SABRIN FERYADI
Sabır suskunluk değil, işitilmeyen bir feryattır, derler.
İnsanda bir sabır noktası, nezaketin de, anlayışın da bir ölçüsü vardır.
Birileri insanın gözünü içine baka baka yapmadığı bir hizmeti veya yarım bırakılmış işleri yaptım diyorsa, daha önce başlatılmış bir işi kendi başlatmış gibi halka anlatmaya çalışıyorsa; bu konuda sabırlı olmak, iyi niyet göstermek doğru değildir.
Geçtiğimiz gün İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, başkan yardımcıları ile birlikte basın mensuplarına yaptıkları ve yapacakları hizmetler hakkında bilgi verdi.
Büyükşehirden kaynaklanan rahatsızlıklarını dile getirdi.
Şu kadarını söyleyeyim ki;
“SABRI BOL OLAN İNSANLARA DİKKAT EDİN, ONLAR SABIRLARI TÜKENDİĞİ ZAMAN, LİMANLARI YAKARLAR, GEMİLERİ DEĞİL.”
Yapılan hizmetler ile yapılması planlanan projeleri yarın ki yazımda bir kıssadan hisse ile anlatacağım.
Bugün, başkan Alper Taban’ın büyükşehirle ilgili sözlerini ve şikayetlerini aktarmak istedim.
BÖYLE SİYASET OLMAZ
Mustafa Bozbey’in BUSKİ yatırımları ile ilgili yaptığı konuşmalarda “asbestli borulardan su içiyordunuz, şimdi bu boruları değiştiriyoruz. İnegöllüler temiz suya kavuşacak, temiz su içecekler gibi sözler sarf etmesi, gerçeği bilenler için tebessümle karşılanıyor.
Bu konuda suskunluğunu bozan Başkan Taban “2019 yılında göreve geldiğimizde Bursa Büyükşehir Belediye başkanı Alinur Aktaş, yapmış olduğu bir toplantıda ihtiyaçlarımızın neler olduğunu sordu. Biz de kendilerine İnegöl’ün altyapısının yenilenmesi gerektiğini söyledik. Ve bizim talebimiz üzerine çalışmalar başlamış oldu. Bozbey’in bu yatırımı kendine mal etmesi doğru değil. Ne böyle siyasetçi olur ne de böyle siyaset yapılır” dedi.
Taban sözlerine şöyle devam etti.
NEYİ BEKLİYORLAR?
İnegöl’ün girişinden tutunda mesela İtfaiye girişinden girelim, çöken yollar, yarım bırakılan orta refüjler, yarım bırakılan kavşaklar, Dönün Mimar Sinan’a orta refüjler yarım yamalak, kavşaklar yarım yamalak neyi bekliyoruz? Bir ekip yok mu bunları takip eden, denetleyen. Vatandaş geliyor bana soruyor “ne oldu başkanım neyi bekliyorsunuz, neden bu yolları yapmıyorsunuz?”
Geçtiğimiz gün Mimar Sinan’ın kaldırımlarında yürüyüş yaptık, bütün kaldırımlar çökmüş durumda arkadaşlarımı aradım bunun nedeni nedir önce elektrik kurumunun orada bir çalışma yaptığını gördük kurumla irtibata geçtik elektrik kurumu biz yapmadık. Biz kazılan yeri doğru dürüst kapattık bizden sonra BUSKİ ekipleri geldi Mimar Sinan dan geçireceği boruları buraya yıktılar sonuçta buralarda çöküntüler oldu dediler.
Döndük BUSKİ ye buraları lütfen gelin tamir edin, yapın dedik hala gelip yapacaklar,
Gidin görün mimar Sinan’daki kaldırımların halini. Bunlardan dolayı eleştiriyi ben yiyorum arkadaşlar, varsın eleştiri benim olsun ama ilgililere ve muhataplarına aktarıyorum gelin bunları yapın, eksik bıraktığınız yerleri tamir edin bunlar sizin işiniz, sizin sorumluluğunuz da.
SANKİ SAVAŞ ÇIKMIŞ GİBİ
Orhaniye mahallesi, hergelen meydanı, orada yapılan çalışmalar, Kaldırımlarda bunun gibi sayısız yarım kalmış çalışmalar, sanki savaş çıkmış gibi, her şey yarım yamalak
Şu kesileri bile düzgün yaptıramadık, dedik ki sen bunun yamasını yaptığın zaman kesiler düzgün yap ki yapılan yama otursun, şu kesileri ip gibi yapın dedik, anlatamadık.
Yani caddedeki yolu asfaltı yapıyorsun bunları bırakıyorsun, bunlar niye bırakılıyor olmayacak mı bunlar neyi bekliyor Yenişehir belediyesi mi bunları yapacak? Bunlar yakışıyor mu bize arkadaşlar bunun gibi şehrin her tarafı dolu.
BEN YANLIŞ BİR YERDE Mİ YAŞIYORUM
Ahkam kesen yerine geldiği zaman anlatan, biz şöyle bir belediyeciyiz, böyle bir belediye hizmeti veriyoruz diyorlar.
Ne belediyeciliği? Hangi belediyecilikten bahsediyorsun? Ben yanlış bir yerde mi yaşıyorum bu gördüklerimiz belediyeciliğin neresine yakışıyor Allah aşkına soruyorum yani şunlara bakar mısınız aylardır bunlar bekliyor, bu şehir ihracat yapan bir şehir bu şehre gelen bir misafir ne düşünür. Bu şehirde gezen insanlar, bu şehre gelen misafirler, bu şehirde yaşayan insanlar temiz şehir algısıyla tekrar buradan ayrılsınlar, harabe bir şehir her tarafı yamalı bohça olmuş, yapılan bütün yollar çökmüş.
LAF YAPMA İŞ YAP
Kardeşim dolgunu düzgün yap, takip et. Laf yapma iş yap, İşini yap, benim işimse özür dilemeyi de bilirim. O işi bir daha en güzelini de yapmayı bilirim." dedi.