30.07.2024 11:23:00

9424

YAHUDİLİĞİ TANIMAK VE DÜNYADA ÖRÜLÜ YAHUDİ AĞI

YAHUDİLİĞİ TANIMAK VE DÜNYADA ÖRÜLÜ YAHUDİ AĞI

Yahudiliği Tanımak ve Dünyada Örülü Yahudi Ağı

Geçtiğimiz günlerde ‘Filistin’i tanımak’ başlıklı bir yazı kaleme almış, kanayan yaranın izalesi için milletler ve devletler nezdinde tanımanın ehemmiyeti konusunu işlemiştim.
Yıllar önce okuduğum Ali Yörük’ün 1985’te yayınlanan ‘Türkiye Neden Böyle’ adlı eserini yeniden okurken karşılaştım; Yahudiler ve Siyonizm konusuna da (3.baskı, s.40-49) yer ayırdığı eserinde hem Türkiye ve hem de dünyadaki sorunların tam anlaşılabilmesi için Yahudilerin iyi tanınmasının önemini anlatıyordu.

‘Yahudileri tanımayan Dünya sorunlarını anlayamaz’

Ali Yürük, üstün ırk inancına sahip, kendilerinden olmayanları sömüren, onları hizmetkar gören, taassup ehli olduklarına işaret ettikten sonra konuyu şöyle bitirmektedir:
‘Zaten yahudi meselesini bilmeyen bir insan dünyadaki hiçbir hadisenin özüne vakıf olamaz. Hangi görüşte olursa olsun bütün fikirleri, görüşleri, davranışları havada kalır. 
Yahudilere göre nerede, ne zaman ve devletin şekli ne olursa olsun idare yahudide olmalıdır. Bu gayeye ulaşabilmek ve dünyayı tek elden yönetebilmek için seçilen ideale siyonizm denir. Siyonizm hedefine varabilmek için veya içinde yaşadıkları herhangi bir devleti istedikleri gibi yönetebilmek için diğer ırk ve dinlerden satın aldıkları insanları Bilderberg, Mason, Rotary, Lions adlarıyla kurdukları derneklerde çalıştırırlar. Bu adamlar eliyle o devleti idare ederler. Bu dernekler milli bir hüvviyette görünürler fakat 6-7 kişiden teşekkür eden her locasına bir yahudi düşecek şekilde düzenlenmiştir. Her locanın görünen veya görünmeyen başkanı mutlaka yahudidir…Loca başkanı olan yahudilerin kendi aralarında yaptıkları toplantılara diğer ırk ve dinden insanlar katılamadıkları gibi böyle bir toplantı yapıldığından bile haberleri yoktur…Siyonizm harpler ve ihtilallerle gerçekleşecektir dünyada en çok gürültü koparan fransa ve nurus bolşevik ihtilallerini kendilerinin yaptıklarını insanları birbirlerine kırdırtarak iktidarı kaptıklarını da siyon protokolleri sayfa 84'te açıklamışlardır…’ (s.49)

Siyasi, kültürel, medya ve iletişim etkisi

Yesevizade’nin ‘Nasıl Bir Dünyada Yaşıyoruz’ (1980) adlı eserini yine aynı dönemlerde  (Üniversite yıllarımın başında) okuduğumda daha iyi tanımıştım bu milleti. Sinemadan, medyadan, haber ajanslarına kadar ne kadar aktif ve Yahudi ağı ile örülü bir dünyada yaşadığımızı anlamış, ürpermiştim.
Fransa’da eğitim gören, mütercimlik de yapan, asıl adı Ş.Alpaslan Yasa olan araştırmacı yazar Yesevizade’nin bu eserinden başka Yahudilik tarihiyle ilgili  ‘Bilderberg Group / Bir Gizli Cemiyet Ötesinden Dünyada Fikriyatlar Mücadelesinin Perde Arkası (1979) ile Yahudilik ve Dönmeler (1989) gibi eserleri de bulunuyor. (https://www.biyografya.com/biyografi/6675)

Dini dejenerasyonda Yahudi parmağı

Medine İslam Üniversitesinde Dinler Tarihi hocası Prof. Dr. Abdülkadir Şeybe, Çağdaş Dünya Dinleri kitabında tevratın tahrif edilişini delillerle (s.40-56) işlerken, yine İsrailoğullarından İsa as’a inen İncil’i tahrif edenin de Anadolu topraklarında (Tarsus’da) doğmuş ve (M.50-53 yılları arasında Efes’te 3 yıl) yaşamış bir Yahudi, ilk adı Seul olan Pavlus (St.Paul) olduğunu (s.67-80) dile getiriyor.  Havari olmadığı halde yaydığı öğretileri Hz.İsa’dan aracısız aldığını, Hristiyanlığın tek öğreticisinin kendisi olduğunu iddia ettiğini kaydediyor:
‘Seul, Hristiyanlara eziyet çektirmeyi normal görmüş, onları dinlerinden döndürmek için yapılan işkenceleri hoş karşılamış Yahudilerden biridir…Seul, kiliseye baskın yapıyor, evlere giriyor, kadınları ve erkekleri zorla dışarı çıkartarak hapishanelere teslim ediyordu. (s.67-68) 
‘Pavlus, topluluklara Hz. İsa’nın Allah’ın oğlu olduğu fikrini yaymaya başladı. Bu oğulluk fikri daha önceleri Hristiyanlarca bilinmiyordu’ (s.69)
‘Pavlus, havarilerin dahi bilmediği Hristiyanlığı müjdelemeye başladı..Pavlus, aracısız olarak Hz. İsa’dan ders aldığını iddia ediyor ve kendisinin getirdiği talimler dışındaki öğretilerin kabul edilmesinin caiz olamayacağını savunuyordu’ (s.70)
‘Teslisi, İsa’nın Allah'ın oğlu olduğu fikrini, İsa’nın insanlığın günahına kefaret olmak üzere canını feda ettiğini, insanları muhakeme etmek ve sonucu bildirmek için göğe yükseldiğini, babasının (Allah’ın) sağ yanına oturduğunu…vb. ilk önce yayan Pavlus’tur. (s.71-72)
(Çağdaş Dünya Dinleri, Beyan yayınları, Cep kitapları serisi:13, 1983, Çev. Osman Cilacı)
Dünyada dini, tarihi, siyaseti, ticareti, kültür-sanatı vs. tam anlamak isteyen mutlaka Yahudileri bilmek tanımak zorunda. Son Amerikan kongresinde bunca zulme rağmen Netanyahu’nun onur konuğu olarak kabul edilmesi ve 45 dakikalık konuşmasının fasılalarla neredeyse 15 dakika alkışlanarak bir saati bulması bunun somut delili değil midir?