7.05.2022 14:44:00

2550

ÖZLENEN BAYRAMLAR

ÖZLENEN BAYRAMLAR

ÖZLENEN BAYRAMLAR        
  "Ah nerede o eski bayramlar?" tümcesini söyler durur bizim nesil.Söylemeyip de ne yapsın! Çocukluğumun bayramları bir başka güzeldi.Kapı tokmaklarına vuran küçücük eller; el öpüp bayram kutlarken büyüklerimizin;tertemiz kumaş mendillerimizi,şekerimizi ve de paramızı alır, torbamıza koyardık.
Utangaç ve çekinerek...
  Geceden gözümüze uyku girmezdi biz çocukların. Olmazsa olmazımız kırmızı rugan pabuçlarımızı karyolanın altına koyardık;arada da bakar dururduk yerinde duruyor mu diye.Çocuk aklı işte! Kaçacak değil ya pabuçlarımız...
   Sabah,anacığımızın erkenden kalktığını, kuzine sobamızı yaktığını,mis gibi kahvaltı sofrasını hazırlarken babamızın bayram namazından geldiği anı bekler; büyükten küçüğe sıralanıp el öperdik.
   Babam, parlak kağıtlara sardığı madeni  paralarımızı vermeden önce el öptürür ve paramızı uzatırdı. Tabii ki ilk el öpen anacığım olurdu.
     Haydiiiiii  komşu  teyzelerin ve amcaların ellerini öpmeyeeee... 
 Yeşil'in Bahçe Çıkmazı'nda mutluluğumuz, kahkahalarımız gökyüzüne değin ulaşırdı.
 Babam,paramızı harcamazsak bayram akşamı bizleri Rüya Sineması'na götüreceğini söylerdi.
Coşkuyla dolardı içimiz de... Hâlâ dün gibi anımsarım çocukluk arkadaşımla Tenekeci Nine'ye bütün paramızı nasıl verdiğimizi..."Bir beş kuruş,bir on kuruş;gönlünden ne koparsa ver." Kopmaz mı be tenekeci nine! Al bütün paramız senin olsun.Oldu da...
   O akşam Rüya Sineması'na gittik mi anımsayamıyorum ama tek aklımda kalan Tenekeci Nine'nin öldükten sonraki o muhteşem mal varlığını duymamız idi.
    Bizler dünün çocuklarının,
her birimizin farklı farklı bayram öykülerimiz vardır elbette ama tek ortak noktamız "Ah,nerede o eski bayramlarımız" tümcesini özlemle yinelemek değil midir?