ÖZlem adın!

   Direndikçe mi özgürleşir insan, yoksa özgürleştikçe mi direniş son bulur? Her bilincin kendi okumasına göre şekillenen sistemin cinsiyet ayrımı yaptığına inanmakla taklit edilen kim(ler)dir? Kadın kimliğine ithafen farklı ülke ve kültürlerin literatürüne kazınmış söz öbeklerini okuyunca, bu tümceleri söyleyenlere ve söyletenlere, yazanlara ve yazdıranlara şifa diledim binlerce kez.

https://www.kulturportali.gov.tr/mrepo/eKitap/eb-atasozlerindekadinalgisi/9/ (Bağlantı için Ctrl + tıkla)

   “Şuna inanmak lazımdır ki, dünya üzerinde gördüğümüz her şey kadının eseridir.” diyerek üst akılla tüm zamanlara mesaj veren Atatürk; kimi insanda tecelli etmiş, kimisinde açılması an meselesi olan, aslında hepimizin özünde halihazırda mevcut (+)99dan hangilerini kastetmiş olabilir, hiç düşündük mü?

   İNSanlıktan ne anladığımıza bağlıdır Rahman’a verdiğimiz değer. Oysa ki kadının adı da var soyadı da. Üstünlük algısını, sorgulamadan öğreti olarak besleyip büyüttüğümüz dürtü temelli bakışlarımıza gizlemişiz maalesef asırlar boyu.

   Uzun lafın kısası, sordum kendi kendime:

   8 Mart’ta kimler ANA, kimler BABA?

   AP

 Sözünü ve tınısını bugünle özdeşleştirerek Grup Yorum’dan dinleyeceğiniz Sevda Türkü’sü, aklınızdaki, fikrinizdeki, zihninizdeki, kalbinizdeki can(a)lara gelsin:

Adın deler dağ başında karları
Kokun aşar dereleri yarları
Çiçek çiçek kuşatırsın dalları telli duvak
Dalları mor salkımlı dalları güneş güneş dalları

Sevmek demek kavga demek bilirim
Türkü türkü, şiir şiir söylerim
Senden uzak yaşamayı neylerim özlem, özlem
Neylerim yasak yasak, neylerim ayrı ayrı neylerim

Yaprak olur savrulursun yellerde
Destan olur söylenirsin dillerde
Damla damla süzülürsün güllerde özlem, özlem
Güllerde sevda sevda, güllerde susmak bilmez güllerde