SEÇİM SENİN

"Hayal edebildiğiniz her şey gerçektir" demiş o müthiş hayal gücüyle gerçeküstücü İspanyol ressam Pablo Picasso. Bana ilham veren sözlerdendir. Hani duyduğunuzda içinizde kelebekler uçuşturan ve sizi harekete geçmeye teşvik eden cinsten. 

Ben çok hayal kurarım. Ya sen ? Hayal ettiğin müddetçe yaşarsın. Ne kadar çılgın, ulaşılması zor, büyük olduğu fark eder mi ?

Senin zihninde canlanıyorsa neden gerçekte de canlanmasın ? Sana bunun olmayacağına inandıran kim, hiç düşündün mü ?

Çocukluğundan beri zihnine kodlanan "senin için fazla büyük, imkansız, çok para lazım, senin yaşın yetmez, boyun yetmez, el alem ne der, risk almak tehlikelidir " söylemlerini bir düşün. Hayallerini anlatmaktan bile vazgeçtin bir süre sonra. Hatta hayal kurduğun için utandın kendinden.

Toplum böyle kodladı senin düşünce yapını. Hayalperest kelimesi bile olumsuz anlamda kullanılır bizim ülkemizde. 

Bulunduğu işte mutlu olmayan, yeni bir iş hayali kuran insanlara bile " rahat mı batıyor, ne güzel sigortalı garanti işin var, macera arama " derler. Hayallerinin peşinden gitmek, işini heyecanla yapmak isteyen pek çok insanın hevesi kursağında kalır. Hayat rutini, el alem baskısı seni öyle bir içine çeker ki girdap gibi, hayal bile kurmayı unutursun bir süre sonra. 

Yolda giderken arabaların içinde oturan insanlara bir bak. Çoğunda mutsuz, kayıtsız, bıkkın bir yüz ifadesi var. İşinden çıkmış, evine dönüyor. Koca bir gün geçirmiş ama hayallerini rafa kaldırmış, her gün aynı günlük rutini yapmaktan bıkmış, öylesine hayatından saatleri, günleri dolduruyor.

Sorsan nasılsın diye, cevap da benzer olacak; " nasıl olayım, yuvarlanıp gidiyoruz işte." Ortalama 50 yaşlarındaki bir insanın hayatı boyunca kim bilir kaç yaşayamadığı hayali vardır ?

Küçük bir çocukken gökyüzündeki kuşlara bakıp pilot olmanın hayalini kurarken şimdi neden masa başı bir işte ofis memuru olduğunu kendi de bilmez. Hayat öyle gerektirmiştir, maaşı garantidir, pilotluk sınavına girmeye cesaret edememiştir.

Sorsak bunun gibi kaç bahane sayar acaba ? Üzücü olan, insanların hayallerine engel olan bahanelere önce kendilerini inandırmalarıdır. 

Hayallerin senin peşinden koşman gereken hayat amacındır belki.

Bunun imkansız olduğuna kendini inandırmak yerine, yapabileceğine dair kendini cesaretlendirenler, şimdi hayallerini yaşayanlardır. Bunun örneklerini görmek istiyorsan paralimpik oyunlarda altın madalya kazanan sporcularımıza bak.

Şu anda dünyanın en büyük online ticaret sitesi olan Amazon'un kurucusunun küçük bir kitapçı dükkanı açarak iş hayatına başladığını hatırla. Milyar dolarlık bir şirket olan Nike, kurulduğu ilk yıllarda tasarladığı ayakkabıları satacak bir dükkanı bile yoktu ve tasarımlarını iki yıl boyunca hiç satamadı. Şimdi Nike markasını bilmeyen kimse yok. 

Bu dünya hayal etmekten korkmayan insanların ve hayallerini gerçekleştirebilecek cesarete sahip olanların yaşama yeridir.

Diğerleri sadece seyirci kalmaya devam ederler. Peki ya sen hangisi olmayı tercih edersin ? Hayallerini yaşayanları seyretmeyi mi yoksa kendi hayallerini yaşamayı mı ? SEÇİM SENİN.

Bütüne katkım olsun.
Sevgi ile... Melis ÖZer