16.10.2022 09:48:00

10939

SICACIK SIMSICACIK

SICACIK SIMSICACIK

SICACIK SIMSICACIK

 

Bursa'da gün bir başka doğardı çocukluğumda. Sıcacık -sımsıcacık, çocukların oyunlarına karışırdı güneş ışıkları ve biz çocuklar onu kucakladığımızı düşlerdik korkusuzca.
Sokağin bütün çocukları Yeşil semtinin Bahçe Çıkmazı'nda som altın değerinde kahkahalarını fırlatırlardı gökyüzüne.
   Köşe başindaki Hacı teyze her an,her dakika,her saniye cumbalı ahşap evinin üst kat penceresinden gelen gideni izlerdi. Sokağımıza kimin girip kimin çıktığı ondan sorulurdu.
   Sadece biz küçükler değil, ablalarımız, ağabeylerimiz de sokakta voleybol,yakan yop oynarlardı.
   Evlerimizin kapılarında ip vardi ve herkes teklifsizce,birbirine girip çıkabilirlerdi.Kutsaldı komşuluk ilişkileri. 
     Kuzine sobalarımız ayrı bir güzellikle, kurulurdu oturma odasına.Odamızın en değerli eşyası oydu çünkü...Fırınında patateslerimiz,üstünde kızarmış ekmeğimiz,patlamış kestanelerimiz...
Oh be,daha ne olsun!
    Rüya Sineması'na giderdik ailece.Açık havada sandalyelerimize kurulur,ayçekirdeğimizi çıtlatır ve Uludağ gazozumuzu içerdik.  Filmdeki yıldızları izlerken gökyüzündeki yıldızlar da bize göz kırpardı.
   Heykel-Postane arası daha çok gençlerin tur atma yeriydi. Gençler birbirlerini burada görürler;buluşma yerleri de ya Seven Pastanesi ya da Şardağ olurdu genellikle.Kaç aşka şahit oldu bu buluşma yerleri ve kaç  ayrılığa gözyaşı döküldü.
    Yesil Caddesi'nin kaldırım taşları üzerinde saklambaç,kovalambaç oynarken bütün sokaklar biz çocuklarındı.Öylesine güvenli,öylesine huzur dolu...
     Dondurmacı Recep amcamız , pamuk helvacımız,rengarenk macuncumuz...
    Hey!Nerelere kayboldunuz birdenbire?
   Ahşap cumbalı evlerimiz,içinde çocuk kahkahalarının duyulduğu o sımsıcak yuvalarımız nerelere kayboldunuz?
   Sıcacık-sımsıcacık güneşimiz ,neden senin ışıklarinı kucaklayan cocuklarimız yok artık ve neden güvenli degil artık sokaklarımız?