17.05.2021 11:15:00

TAM DA DERS ALINACAK KISSA

TAM DA DERS ALINACAK KISSA

TAM DA DERS ALINACAK KISSA

Amerika nın ilk başkanı Vaşington un iki yardımcısı vardı. Hamilton ve Jefferson.

Bu iki şahsiyet, birbirlerine karşı zıt iki siyasi felsefeyi temsil ediyorlardı. Hiçbir tarihçi bu iki adamın paralel görüşler sunduklarına şahit olmamışlardır.

Hamilton itidali yani, aşırıya kaçmamayı, soğukkanlılığı, Jefferson ise hareketi temsil ediyordu.

Jefferson bir demokrattı. Çiftlikleri, köleleri olmayan bir adam.

Hamilton bir aristokrattı. Fransız fikirlerine, Didero ve Russo yu prestiş yani taparcasına seviyordu. Bütün aristokratlar gibi kötümserdi.

Jefferson ise iyimser.

Hamilton un “insanlar birbirleri için kurttur”, demesine karşın, Jefferson “insan iyi doğmuş, cemiyet tarafından bozulmuştur” diyordu.

Jefferson yığınlar sevgisi üzerine, kurucu devletlerin hudutları içinde müstakil olmasını istiyordu.

Hamilton, federal devleti kuvvetlendirmek için birleşik devletleri temsil eden eyaletlerin zayıflaması kanaatinde idi.

Bu fikri ve ideolojik ayrılıklarını, Hamilton ve Jefferson un dış tavırları, giyinişleri, yaşayışları, zevklerindeki farklılıklar da tamamlıyordu.

Peki şimdi şu sual hatıra gelmez mi? Birbirinden bu kadar farklı düşünen iki insan, fikir ve gönül birliği isteyen çetin ve büyük davanın en yetkili iki kademesinde nasıl omuz omuza verdiler ve başarıyı yakaladılar?

İşte en basit kural.

Amerika nın yani Vatanın menfaati, bu birleşmeyi gönül ve kafa kucaklaşmasını emrediyordu.

Aklıselimin yolu tespit edilecek ve vatan hayrına olan bu yol, şahsi fikir ve düşünceleri ne olursa olsun, benimsenecekti.

Hamilton la Jefferson böyle yaptılar. Amerika böyle kuruldu.

Ve böylece Cihan Devleti oldu.

Bu güzel örnekten bizim siyasilerimiz bir ders çıkarır mı?

Ne dersiniz?