29.09.2024 14:33:00

17699

QULUBE

QULUBE

QULUBE

 

Yıllar önce İnegöl Belediyesinde Zabıta memuru iken “bir gün mutlaka” diyerek yola çıktı.

Hayalinde iyi bir senarist, iyi bir rejisör olmak vardı.

Hayalini paylaştığı insanlardan gerekli desteği bulamadı. Hangi kapıyı çalsa, kapı adeta kendisine duvar olmuştu.

Yılmadı.

Çünkü toplumdaki kokuşmuşluk onun yüreğini sızlatıyordu. 

Kanayan bir yara gördüğünde, sorumluluk duygusuyla “mutlaka bir şeyler yapmalıyım” diye düşünüyordu. 

Toplum yapısını bozan her şeyden rahatsızdı.

Birçok insan gibi olumsuz gelişmeleri tribünden seyretmek yerine, yıllardır hayalini kurduğu düşüncesini hayata geçirmek için sahalara indi.

Merak ediyorum kaç insan hayallerini gerçekleştirme fırsatı bulmuştur.

Ve kaç insan hayal ettiklerini hayata geçirmek için inatla, sabırla ve özveriyle adeta bir ipek böceği sabrıyla kozasını örmüştür.

Projesini anlattığı birçok kişi olmaz, başaramazsın, bu iş sermaye ister, ekip ister, donanım ister, üç beş kuruşunu bu yolda heba etme dedilerse de, dinletemediler.

O bildiğini okumaya inanmış olduğu davada yalnız dahi kalsa yürümeye kararlı idi.

Geçtiğimiz akşam yıllardır hayal ettiğini gerçekleştiren, hayata geçiren, Hasan Kandemir’in eserini, Qulube’yi seyretmek için Beşinci Mevsim Kültür Sanat Merkezindeydim.

Filmin mimarı, rejisörü, senaristi, hülasa her şeyiydi o. 

Adeta tırnaklarıyla kazıyarak, her türlü olumsuzluğa rağmen hayalini gerçekleştirmişti.

Filmin Galasına gelen misafirler salonu doldurmuştu. Ne yazık ki Protokolden kimseyi göremedim. Bu da beni ziyadesiyle üzdü.

Galanın açılış konuşmasını Rejisör Hasan Kandemir yaptı. Konuşmasına “İnsanoğlu bilindiği üzere aklıyla zekasıyla, bilgi ve becerileriyle tecrübelerini birbirine harmanlayarak geleceğe yön verir, bugün gelinen noktada ise eğitim sisteminin en önemli merkezi olan aile ve okullarımızın, öğretmenlerimizin hükmünü neredeyse ortadan kaldırmaya yönelik çalışmalar yapıldı. Her türlü bilgiye kontrolsüz erişim imkanı doğru ve yerinde dozunda kullanıldığında başta aile olmak üzere insanlar üzerinde büyük gelişmeleri iletirken yanlış kullanıldığında adeta bir suç makinesi haline dönüşebiliyor” dedi.

Konuşmasına özetle, “Medya, sinema ve dizi sektörü aynı iletişim mecralarda, dijital platformlarda ve sosyal medyanın en etkili silahlarından biridir. Bu silahı doğru ve etkili kullandığımızda muazzam kazanımlar elde edebiliriz.

Etik, ahlaki, doğru ve güncel bilgiler sosyal sorumluluk içeriği barındıran projeler ile bu mecralarda halkın izlenimine sunmak bu günlerde çok daha önem arz etmektedir.

Bizler bu sorumluluk duygusu ile böyle bir projeyi hayata geçirmek istedik” diyerek devam etti.

Ve filmi izlemeye başladık.

Öncelikle şunu söylemeliyim ki, Hemşerimiz, kardeşimiz Hasan Kandemir’in rejisörlüğünü üstlendiği Film çok ustaca çekilmişti.

Manzaralar müthişti. Konusu ise bir ders mahiyetindeydi.

Sorumluluğumuzu hatırlatan ve bizlerin daha duyarlı olmamızı öğütleyen çok güzel kareler vardı. 

Dahası engelli kardeşlerimizin duygularına tercüman oldular.

Filmde rol alan herkesi yürekten kutluyorum. 

Bu film iş yapar mı? Yapar.

Devam etmesi için mutlaka bizlerden destek görmesi lazım.

Başta Belediye Başkanı Alper Taban’dan büyük destek bekliyorum.

İŞTE KÜLTÜR, İŞTE SANAT.

Destek olmamak için hiçbir neden yok.

Hasan Kandemir’in bu girişimine İnegöl’de sorumluluk hisseden herkes sahip çıkmalı, Dünya çapında filmlere imza atması ve İnegöl’ün ismini farklı sektörlerde de duyurabilmemiz için gerekli destek olunmalıdır.

Tebrikler Kandemir ve tebrikler bu filmde rol alan emek veren ve katkı sağlayan herkese.

Sağ olun var olun.