ORMAN

Unutulmamalı bu günler. Bu yaşadıklarımız. Cayır cayır yanan, yakılan ormanlarımız.

Canını kurtarmak için kaçışan insanlar, hayvanlar. Kaçma imkanı olmayan ve yananlar, dumandan zehirlenenler, boğulanlar. Koruma kıyafeti bile olmadan, çıplak elleriyle yangına müdahale etmeye çalışan insanlar.

Bazı görüntüler var, kolay kolay HAZIFALARDAN SİLİNEMEZ. Yanmış hayvanlar, evi kül olmuş insanlar, kül olmuş güzelim çam ormanları. Unutma Türk vatandaşı bu yaşananları. Rant için mi yapıldı, kundaklama sonucu mu oldu her bir yanan ormanın failini bulup yargılamak devletimizin görevi. Ancak bunu takip etmek de vatandaş olarak bizim görevimiz. 

Bir tek fıstık çamının büyüyüp gelişmesi 30 sene sürüyor. Ve o bir tek fıstık çamı onlarca kuşa yuva oluyor, böcek türlerine ev sahipliği yapıyor, aldığımız oksijeni üretiyor, kısacası insanoğlunun yaşamasını sağlıyor.

Ormanları yok ettiğinde tüm EKOSİSTEMİN DENGESİNİ de alt üst etmiş oluyorsun. Sadece Ege ve Akdeniz sahillerinde çıkan yangınlar değil, kesilen Kuzey Ormanları, otel yapılmak için yakılan tüm ormanlar, yazlık evler inşa etmek için kesilen tepelerdeki korular, deniz manzaralı siteler inşa etmek için kesilen zeytin ağaçları, hepsinden sorumlusun insanoğlu. 

ORMAN... Tek bir kelime ama içinde bir yaşam taşıyor. 

Yangının, orman katliamının nerede, hangi ülke sınırları içinde olduğu fark etmez. Yunanistan'da ya da Brezilya'da yanan bir orman tüm dünyanın sorunudur. Dünyanın akciğerleridir ormanlar. İçindeki her canlı türünün de evidir, yuvasıdır.

Nerede bir yangın haberi duysam içim acır. Merhamet, vicdan duygusu olan için ülke, din, ırk fark eder mi ? İtalya'da yanan ağaçların, ceylanların, sincapların dini ya da milliyeti olabilir mi? Zaten tüm bu doğa katliamı insanoğlunun kibri, hırsı yüzünden meydana gelmiyor mu ? 
Artık yeter. ARTIK SAĞ DUYULU OLMA, VİCDANLI OLMA VE BİRLİK OLMA ZAMANIDIR.

Şunu unutmayalım; doğa insan olmadan da yaşar ama insanoğlu doğa olmadan yaşayamaz.