vahyi getirmişti. Cibril-i Emin bütün ufku kaplamış ve bir taht üzerinde oturmuş halde Rasül-ü Erkeme aslî suretinde görünmüş; “Ya Muhammed (sav) Ben Cebrail’im, sen de Allah’ü Teâlâ’nın peygamberisin” dedikten sonra Alak suresinin ilk beş ayetinden oluşan ilk vahyi getirmiştir. Bu suretle Rasülüllah Efendimiz (s.a.v.) peygamberlikle vazifelendirilmiş oldu. Bu vahiy de Gâr-ı Hıra’da gelmiş oldu. Rasülüllah Efendimiz’in (sav) Hira’da geçirmiş olduğu inziva hayatının ve peygamberlik görevinin burada başlamasının hem şahsı, hem de Müslümanlar için önemi büyüktür...
...
Özlemiştim...
Adeta hücrelerime kadar işlenen özlem ve hasret, nur dağınin hayatımıza etkisi tartışılamazdı...
Hele biz anadolu insanına ziyareti vazgeçilmezdir...
...
Ve hazırlandım nur dagina çıkmaya...
Kaldığım yerden bindim taksiye...
Taksici seni aşağıda bırakırım dedi...
Yukarda asker var.
Beni yakalarsa büyük bir ceza, ehliyetime el koyar.dedi...
Ve geldim dediği yerde indim.yukarı ciktim...
Taksicinin dediği doğruydu.
Eskisi gibi serbest değildi nur dağına çıkmak...
Eteklerinde bir askeri jip.
Gidenleri geri çeviriyordu.
Memnuu...
Yani yasak diyordu...
Sordum neden yasak.
Ene la e'lem...Ben bilmiyorum...
Anlam vermemiştim, vermedim de...
Kur'a'nin indiği dag yasak...
...
Geri çevirdiler bizleri...
Aşaği indim kayalıklardan dagi seyrettim...
İçime işlenen ozlem ve hasreti aşağıdan bakarak giderdim.

İçim doluydu...
Gözlerim bakakalmistı.
Dagin,  taşların ,kuşların, ağaçların her ne varsa Efendimiz sav selatu selam verişi aklima geldi...
...
Ve bende,  en azından salatu selam getirmeliydim...
Cehremi daga çevirip selamimi ileterek , efendimiz ( sav) e salatu selam getirdim...
Nur dağına selam vererek...
...
Nurun buradan dünyaya yayilışi ve o nur'un bize sirayeti...
Geri dondum boynu bükük olarak...
Aradan bir kaç gecti...
Pakistanli bir arkadas nur dağının açıldığını söyledi.
Kur'anin indiği yere hasretle özlemle gitmeyi sabırsızlıkla bekliyordum...
...
Nihayet karar verdim tekraren nur dagina.
Dağın eteklerinde su, ayran, meyve ,ekmek satin alarak, daga tırmandım...
...
Dagin dik oluşu yoruyordu...Ama tatli yorgunluk.
Fazla kimseler yoktu.
Eskiden olsaydı çok kalabalık oluyordu.
Nihayetinde 45 dakikada ciktim zirveye...
Nur dağından dağı seyretmeye 
Mekkeye selam vermeye ve Mekkeyi izlemeye.
Kabenin oldugu mekani izlemeye.
Kur'anin havasını hissediyorsunuz.
Her karesinde manevi bir hava...
Hayal ediyorsunuz.
Peygamberim sav buraya gelmis inzivaya çekilmiş...Burada dua etmis
...
Bende en azından burada  o manevi atmosfere gireyim diyorsunuz...
Cebrail (as) gelisini, vahyin gelisini hayal ederek dua ediyorsunuz.
Bambaşka bir hava bambaşka bir atmosfer.
Allahim vahyin izini taşıyan , Kur'anin indiği bu mekanın nuruna cumlemizi dahil eyle...

Selam ve dua ile...

.


Ayşe özkul
19.05.2021 13:16:58
Selamun aleykum çok değerli hocam yine yazınızla bizi alıp Mekke'ye götürdünüz