23 Şubat 2012 Perşembe günü sabah saat 07.30 sıralarında, Ayakkabıcılar Çarşısında meydana gelen yangın felaketi, toplam 22 işyerinin bulunduğu çarşıdaki 11 işyerinde önemli zararlara yol açarken, diğer işyerlerinin de söndürme çalışmaları sırasında hasar görmesine neden oldu…
Yani çarşıda geçtiğimiz Perşembe gününden itibaren hayat durdu…
İnsanların ekmek kapısı işyerleri biranda kül oldu gitti…
Can kaybının olmaması büyük sevinçtir ama ‘mal canın yongası’ derler ya, alevler yürükleri de beraber yaktı…
Mallarını mülklerini kaybeden insanlar şaşkın, üzgün, endişeli, biçare beklerken, Bursa Valiliği ve İnegöl Belediyesi, felaketzede esnaflara destek için harekete geçti.
Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın, geçtiğimiz Cuma günü saat 11.00 sıralarında yangın mahallini ziyareti sırasında esnaflara destek sözü vermesinin ardından, aynı gün öğleden sonra Belediyede, esnaflarla yapılan toplantıda, Bursa Valiliği, İnegöl Belediyesi ve işyeri sahiplerinin işbirliği ile 22 dükkanının tamamının yıkılmasına ve yerine yeni dükkanların yaptırılmasına karar verildi….
Yani, 22 yeni dükkanın inşaat maliyeti Bursa Valiliği, İnegöl Belediyesi ve esnaflar arasında ortaklaşa karşılanacak.
Tabi, ilk bakışta Valiliğin ve Belediyenin desteği küçümsenecek bir destek değil…
Ama görüldüğü kadarı ile bu destekler yeterli olmayacak… Böylece yara belki pansuman edilmiş olacak ama tedavisi kalacak gibi…
Çünkü, 22 işyeri sahibinin arasında, yangın sonucu kaybettikleri işyerlerinde günlük geçimini sağlayan insanlar çoğunlukta… Meydana gelen yangın felaketi ile ellerinde ne var ne yok kül oldu gitti… Günlük yaşadıkları için belli bir birikimleri de yok. Şu anda bu insanlar arasında beklide bir çoğu ekmeğe bile muhtaç durumda. Yani bu insanlar üzerlerine düşen inşaat maliyetini ödeyecek durumda değiller…
Eğer yarayı tedavi edip tamamen iyileştirmek istiyorsak, bu mağdur, çaresiz insanların durumlarını göz önünde bulundurmak gerekir…
Onurlarından dolayı sıkıntılarını paylaşmaktan çekinen, dertlerini yüreklerine hapseden bu çaresiz insanları zor durumdan kurtarmak, üzerlerine yeni külfetler yüklememek için başka çareler üretilmesi gerektiğine inanıyoruz…
Valilik ve Belediye işbirliğinde veya sadece Valilik yada sadece Belediye, bel ki de yalnızca TOKİ vasıtasıyla uygun bir proje doğrultusunda, bu mağdur insanlara bedel ödettirmeden bir proje uygulanabilir… Bu mağdur insanlara kuruş ödettirilmeden, “Afet Konutları” gibi işyerleri yaptırılıp, ilk 5 yıl ödemesiz, 20 yıl vadeli olarak inşaat maliyetleri tahsil edilebilir. Sözün kısası, bu insanların düzlüğe çıkmasın, rahat bir nefes alacak duruma gelmesini sağlayacak başka çareler de üretilebilir…
VERİLECEK DESTEK KONUSUNDA BELLİ BİR NETLİK YOK!
Belediye yıkım çalışmalarını gerçekleştirdi, iki katlı yapılacak olan inşaatın projesini de yine Belediye hazırlatıyor, ayrıca yıkımdan sonra ortaya çıkan arsanın üzerinde hemen inşaat çalışmalarına başlanması için altyapı çalışmalarını da Belediye üstlendi. Yardım çalışmalarına hızlı bir şekilde giren Belediye, dün akşam saatlerinde ise, inşaat yapılacak arsada hafriyat çalışmalarını da bitirdi. Belediye Başkanımız Alinur Aktaş’a, gösterdiği bu hassasiyetten dolayı teşekkür ediyoruz… Ancak, Valiliğin ise henüz nasıl bir destek vereceği net değil. İnegöl Kaymakamlığının da Sosyal Yardımlaşma Vakfından destek vereceği belirtiliyor ama bunun da boyutları henüz kesin değil. Yaklaşık 20’şer metrekarelik işyerleri ile üzerinde birer depo şeklinde inşa edilmesi planlanan binanın, toplam maliyeti de ortaya koyulmuş değil. Yani, işyeri başına ne kadar maliyet çıkacağı, bunun ne kadarını işyeri sahiplerinin karşılayacağı belli değil… Milletvekilimiz Hüseyin Şahin’de bir ‘Cansuyu’ desteğinden bahsediyor ama Ankara’da takibe başlayacağını bildirdiği bu girişiminin bir an önce hayata geçirilmesini, lafta bırakılmamasını bekliyoruz.
ACİLEN BİR “YARDIM KAMPAYASI” BAŞLATILMALI
Bu arada, gözden kaçırılmaması gereken en önemli sorun, işyerlerini, servetlerini kaybeden bu insanlar şimdi işsiz. Bir yerlerden bir kuruş gelirleri yok. İnşaat bitirilip, işyerleri faaliyete geçirilinceye kadar en az 2-3 ay geçer. Bu süre içerisinde “ne yer, ne içerler, nasıl geçinirler?” Bu durum göz önünde bulundurularak, bu kişiler için hemen bir “Yardım Kampanyası” düzenlemesi lazım. İnegöl’ümüzdeki Yardım Derneklerinin de öncülüğünde hemen harekete geçmeli, hiç vakit kaybedilmeden bu insanların günlük geçimlerini sağlamaları için, gerekli miktarlarda maddi desteği sağlamalıyız…
GÖREV HEPİMİZİN, “YARAYI” BİRLİKTE “TEDAVİ” EDECEĞİZ..
Önemli olan yaranın tamamen tedavi edilmesidir… Pansumanla geçiştirmek değil…
Bunun için de tüm İnegöllüler olarak hepimize önemli görevler düşüyor. Kardeşlik, birlik beraberlik böyle günlerde belli olur…
Haydi, şimdi tam zamanı; Gelin, kardeşliğimizi, bir ve beraber olduğumuzu göstermek için, “Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için” diyerek, bu kardeşlerimize yardıma koşalım. Yaralarını tam anlamıyla tedavi edelim….
Bir kez daha bu kardeşlerimize “Büyük Geçmiş Olsun” diyor, bizleri böyle afetlerden korumasını Yüce Allah’tan niyaz ediyoruz…
