8.10.2012 18:25:27

Vicdanlar Rafta

Vicdanlar Rafta

Vicdanların rafa kalktığı, fikirlerin “Sen ne dersen o olur”, “Siz bilirsiniz efendim”, “Siz nasıl tensip buyurursanız” noktasına geldiği, yaşamlarını sırf “Kabarık cüzdanım olsun” mantığı üzerine bina edenler karşısında siz ne yaparsanız yapın ve ne söylerseniz söyleyin, sözleriniz bu insanların, çevresindekilerin veya sempatizanlarının gönüllerinde yer etmiyorsa, işte bu “Tuzun Koktuğu” yerdir.

Vicdanların rafa kalktığı, fikirlerin “Sen ne dersen o olur”, “Siz bilirsiniz efendim”, “Siz nasıl tensip buyurursanız” noktasına geldiği,  yaşamlarını sırf “Kabarık cüzdanım olsun” mantığı üzerine bina edenler karşısında siz ne yaparsanız yapın ve ne söylerseniz söyleyin,  sözleriniz bu insanların, çevresindekilerin veya sempatizanlarının gönüllerinde yer etmiyorsa, işte bu “Tuzun Koktuğu” yerdir. O zaman bazı şeylerde ısrar etmemek lazım.
Mesela bir Milletvekili veya bir Belediye Başkanı seçeceğimiz zaman, “Bu adam ehliyet, liyakat sahibi mi? Aldığı görevin üstesinden gelebilir mi?  Geçmişte neler yaptı?  Bu güne kadar toplum için ne gibi uğraşlarda bulundu?” gibi sorulara cevap aramamız gerekirken, “Bana ne kadar yakın?  Benim işimi görür mü?  Bizim ırkımızdan olsun da, çamurdan olsun” düşüncesi ön planda olursa, bu görüşten doğacak çocuk prematüredir. Yani sağlıksızdır..
Mesela bir Belediye Başkanı, bulunduğu yere hizmet etmiyor, aklı bir karış havada, gurur, kibir, enaniyet çemberi onu sarıp sarmalamış, yanında üç beş yalak ona gerçekleri göstermiyor ve anlatmıyorsa, ona bazı hatırlatmaları yapan ve gerçekleri gösteren kişilere karşı cephe alıyorsa, etrafında bir tane bile “Yanlış yapıyorsun, eleştiriler, söylenenler doğru” diyebilecek bir kişi bile yoksa, bizim ısrarımız beyhudedir, bu iş çoktan bitmiş demektir.
Ortam mı kokuşmuş biz mi abartıyoruz?...
İnsanlar mı duyarsız, biz mi Donkişotluğa soyun muşuz?...
Apolitikleşen bu tür insanlar “Ben işime bakayım, kim ne yaparsa yapsın” moduna mı girmiş, yoksa biz mi lüzumsuz sorumluluk yüklüyoruz kendimize?
Adam çalıyor, vatandaş “Dur bakalım ne olacak?”
Adam har vurup harman savuruyor, vatandaş “Dur bakalım ne olacak?”
Adam milli serveti heba edip gidiyor, vatandaş “Dur bakalım ne olacak?”
Hiçbir şeye karışmayan, suya sabuna dokunmayan, etlisi ile sütlüsü ile ilgilenmeyen, tamamen “Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” görüşünde olanlar maalesef çoğaldı…
Fikir yok, zikir yok... Yarını düşünmeyen, gelecek nesiller göz ardı edilerek bu günü yaşayan insanlar olduk…
“Hangisi doğru?..”,  “Hangisi eğri?..” Bunu ayırt etme ruhunu kaybetmişiz ki, işte yüreğimizi yakıp, kavuran da bu!...
Vicdanlar rafta!...